1 Ocak 2026.
Tarihi bir eşik.
MASAK’ın 30 No.lu Genel Tebliği ile birlikte Türkiye’de uzun süredir konuşulan ama bir türlü hayata geçirilemeyen nakit işlem bildirimi dönemi resmen başlıyor. Bu, yüksek sesle ilan edilen bir reform değil; aksine sessiz, derin ve son derece etkili bir uygulama.
Bugüne kadar MASAK, istihbaratını ağırlıklı olarak iki kaynaktan besliyordu:
Diğer kamu kurumlarından gelen veriler ve şüpheli işlem bildirimleri.
Bu yapı, iyi niyetliydi ancak yetersizdi. Çünkü kara para, zaten “şüpheli” olduğu yerde değil, normalmiş gibi görünen nakit akışlarının içinde dolaşır.
İşte şimdi bu alan ilk kez sistematik biçimde izlenmeye başlanıyor.
Bu Bir Vergi Meselesi Değil
Yanlış anlaşılmasın:
Bu düzenleme sadece vergi kaçakçılığıyla mücadele değildir.
Asıl mesele, kayıt dışı ekonominin içinde gizlenen kara para aklama faaliyetleridir.
Uyuşturucu, yasa dışı bahis, sanal dolandırıcılık, organize suç gelirleri…
Hepsi ortak bir noktada buluşur: nakit.
Gelişmiş ülkeler yıllardır bu yüzden “paranın beyanına” değil, paranın hikâyesine bakar.
Bu tebliğ ile Türkiye de geç kalmış olduğu bu standarda nihayet adım atıyor.
Daha Önce Neden Hayata Geçirilemedi?
Bu sorunun cevabı teknik değil, siyasidir.
Nakit işlem bildirimi; konfor alanlarını bozar, alışkanlıkları sarsar, görünmeyeni görünür kılar.
Bu yüzden geçmişte çeşitli gerekçelerle ertelendi, hatta açıkça engellendi.
Ancak son üç yılda tablo değişti.
Türkiye’nin gri listeden çıkma hedefi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı kapsamlı ve kararlı adımlar atmaya zorladı. MASAK’ın yetkileri güçlendirildi, mevzuat FATF standartlarına yaklaştırıldı ve en önemlisi: uygulama iradesi ortaya kondu.
Bugün MASAK, yalnızca kâğıt üzerinde değil; yükümlü denetimleriyle sahada.
CDS Neden Düştü?
Tesadüf değil.
Türkiye’nin CDS primi, Mayıs 2018’den bu yana ilk kez 230’un altını gördüyse; bunun arkasında sadece para politikası değil, finansal şeffaflığa yönelik bu yapısal adımlar vardır.
Piyasa şunu satın alır:
“Bu ülkede paranın kaynağı artık soruluyor.”
‘Nereden Buldun?’ Sorusu Geri Dönüyor
Belki adı konmuyor.
Belki kanun maddesi olarak yazılmıyor.
Ama fiilen soruluyor.
Nakit işlem bildirimi ile birlikte artık şu izlenecek:
- Para nereden geldi?
- Ne amaçla kullanıldı?
- Kişinin ekonomik profiliyle uyumlu mu?
Bu, örtülü bir “nereden buldun” rejimidir.
Lüks Hayat, Sosyal Medya ve Yeni Denetim Alanı
Bir diğer önemli başlık: lüks harcamalar.
Kısa sürede servet edinip bunu sosyal medyada sergileyen,
kaynağı belirsiz zenginliği “normalleştirmeye” çalışan lümpen tipler,
artık sadece magazinin değil, mali istihbaratın da radarında olacak.
Paranın takibi, hayat tarzının takibini de beraberinde getirir.
En Büyük Açık: Taşınmazda Nakit
Hâlâ çözülmeyen en büyük sorunlardan biri:
Taşınmaz alım-satımında nakdin serbestliği.
Bu alan, kara para açısından kanayan yaradır.
Banka sistemi dışına çıkan her işlem, şeffaflığın dışına da çıkar.
Bu noktada Maliye’nin bir sonraki adımı atmasını bekliyorum.
Çünkü sistem, ancak bu halka tamamlandığında gerçek anlamda çalışır.
Sonuç: Sessiz Ama Etkili
Nakit işlem bildirimi;
yüksek sesli bir devrim değil.
Ama en çok sonuç üreten reformlardan biri olmaya aday.
Vergi için değil,
ahlak için değil,
ceza için hiç değil…
Ekonominin temizlenmesi için.
Ve en önemlisi:
Paranın artık bir hikâyesi olmak zorunda.