Kısa süreli bile olsa Hürmüz’den petrol ve gaz akışının kesilmesi, petrol fiyatlarını büyük olasılıkla üç haneli rakamlara, yani 100 doların üzerine taşıyacaktır.
İran son 15 yılda daha önce üç defa Hürmüz Boğazı’nı kapatmakla tehdit etti. Ancak bu dördüncüsü diğerlerinden biraz daha farklı. Köşeye sıkışmış İran'ın Hürmüz'ü kapatma tehdidine analistler ve stratejistler bu defa daha ciddi bir olasılık gözüyle bakıyorlar.
Peki Hürmüz kapanırsa ne olur? Dün Hürmüz tehdidinin abartılı olduğu ve korkulduğu kadar da ciddi etkileri olmayacağı yolunda yorumlar vardı, ancak ben bu yorumlara katılamıyorum.
İran ile Umman arasında yer alan Hürmüz Boğazı, dünyanın en stratejik ve kritik su yollarından biridir. Katar, Suudi Arabistan, İran, Irak, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi önemli petrol ve doğalgaz üreticilerinin kaynakları, büyük ölçüde bu boğaz üzerinden dünya pazarlarına ulaşır. Günde yaklaşık 15 ila 20 milyon varil petrol Hürmüz'den geçer. Bu, dünya petrol ticaretinin beşte birinden fazlasına karşılık gelir. Üstelik sadece petrol değil; sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) açısından da boğaz büyük önem taşır.
Hürmüz’de yaşananlar sadece orada kalmaz
Bundan dolayıdır ki bu su yolu açık kalsın, dünya enerji trafiği kesilmesin diye ABD ve İngiltere gibi ülkelerin askeri gemileri, donanmaları Hürmüz civarından ayrılmazlar. Buna rağmen, en dar noktası 39 kilometre olan bu su yolunu kapatmak İran için zor değil. Mesele, bu kapalılık halinin ne kadar sürdürülebileceğidir. Kısa süreli bile olsa Hürmüz’den petrol ve gaz akışının kesilmesi, petrol fiyatlarını büyük olasılıkla üç haneli rakamlara, yani 100 doların üzerine taşıyacaktır.
Bu yüzden Hürmüz’de yaşananlar sadece orada kalmaz; tüm dünyaya yayılır. Enerji fiyatlarındaki artış; enflasyon, yükselen ithalat faturaları ve küresel borsalarda dalgalanmalar şeklinde dünya ekonomilerini etkiler. Çin, Rusya gibi aktörlerin pozisyonları da önemlidir.
Tüm deniz yolları elbette stratejik öneme sahiptir; ancak Hürmüz, dünya enerji piyasaları ve bu enerjiye ihtiyaç duyan ekonomiler için adeta bir can damarıdır. Yenilenebilir enerji kaynakları henüz petrolün yerini almadığı sürece de bu önemini korumaya devam edecektir. Bu yüzden bölgesel güvenlik mimarisi sadece bölgenin değil dünyanın meselesidir.
Kısacası, Hürmüz Boğazı kapanırsa, bunun dünya için iyi sonuçları olmaz.