EKONOMİ Gazetesi Sakarya Temsilcisi Hasan Coşkun, iki yıldır üzerinde çalıştığı kitabını yakın zamanda tamamladı. Sakarya iş dünyasını temsil eden 25 ismin, yaşam ve girişim öykülerinin kaleme alındığı Hayata Dokunan İşler, kahramanlarının samimi anlatımına dayanan, örneklerinin artmasına hizmet edecek bir tecrübe takdimi olarak görülmeli.
Sakarya iş dünyasının 25 temsilcisinin yaşam ve girişim öykülerini bir araya getiren Hayata Dokunan İşler adlı kitabında Hasan Coşkun, kentin üretim kültürünü ve insan hikâyelerini samimi bir dille anlatıyor.
Ustaların sık tekrarladığı bir söz vardır, gazetecilikte. “insan öyküsü” derler, en çok okunan haber konularındandır. Ünlü, ünsüz fark etmez; insanın kendisinin habere dönüştüğü, ilgi çekeceğine kanaat getirilen yaşanmışlık, hele bir de başarıyı anlatıyor, okuyana mutluluk da veriyorsa tam isabettir.
Bir tarihte ustalarımızdan Necati Doğru söylemişti, zihnimde hep yer etti. Rahmetli Hıncal Uluç Ağabeyin, Dinç Bilgindönemi Sabah gazetesinde, en çok takip edildiği günlerdeydi. “Hıncal insanı yazıyor, sevgiyi yazıyor, o yüzden çok okunuyor” diyerek katılmıştı genel kanıya.
EKONOMİ Gazetesi’nin emektarlarından, Sakarya Temsilcimiz Hasan Coşkun’un yeni kitabının sayfalarını çevirirken aklıma geldi yukarıdaki satırlar. Hasan’ın kitabında da Sakarya’dan güzel insanların portreleri üzerinden yaşanmışlıklar konu ediliyor. Hayata Dokunan İşler adını verdiği kitabını Hasan, Sapanca’da EKONOMİ Gazetesi tarafından düzenlenen Dönüşen Liderlik Zirvesi’nde takdim etmişti. Hem gururlanmış hem de imrenmiştim. Gururlanmıştım çünkü Hasan, mizacı gibi sessizce yürütmüştü kitabının hazırlığını.
İmrenmem de yaşamında saklı. İyi gazeteciliğinin yanı sıra hobilerine de zaman ayırıyor sevgili Hasan. Hem de büyük bir ciddiyetle. Dalgıç ve sualtı fotoğrafçısı. Sapanca Gölü’nün altını en iyi bilenlerden. Yaz kış fark etmiyor, gölün dip karanlıklarında en iyi kareleri yakalıyor. Emin olunuz, vizörüne aldığı kareler sanat eseri olduğu kadar bilimsel çalışma olarak da ilgi görüyor. Açtığı sergileri yakından görme fırsatı bulan şanslı insanlardanım; balığından, bitkisine, böceğine birbirinden ilginç canlı, su altı fotoğraf karelerinden günyüzüne çıkıyor.
İşte bu özel gayretinden zaman ayırarak hazırladığı Hayata Dokunan İşler, 25 iş insanının yaşamöykülerine dayanıyor. Kimileri kendileri daha hayatta yokken, babalarından, dedelerinden başlıyor anlatmaya. Kahramanının ağzından olduğu gibi basit, kolay anlaşılır dilde aktarılan metinler; sahici, metot veya fırsat yaratma yönüyle bakıldığında şaşırtıcı yaşanmışlıkları konu ediyor.
Pek çoğu Sakaryalı katılanların, başka şehirlerden gelenler de az değil. Sakarya’nın ne çok göç aldığına, özellikle Karadeniz’den gelenlerin ikinci memleketi olduğuna şaşırarak şahitlik ediyorsunuz. Karadeniz’in en doğu ucu Artvin’den gelip yerleşenler, Bulgaristan’dan göçenler, meziyetlerini sergileyip iş ve aş imkânı yaratmış yıllar içinde. Dünyanın lider eldiven üreticileri, hâlihazırda yumurtanın kalbi olan şehirde bu alanın öncüleri, ilk toptancıları, yorgancılıktan halı sanayiine uzananlar, süt ürünlerinde Türkiye’nin en iddialı kaşar peynirlerini imal edenler, geri dönüşümcüler, hele de makine sanayicileri... Sakarya’nın sanayi kenti kimliğine hizmet eden örnek iş insanları bir araya getirilmiş kitapta.
Türkiye, sermayesiz girişimlerin ülkesidir. Sermaye yetersizliğinden doğan açık, çok çalışmayla, ortakla, kardeşle, babayla el ele verilerek, sebat edilerek, fırsat arayan ve bulan yapıyla kapatılmaya çalışıldı. Sakarya’da da farklı değil durum. Yokluk içinde büyüyen nesil en fazla alınterine, el emeğine güvendi. Sonradan gelen aile bireylerine örnek olundu, iyi eğitim almalarının yolu açık tutuldu.
Hasan Coşkun önsözde, “İki yıl süren yoğun bir çalışmanın sonunda derlediğim bu kitapta; nesilden nesile miras kalacak birikimleri, düşünceleri, öngörüleri, acı tatlı hatıraları, iş ve sosyal hayata dair gerçekleri okuyacaksınız.” diyor. EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ da kitaptaki sunum yazısında girişimciliğin Türkiye’deki değerini şu ifadelerle ortaya koyuyor:
“Günde 2,5 katrilyon byte veri üretimi yapılıyor. Her yıl bizden önceki nesillerden çok daha fazla bilgi üretiyoruz ve daha önce hiç olmadığı kadar bilgiye sahibiz. Bu değişim ve gelişim, hayallerini yatırıma dönüştüren ve hayatlarını işlerine adayan, işini ve aşını çalışanıyla paylaşan girişimcilerimiz sayesinde gelecekte daha da hızlanacak. Girişimcilik bir okul yapmak kadar hayırlı bir iş. Gençlerimizi işsizlik denilen büyük hapishaneden kurtaracak olan da yine onlar. Bu kitapta yer alan ve birçoğunu da yakından tanıdığım girişimcilerimizin yıllar boyu sabır ve azimle çalışarak elde ettikleri başarıları, insanlık tarihinden bu yana en fazla değişimin yaşandığı bir dönemde olması nedeniyle de ayrı bir önem ifade ediyor.”
