İş hayatının en temel kavramlarından biri: Liderlik. Genelde tek bir davranış kalıbı, hatta tılsımlı bir özellik olarak görülen bu kavram, içinde olunan durumdan bağımsız değil. Bazen çok etkili olan bir tarz, bir başka ortamda çok başarısız olabiliyor. Neden mi?
Olgun bir şirkette çok başarılı olan bir yönetici bir erken aşama girişim (start-up) için de uygun mudur? Bir danışmanlık firmasının başında gösterilecek liderlik tarzı ile cephe hattındaki aynı mıdır? Her başarılı CEO anektodu sizin şirketinizde de işler mi?
Bu soruların cevabı hayır. Çünkü bir durumun ‘doğru’su diğer durum için ölümcül. Zira, liderlik içinde bulunduğumuz bağlamdan bağımsız bir konu değil. Günümüzün dinamik dünyasında her gün farklı bir meydan okumayla baş etmek için ‘alet çantamızda’ farklı durumlara uygun liderlik kabiliyetleri bulundurmamız şart. Konuyu Daniel Goleman’ın "Altı Liderlik Tipi" ile açalım, örneklerle somutlaştıralım.
BİR: VİZYONER (“Hadi bu yöne gidelim!”). İnsanları ortak bir hedef etrafında toplar. Yön net, dil motive edicidir. Özellikle değişim dönemlerinde ya da yeni bir yön belirlenmesi gereken zamanlarda etkili olur.
Akla gelen bir örnek, Steve Jobs. Apple’ı sadece ürün geliştiren bir şirketten çıkarıp kullanıcı deneyimini merkeze alan, estetik ve teknolojiyi buluşturan küresel bir markaya dönüştürdü. Geleceği hayal etti, vizyonunu paylaştı ve ekibini buna ikna etti.
İKİ: KOÇLUK YAPAN (“Gelişimin için seni destekliyorum.”) Bireylerin güçlü yönlerini keşfetmelerine ve potansiyellerini geliştirmelerine yardımcı olur. Özellikle bireysel gelişimin, yetenek yönetiminin ve uzun vadeli yatırımların önemli olduğu ortamlarda öne çıkar. Kısa vadeli sonuç almakta zorlanabilir.
Akla gelen bir örnek Satya Nadella. Microsoft’un başına geçtiğinde sadece teknolojik dönüşümü değil, kültürel dönüşümü de başlattı. “Statik zihniyet” yerine “büyüme zihniyeti”ni yerleştirerek çalışanları öğrenmeye ve gelişmeye teşvik etti.
ÜÇ: DOSTANE (“Önce insan.”) Takım uyumunu ve duygusal bağı güçlendirir. Özellikle kriz sonrası moral yükseltmekte etkilidir. Kriz yönetiminde zorlanabilir.
Akla gelen bir örnek Howard Schultz. 2008 krizinde geçici kapanan mağazalara rağmen çalışanların sağlık sigortalarını kesmedi; aidiyet duygusunu ön planda tuttu.
DÖRT: DEMOKRATİK (“Ne düşünüyorsunuz?”) Katılımı teşvik eder, ekip üyelerinin görüşlerini alır. Karmaşık problemlerde farklı bakış açılarına ihtiyaç duyulan veya konsensüs gereken ortamlarda etkilidir. Değişimi sağlamakta zorlanabilir.
Akla gelen bir örnek Angela Merkel. Almanya’yı 16 yıl koalisyonla yönettti.
BEŞ: YÖNLENDİRİCİ (“Benim gibi yap, hemen yap.”) Yüksek standartlar koyar ve örnek olur. Aşırı kullanıldığında motivasyonu düşürebilir.
Akla gelen bir örnek Elon Musk. Çıtayı hep yukarı koyar ve kendisiyle aynı tempoda çalışan ekipler ister. Hem çığır açan projeler çıkarır hem insan yönetimi eleştirileri alır.
ALTI: BUYURGAN (“Dediğimi yap.”) Disiplin, hızlı karar alma ve mutlak uygulama gerektiğinde devreye girer. Krizde işe yarayabilir, uzun vadede güveni zedeleyebilir.
Akla gelen bir örnek Amazon’un kuruluş yıllarındaki Jeff Bezos. Zamanla yarışan, kaynakları sınırlı bir start-up’ı demir yumrukla yönetti ve başardı.
Doğru zamanda doğru liderlik özelliklerini kullandığınız bir hafta diliyorum.