Enflasyon üzerinde getiri sadece riskli fonlarla sağlanmıyor. Para piyasası, borçlanma araçları ve arbitraj fonları da temmuzda bu başarıyı yakaladı.
Merakla beklenen temmuz ayı enflasyon verisi açıklandı. 24 Temmuz'daki TCMB Para Politikası Kurulu faiz kararının metninde, vergisel düzenlemeler, yönetilen-yönlendirilen fiyatlar ile hizmet sektöründeki zam takvimleri gibi aya özgü nedenlerle temmuz ayında aylık enflasyonun geçici olarak yükselebileceği belirtilmişti. Bu da beklentilerin %2,1 üzerinde çıpalanmasını sağladı. Aylık bazda açıklanan TÜFE, %2,06 ile beklentilerin altında geldi ve piyasalarda pozitif hareketi takip ettik. Son 3 aydır beklentilerin altında açıklanan enflasyon verisi, TCMB faiz indirimi için alan açtı ve 24 Temmuz’da politika faizinde gerçekleşen indirim, eylül ayıyla birlikte devam edebilir.
Fonlar enflasyonu aştı mı?
Veriler gösteriyor ki temmuz ayında TEFAS’ta işlem gören fonların yaklaşık %90’ı, aylık bazda enflasyonun üzerinde getiri sağladı. Bu, enflasyona karşı portföyünü korumak isteyen yatırımcı için oldukça olumlu bir tablo. Özellikle tematik fonların bu süreçteki performansı dikkat çekici.
Ancak elbette her tema aynı şekilde etkilenmedi. Örneğin, sağlık temalı fonlar, defansif yapıları nedeniyle yükseliş dönemlerinde sınırlı performans gösterdi. Üstelik ABD Başkanı Trump’ın ilaç şirketlerini hedef alan söylemleri de bu hisseleri baskıladı. Emtia fonlarında da benzer bir durum yaşandı. Tarife tartışmaları özellikle bakır gibi endüstriyel metalleri etkilerken, bu alandaki fonların getirilerini aşağı çekti. Euro bazlı fonlarda ise EUR/USD paritesindeki zayıflama öne çıktı.
Yıllıkta geçenler daha sınırlı
Yıllık enflasyon %33,5 olarak açıklandı. TEFAS’taki fonların yalnızca %47’si bu oranın üzerinde getiri sağlayabildi. Bu da bize, uzun vadeli getiri hedefleyen yatırımcılar için daha dikkatli fon seçiminin gerektiğini gösteriyor.
Yıllıkta öne çıkan temalara baktığımızda, yabancı teknoloji fonları başı çekiyor. Blok zincir, robotik, yarı iletken ve oyun gibi temalar hem küresel büyüme hem de tematik cazibesiyle yatırımcısına kazandırdı. Havacılık-savunma fonları, artan küresel savunma harcamalarıyla bu yılın yıldızlarından oldu. Buna turizm/seyahat ve finans gibi son bilançoları güçlü gelen sektörleri de ekleyebiliriz.
Altın ve gümüş yeniden sahada
Değerli metallerde de tablo yatırımcıyı sevindiriyor. Altın, jeopolitik riskler, Trump-Fed gerilimi ve zayıf istihdam verileriyle birlikte tekrar yükselişe geçti. 3500–3600 dolar bandı hedefi artık daha sık dillendiriliyor. Gümüş ise uzun süredir beklenen atağını başlatmış görünüyor. 40 dolarlık hedef tekrar gündeme gelmiş durumda. Endüstriyel talep ve arz kısıtları da bu tabloyu destekliyor.
Düşük riskli fonlar da geçebiliyor
Enflasyon üzerinde getiri sadece riskli fonlarla sağlanmıyor. Para piyasası, borçlanma araçları ve arbitraj fonları da temmuzda bu başarıyı yakaladı. Bu, risk almak istemeyen yatırımcılar için önemli bir gösterge.
Özellikle tahvil faizlerindeki hareketten sınırlı etkilenen ÖST/finansman bonosu ağırlıklı borçlanma fonları ve spot/vadeli hisse arbitrajı yapan fonlar, portföye istikrar katarken makul getiriyi de sürdürüyor.
Yılın devamında neye dikkat etmeli?
Peki bu temalarda enflasyon üzeri getiri yılın geri kalanında mümkün mü? Ya da hangi varlık/temalar yeni dönemde enflasyonu geçebilir? Yurt dışı hisse senedi içerikli fonlarda kısa vadede bir oynaklık olma ihtimalini değerlendirmekte fayda var, bu nedenle sadece teknoloji değil, savunma, enerji, sürdürülebilirlik gibi temalar ve altın üzerinden bir sepet burada daha dengeli bir getiri oluşturabilir. Para piyasası, borçlanma araçları ve arbitraj fonlarında enflasyon üzeri getirinin devam etmesi beklenebilir. Bu tabloya hisse senedi fonları ve orta vadeli borçlanma araçları fonlarının da eklenmesi mümkün. Bu kapsamda yıl sonuna kadar fon sepetine bu fonları da eklemek enflasyon üzeri getirinin devamını sağlayabilecektir.
Sonuç: Sepet şart
Bu veriler ışığında yatırımcılar için temel mesaj net: Tek bir fon ya da varlık yerine, çeşitlendirilmiş bir sepetle ilerlemek bu dönemde en sağlıklı strateji olabilir.
- Kısa vadede istikrarlı getiriyi düşük riskli fonlarla,
- Orta ve uzun vadede ise getiri potansiyelini tematik ve/veya hisse bazlı fonlarla sağlamak mümkün.
Fon seçerken, sadece geçmiş getiriyi değil; fonun teması, risk düzeyi, yöneticisinin stratejisi ve piyasa dinamikleri ile uyumu da dikkate alınmalı. Çünkü enflasyonu geçmenin yolu, sadece yüksek getiri değil, doğru stratejiden geçiyor.