Önümüzdeki dönemde faizlerdeki gerileme, enflasyonun düşmeye devam etmesi ve yabancı ilgisinin artması halinde hisse fonlarının yeniden cazibe kazanması muhtemel.
Piyasalarda bu hafta gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın perşembe günkü faiz kararına çevrilmiş durumda. Beklenti, 100-150 baz puanlık indirim yönünde. Son dönemde riskten kaçışla zayıf seyreden Borsa İstanbul, bu kararı önemli bir katalizör olarak görüyor. Ancak haftanın son günü sonuçlanacak CHP Kurultay Davası da piyasa yönü açısından ek bir belirsizlik unsuru olabilir.
Faiz indirimiyle birlikte, mevduat faizlerinde gerileme ve piyasa dostu bir mahkeme kararı, hisse senedi piyasalarına yeniden hareketlilik kazandırabilir. Faizlerin düşmesi, yatırımcıları alternatif getiri arayışına itebilir. Ancak herkesin hisse seçimi, zamanlama ve şirket analiziyle ilgilenmek istemediği düşünülürse, bu noktada devreye profesyonel yönetim avantajı sunan hisse senedi fonları giriyor.
Profesyonel yönetim, çeşitlilik ve zaman avantajı
Hisse senedi fonları, yatırımcı adına şirket seçimi, portföy dağılımı ve risk yönetimi süreçlerini profesyonel yöneticilere bırakma imkânı tanıyor. Bu da hem bilgi hem zaman avantajı anlamına geliyor. Ancak “her hisse fonu aynı değildir.” Stratejileri, yatırım evrenleri ve risk düzeyleri birbirinden oldukça farklı.
Kimi fonlar büyük ölçekli ve temettü verimi yüksek şirketleri tercih ederken, bazıları orta–küçük ölçekli, potansiyel taşıyan ama daha volatil hisselere yöneliyor. Dolayısıyla seçim yaparken yalnızca kısa vadeli getiriye değil, fonun portföy yapısına, stratejisine ve risk iştahına da dikkat etmek gerekiyor.
Stratejilere göre ayrışma
Örneğin, Ak Portföy AK3, Garanti Portföy GHS, Yapı Kredi Portföy YDI, İş Portföy IHK, HSBC Portföy HVS ve Inveo Portföy GAF gibi fonlar daha çok BIST30 endeksinde yer alan, güçlü bilanço yapısına ve yüksek temettü verimine sahip şirketlere yatırım yapıyor. Bu fonlar, daha düşük dalgalanma ile uzun vadeli istikrarlı getiri arayan yatırımcılar için uygun.
Diğer yandan MT Portföy MTH, Aktif Portföy ASJ, Albatross Portföy HVZ ve Hedef Portföy NNF gibi fonlar hem büyük hem de orta ölçekli şirketleri portföylerinde birleştirerek denge kurmaya çalışıyor.
Daha agresif bir strateji izleyen, BIST100 dışı hisselere odaklanan fonlarda ise yüksek volatiliteye karşın uzun vadeli büyüme potansiyeli ön plana çıkıyor. GlobalMD Portföy EC2, Inveo Portföy GMR, Strateji Portföy ST1 ve Piramit Portföy PHI bu gruba örnek gösterilebilir.
Dengeli bir portföy kurgulamak isteyen yatırımcılar için bu üç strateji grubundan birer fon seçimi, çeşitlendirme açısından avantaj sağlayabilir.
Performanslarda zayıf görünüm
Son dönemde hisse senedi fonlarının performansları yatırımcıları tam anlamıyla tatmin etmedi. Yılbaşından bu yana fonların yaklaşık %60’ı BIST100 endeksinin altında getiri sağladı. Para piyasası fonlarıyla karşılaştırıldığında, aylık, 6 aylık ve yıllık getirilerde hisse fonlarının geride kaldığı görülüyor. Yılbaşından bu yana hisse fonlarındaki toplam küçülme 40 milyar TL’yi bulurken, kalan büyüklük 100 milyar TL civarında. Bu, 7,5 trilyon TL’ye ulaşan toplam fon piyasasının oldukça küçük bir kısmını oluşturuyor.
Performanstaki zayıflığın temel nedeni, portföylerde BIST30 ve bankacılık hisselerinin ağırlığının yüksek olması. Bu segmentlerde yılbaşından bu yana görülen sınırlı performans, fon getirilerini baskıladı. 130 hisse fonunun 25’inde bankacılık ağırlığı %20’nin, 80’inde ise %10’un üzerinde. BIST30 hisselerine portföyünün %50’sinden fazlasını ayıran fon sayısı 90’ı buluyor. Bu da toplam hisse fonlarının yaklaşık %70’inin endeks ağır hisselere bağımlı olduğunu gösteriyor.
Yeni Dönem: Faiz indirimi ve potansiyel getiri
Faiz indirimi beklentileri ve daha istikrarlı bir iç gündem, hisse fonlarına yeniden girişleri hızlandırabilir. Portföy yönetim şirketlerinin model portföylerinde de bu beklenti kendini gösteriyor. Hisse senedi fonları bu portföylerde genellikle %20–25 bandında yer buluyor.
Önümüzdeki dönemde faizlerdeki gerileme, enflasyonun düşmeye devam etmesi ve yabancı ilgisinin artması halinde hisse fonlarının yeniden cazibe kazanması muhtemel. Uzun vadeli düşünen ve portföyünü çeşitlendirmek isteyen yatırımcılar için bu fonlar, yeniden radarına alınması gereken bir kategori olabilir.