Zorlu PSM 12. sezonunda 600 bine yakın sanatseveri bin 134 etkinlikte buluşturdu!
12. sezonunda beş farklı sahnesinde gerçekleştirdiği bin 134 etkinlikle 600 bine yakın sanatseveri ağırlayan Zorlu PSM, müzikten tiyatroya, danstan müzikallere, tek kişilik gösterilerden festivallere kadar geniş bir yelpazede sanatın farklı dallarına ev sahipliği yaptı.
Apocalyptica, Tempesst, UK Pink Floyd Experience, Estas Tonne, Soen, Salif Keita, Tony Ann, Oscar and the Wolf, Camelphat ve Billie Marten gibi isimler ve gruplar, Zorlu PSM sahnelerinde müzikseverlerle buluştu. Fazıl Say, Melike Şahin, Sıla, Duman, Gökhan Türkmen, Ahmet Aslan, Emel Sayın, Erol Evgin, Gazapizm, Yeni Türkü, Büyük Ev Ablukada ve daha birçok isim de sezon boyunca dinleyicilere müzik ziyafeti sundu.
Bu haberin devamı ve köşemizdeki diğerler yazıların ayrıntıları için lütfen https://www.ekonomim.com/yasam-keyfi adresine geçiniz...
Sabancı Vakfı Film Yarışması “eğitimde eşitsizliklere kayıtsız kalma” diyor
Sabancı Vakfı’nın 2016’dan bu yana toplumsal sorunlara sinema yoluyla farkındalık yaratmak amacıyla düzenlediği Kısa Film Yarışması, 10. yılında “Eğitimde Eşitsizlikler” temasıyla kapılarını açtı. “Kayıtsız Kalma” sloganıyla gerçekleştirilen yarışma, eğitimde cinsiyet, sosyoekonomik durum, coğrafi koşullar, dijital erişim ve engellilik gibi eşitsizlikleri gündeme taşıyarak çözüm yollarına ilham vermeyi hedefliyor. Başvurular, 14 Kasım tarihine kadar www.kisafilmuzunetki.orgadresinden yapılabilecek.
Bir hafızanın ya da sesin izleri gibi…
Kezban Arca Batıbeki, 40 yılı aşkın sanat pratiğinde pop kültür, tüketim toplumu ve toplumsal cinsiyet politikalarını sorgulayan işlerine bir yenisini ekliyor. Merkur Art Gallery, 13 Eylül-1 Kasım tarihleri arasında sanatçının “Sound of Silence” başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapacak. Sergi, doğa, kadın bedeni ve sessizlik arasındaki kırılgan ilişkiyi etik, politik ve simgesel boyutlarıyla ele alıyor.
Batıbeki’nin siyah-beyaz tonların hâkim olduğu resimlerinde, seçili imgelerde beliren renkler, bir hafızanın ya da sesin izleri gibi parlıyor. Kadın figürlerinin doğayla simbiyotik bağı, sanatçının eko-feminist bakış açısını yansıtan görsel manifestolar sunuyor. Ağaçlara kök salan bedenler, susturulmuş megafonlar ve hedef tahtasına dönüşen kadın imgeleri, sessizliğin bir direniş biçimi olabileceğini vurguluyor.
Don Kişot müzikali için geri sayım başladı!
Cervantes’in ölümsüz eseri Don Kişot’tan (Don Quixote) uyarlanan yapım, yönetmen Işıl Kasapoğlu’nun rejisi ve Volkan Akkoç’un müzik direktörlüğünde, Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu ile Piu Entertainment ortak yapımı olarak izleyiciyle buluşacak.
Selçuk Yöntem’in performansıyla Don Kişot, Zuhal Olcay’ın yorumuyla Aldonza ve Cengiz Bozkurt’un mizahi derinliğiyle Sancho Panza karakterleri, 30 kişilik dansçı ve oyuncu kadrosu, 15 kişilik canlı orkestra, görkemli dekor, çarpıcı ışık ve kostüm tasarımlarıyla 80 kişilik dev bir prodüksiyonla sahnede hayat bulacak. 1965’te Broadway’de 2 bin 328 kez sahnelenerek “En İyi Müzikal” dahil beş Tony Ödülü kazanan bu klasik eser, hayal gücü, cesaret ve sadakatin destansı hikâyesini anlatıyor. Don Kişot’un yalnız ve onurlu yolculuğu, Sancho Panza’nın gerçekçi mizahı ve ulaşılmaz bir aşkın hikâyesi, etkileyici müzikler eşliğinde bir tiyatro deneyimi sunacak.
Nil Karaibrahimgil, World Akustik sahnesinde
Türk pop müziğinin sevilen isimlerinden Nil Karaibrahimgil, Yapı Kredi World sponsorluğunda düzenlenen “World Akustik” konser serisi kapsamında müzikseverlerle buluşuyor. 16 Ağustos Cumartesi akşamı saat 21.00’de Yapı Kredi bomontiada’da gerçekleşecek konserde, sanatçı kendine has tarzı, eğlenceli sahne performansı ve hit şarkılarıyla bir gece sunacak. “Seviyorum Sevmiyorum”, “Ben Aptal mıyım?”, “Bütün Kızlar Toplandık” ve “Kanatlarım Var Ruhumda” gibi şarkılarıyla bilinen Karaibrahimgil, yaratıcı sözleri ve özgün tınılarıyla Türk pop müziğine alternatif bir soluk getiren isimlerden.
Göç yollarının lezzetlerini buluşturan sofra
Mövenpick Hotel Istanbul Marmara Sea’nin (Zeytinburnu) roof katında konumlanan Kün Restoran daha girişte farklı bir açıdan görünen geniş İstanbul manzarasıyla dikkat çekiyor. Kün’de yalnızca bir yemek mekânı olmak değil; köklü Türk mutfak mirasını modern dokunuşlarla geleceğe taşımak, coğrafyalar arası bir lezzet yolculuğu sunmak hedefleniyor.
Adını güneşten alan Kün, Türk topluluklarının tarih boyunca göç ettikleri topraklarda bıraktıkları zengin gastronomik izleri bugünün sofistike mutfak anlayışıyla harmanlıyor, kadim bir kültürün hikâyesini tabaklarda yeniden yazmayı amaçlıyor.
Konsept danışmanlığını Eray Dursun’un üstlendiği restoranın menüsü, uluslararası ödüllere sahip Mutfaklar Direktörü Cenap Varol liderliğinde, Mutfak Şefi Gökhan Alkan ve ekibinin çalışmalarıyla hazırlanıyor.