TCMB’nin dalgalı faiz palitikası ve yüksek enflasyon beklentileri, bu haftaki kararın belirsizliğini artırıyor. Piyasada 150 baz puanlık indirim konuşulsa da, ekonomik dinamikler daha sınırlı bir adımın güçlü bir ihtimal olduğunu gösteriyor.
Bu hafta hem yurtdışında hem de yurtiçinde piyasalarda ana gündem merkez bankası kararları olacak. Fed’in ve TCMB’nin açıklamaları finansal göstergeler üzerinde etkilerini göstermeye başladı; hafta sonuna kadar da bu fiyatlamaların devam etmesi bekleniyor.
Fed faizi bir yana, tahvil faizleri bir yana
Piyasa beklentileri, Fed’in politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75–4 bandından %3,50–3,75 bandına çekmesi yönünde. Bu adımla birlikte Fed’in geçen yıl başlattığı indirim sürecinde toplamda 175 baz puanlık gevşeme gerçekleşmiş olacak. Sıkça dile getirilen “nötr faiz” seviyesine Fed’in giderek yaklaştığı görülüyor. Fed üyelerine göre bu oran yaklaşık %3 seviyesinde, ancak bu rakamın biraz üstü ya da altı tartışmaların konusu olmayı sürdürüyor.
Dikkat çeken nokta şu: Fed’in indirimlerine rağmen ABD 10 yıllık tahvil faizleri önemli ölçüde gerilemiyor. İndirimlerin başladığı dönemde %4 civarında olan uzun vadeli faizler bugün hâlâ %4 çevresinde seyrediyor. Bu ayrışma, piyasaların orta-uzun vadeye ilişkin beklentilerinin Fed politikalarından farklılaştığını gösteriyor.
Tahvil faizlerini belirleyen temel faktör elbette enflasyon. Fed’in %2 hedefi karşısında piyasa enflasyonun %3 seviyelerinde kalacağına ve yukarı yönlü risk taşıdığına inanıyor. Bu nedenle 10 yıllık getirilerin %4’ün altına kalıcı şekilde inmesi zorlaşıyor. Bunun yanında, artan bütçe açıklarının para talebini güçlendirmesi, özellikle Japonya’da faizlerin yükselmesi ve yüksek belirsizlik ortamı ABD tahvillerine satış getirerek faizlerin yüksek kalmasına katkıda bulunuyor. ABD ekonomisine ve kurumsal yapısına ilişkin risk algısının yüksek seyretmesi risk parametresini de faiz oranlarının içinde tutuyor görünüyor.
TCMB: Dalgalı faiz patikası ve beklentiler
Yurtiçinde TCMB’nin faiz indirimlerine devam edeceğine dair beklenti yükselmiş durumda. Kasım enflasyonunun ardından 150 baz puanlık indirime yönelik piyasa tahminleri öne çıkıyor. Son bir yılda TCMB oldukça dalgalı bir faiz patikası izledi: üç kez 250 baz puan indirimi, ardından 350 baz puan artış, sonrasında 300 baz puan indirim, 250 baz indirim ve 100 baz puan indirim şeklinde geldi. Şimdi ise yeniden daha yüksek 150 baz puan bir indirim beklentisi söz konusu. Bu çok olağan bir tablo değil. Yaşanan gelişmelerin yarattığı belirsizliği ve karar vermenin zorluklarını gösteriyor.
Uzun vadeli piyasa fiyatlamaları ise farklı bir resim sunuyor. Geçtiğimiz yıl bu zamanlar ilk faiz indirimi başladığında 10 yıllık TL tahvil faizleri %30’larda bulunuyordu. Hala orada bulunuyor. Piyasa, uzun vadede enflasyonun yüksek kalacağını ve risk algısının kolay düşmeyeceğini fiyatlıyor.
Enflasyon beklentileri ile politika uyuşmazlığı
TCMB gelecek yıl için %16 enflasyon hedeflerken, halkın 12 ay sonrası beklentisi %53 civarında. Bu tabloda faiz indirimi talebi güçlendireceği gibi enflasyon beklentilerini de olumsuz etkileyebilir. Normal koşullarda böyle bir ortamda TCMB’nin indirim yapmaması, hatta sınırlı adımlarla ilerlemesi beklenirdi. Ancak beklentiler bunun tersi yönde gelişiyor.
TCMB’nin Kasım enflasyon değerlendirmesinde aylık ana eğilimin Mayıs seviyelerine döndüğünün vurgulanması, sonbaharda görülen yükseliş trendinin sona ermiş olduğuna dair inancını gösteriyor. Bu mesaj daha gevşek bir duruş beklentisini destekliyor.
Ancak gıda sektöründeki sorunlar, Ocak–Şubat döneminde ücret artışları ve yeniden değerleme etkisiyle aylık enflasyonun %3–4’ler civarında seyredebilme olasılığı, aylık % 2’lerde olan genel enflasyon eğiliminde kayda değer bir değişime işaret etmiyor. Bu nedenle TCMB’nin 150 baz puan yerine 100 baz puanlık bir indirimle sınırlı kalması da ihtimal dahilinde. Kişisel görüşümüz hane ve reel sektör enflasyon beklentileri bu kadar yüksekken ve enflasyon hedefi %16 olarak belirlenmişken hiç indirim yapılmaması gerektiği yönünde. Bunun pek olası olmadığını bilerek orta vadeli eğilimi daha fazla dikkate alacağını düşündüğümüz merkez bankasının indirimi 100 baz puanda açıklamasını daha yüksek olasılık olarak görüyoruz.