“Müziğin, tarihin ve masalların izinde:
Türkiye’nin dört bir yanından sanatın buluşma noktaları Sanat, tarih ve masal bir araya geliyor. Kültür yolculuğu başlıyor. Borusan’dan Avşa’ya, Capa’dan Masal Fabrikası’na unutulmaz bir kültür yolculuğu.
- Borusan Sanat yeni sezonda müzikseverleri unutulmaz bir yolculuğa çıkaracak
Borusan Sanat, 2025/26 sezonuna büyük bir coşkuyla hazırlanıyor. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), 26. sezonunda ulusal ve uluslararası şeflerle solistleri ağırlayacak. Lütfi Kırdar Asım Kocabıyık Anadolu Oditoryumu'nda gerçekleşecek konserler, geniş bir repertuvarla izleyici karşısına gelecek.
Sezon, onursal şef Gürer Aykal ve sanat yönetmeni Carlo Tenan'ın yanı sıra Christoph Eschenbach, Barbara Hannigan, Martijn Dendievel ve František Macek gibi şeflerle renklenecek. Solistler arasında Ilya Maximov, Marc Coppey, Jan Lisiecki, Maria Meerovitch, Omar Tomasoni, François-Frédéric Guy, Ferhat Can Büyük, Daniel Hope, Salih Can Gevrek, Kübra Şenyaylar yönetimindeki Koro İstanbul, Enkeleda Kamani, Deniz Uzun, İlker Arcayürek, Li Huanhong ve Cornel Groza yönetimindeki Transilvanya Devlet Filarmoni Korosu yer alacak.
Bu haberin devamı ve köşemizdeki diğerler yazıların ayrıntıları için lütfen https://www.ekonomim.com/yasam-keyfi adresine geçiniz...
- 29. İstanbul Tiyatro Festivali perdelerini açmaya hazırlanıyor
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Entek, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenen 29. İstanbul Tiyatro Festivali, 20 Ekim'de perdelerini açmaya hazırlanıyor. Mehmet Birkiye'nin küratörlüğünde gerçekleştirilecek olan festival, 22 Kasım'a kadar sürecek ve altı uluslararası, 10 yerli oyundan oluşan kapsamlı bir programla tiyatro severleri buluşturacak. Bu yılki festival, günümüz tiyatrosuna yenilikçi bakış açıları getiren yapımlar, edebiyat uyarlamaları, genç sanatçıları destekleyen projeler ve kapsayıcılık odaklı etkinliklerle dolu bir içerik sunuyor. Festival, sadece sahnedeki gösterilerle sınırlı kalmayıp, ücretsiz yan etkinlikler ve atölyelerle de izleyicilere düşünsel bir zenginlik vaat ediyor.
- Aygaz, 20 yıldır Sagalassos’un yanında
Aygaz, 2005 yılında başladığı ve ilk gününden beri yerinde izlemeye çalıştığım Sagalassos desteğinde 20 yılı geride bıraktı. Bugün Burdur’un Ağlasun ilçesinde yükselen antik kent, Akdeniz’in en iyi korunmuş yerleşimlerinden biri olarak arkeoloji dünyasının gözdelerinden biri. 2024’ten itibaren Koç, Bilkent, KU Leuven ve Brüksel Vrije üniversitelerinin oluşturduğu konsorsiyumun yürüttüğü proje, Bilkent Üniversitesi’nin Türk Kazı Başkanlığı ile birlikte sürdürülüyor.
- Robert Capa İstanbul’da: Gerçek en iyi fotoğraftır
Ara Güler Müzesi’nin, Robert Capa Contemporary Photography Center iş birliği ve İstanbul Macar Kültür Enstitüsü’nün katkılarıyla hazırladığı sergi, adını Capa’nın yalın ve gerçeklikten yana fotoğraf anlayışını özetleyen sözünden alıyor. Sergi, foto muhabirliğinde dönüm noktası kabul edilen karelerle Capa’nın görsel anlatım gücünü gözler önüne seriyor.
Sergi, Capa’nın 1932’de bir foto muhabiri olarak ilk profesyonel işi olan, Leon Trotsky’nin Kopenhag’daki konuşmasını belgelediği kareyle başlıyor. Ziyaretçiler, sanatçının kariyerine yön veren İspanya İç Savaşı, II. Dünya Savaşı ve Normandiya Çıkarması gibi tarihi olaylardan kareleri izlerken, 1954’te Hindiçin’de çektiği son fotoğraflar ile sergi tamamlanıyor. Sergide ayrıca Capa’nın 1946 yılında Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında çektiği ve arşivlerde özel bir yer tutan 37 gümüş jelatin baskı da yer alıyor.
- Elif Uras’tan kadın emeğine dair bir okuma: Ellerinde Toprak
Galerist, 16 Eylül’de kapılarını açacak olan Elif Uras’ın yeni sergisi Ellerinde Toprak ile sanatçının hem New York’ta torna ve elde şekillendirme teknikleriyle ürettiği seramik işlerini hem de İznik’te döküm yöntemiyle gerçekleştirdiği eserlerini ilk kez aynı çatı altında bir araya getiriyor.
Kadın bedeninden esinlenen hacimli vazolardan figüratif ve soyut anlatımların iç içe geçtiği heykellere, tabak ve tabletlere uzanan bu seçki, kadının görünmeyen emeğini ve tarihsel kültürel pratiklerini sahneye taşıyor. İslam sanatının geometrik ritmiyle Neolitik kil figürlerinin birleştiği formlar, altın yaldızla işlenen kadın figürleriyle ev içi üretimden tarıma, dokumacılıktan çömlekçiliğe kadar geniş bir belleği görünür kılıyor.
- Kastamonu’daki Pompeiopolis’te yeni bir festival doğuyor
Taşköprü Belediyesi ve Dünya Mirası Kastamonu İnisiyatifi Derneği’nin (DMKI) iş birliğiyle düzenlenecek etkinlik, az bilinen bir Roma mirasına dikkat çekecek: Pompeiopolis. Taşköprü’nün Zımbıllıtepe mevkiinde yer alan ve M.Ö. 64 yılına tarihlenen antik kent, kazılar tamamlandığında Batı Karadeniz’in en büyük arkeolojik alanlarından biri olacak. Burada bulunan yazıtlar ve tiyatro masklı sikkeler, Pompeiopolis’in bir dönem müzik, tiyatro ve spor şenlikleriyle ünlü olduğunu ortaya koyuyor. Festivalin tanıtımı, Atatürk’ün Kastamonu ziyaretinin 100. yılı kutlamaları kapsamında yapıldı.
- Avşa Adası: Sessizliğin, üzümün ve sofranın hafızası
Bazı yerler vardır, haritada küçük bir nokta gibi görünür ama ruhun haritasında geniş bir coğrafyaya karşılık gelir. Avşa Adası da öyle bir yer. Marmara Denizi’nin ortasında, sanki evrenin unutulmuş bir kıyısında, zamanın acele etmediği bir ritimle varlığını sürdüren bir ada. Ne tam bir kaçış noktası ne de sadece bir tatil beldesi…
Avşa’ya varmak, modern hayatın gürültüsünden sıyrılıp yol boyunca zaman zaman sinyalin zayıfladığı, telefonların sustuğu bir sessizliğe adım atmak. İstanbul’dan deniz otobüsleriyle dört saatlik bir yolculuk, aslında içsel bir mesafeyi kat etmek gibi. Şehirden uzaklaştıkça, zihin de kalabalıktan arınır. Ada, Balıkesir’e bağlı Marmara Adaları’nın bir parçası; ama bu tanım onun ruhunu anlatmaya yetmez. Çünkü Avşa, sadece bir coğrafya değil, aynı zamanda bir zaman ve hafıza mekânıdır.
- Masallar fabrikada buluşuyor: Çocuklar ve yazarlar aynı sahnede
İzmir’de 27 Eylül’de başlayacak Masal Fabrikada Festivali, bini aşkın çocuğu, aileleriyle birlikte yaklaşık 5 bin kişiyi bir araya getirecek. Festivalin kalbi, Torbalı’daki Laber Fabrika Sahnesi olacak. Çocuklara ve yetişkinlere hitap eden programda, masal anlatımları, söyleşiler, doğayla uyumlu keşif oyunları ve sürpriz etkinlikler yer alacak. Türk edebiyatının önemli isimlerinden şair Şükrü Erbaş ve yazar Buket Uzuner de sahneye çıkarak masallar anlatacak ve söyleşilere katılacak.