Döviz fonlarına artan ilgi, yatırımcıların hem mevduat üzeri getiri hem de kur riskine karşı koruma arayışını yansıtıyor.
Eylül ayı fon akımları açısından farklı bir tablo ortaya koydu. Döviz fonlarına olan para girişlerinin ağırlık kazandığı buna ek olarak altın fonlarına da yatırımcı ilgisinin arttığını gözlemledik. Yatırımcıların bir numaralı tercihi para piyasası fonlarında ise -serbest para piyasası fonlarını da hesaba kattığımızda- çıkış mevcut. Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduat talebini de değerlendirirsek döviz ve döviz bazlı enstrümanlara ilginin arttığını değerlendirmek mümkün.
Son bir ayda döviz fonlarına 178 milyar TL tutarında dikkat çekici giriş var. Bu dalganın arkasında üçlü bir dinamik çalışıyor: KKM’den çözülen bakiyelerin dövizde kalma isteği, mevduata göre daha yüksek net getiri sağlayabilen mevduat ağırlıklı döviz fonları, ve gerileyen CDS ile getirisi artan eurobond ağırlıklı fonlar. Yurt dışı hisseye doğrudan dövizle erişmek isteyen yatırımcı talebi ve içeride yükselen tansiyon da dövize yönelişi besliyor. Aslan payı, açık ara mevduat ağırlıklı döviz fonlara gidiyor.
Döviz fonlarının yükselişi
Serbest döviz fonları, nitelikli yatırımcılara Dolar, Euro ve Pound gibi para birimleri üzerinden yatırım yapma imkânı sunuyor. SPK tanımına göre bu fonlar esnek yatırım stratejilerine sahip ve farklı risk seviyelerinde çeşitlenebiliyor. Üç ana başlıkta ele almak mümkün: döviz mevduat ağırlıklı fonlar, eurobond içeren fonlar ve yabancı hisse senedi fonları.
Döviz mevduat ağırlıklı fonlar: Güvenli getiri arayışı
Son dönemde yatırımcıların gözdesi, döviz mevduat veya katılım hesaplarına dayalı fonlar. Bu fonlar düşük oynaklıkla istikrarlı getiri sağlamayı amaçlıyor ve klasik döviz mevduatına alternatif olarak öne çıkıyor. Vergi avantajı en önemli farklardan biri: bankalarda döviz mevduatlarında %25 stopaj uygulanırken, döviz fonlarında bu oran %17,5 seviyesinde.
Eylül başından bu yana en fazla giriş alan fonlar arasında Ak Portföy’ün PAL, Yapı Kredi Portföy’ün YJY ve YTY (Döviz -Avro) , Garanti Portföy’ün Avro döviz serbest fonu EUZ öne çıkıyor. Sadece bu dört fona yaklaşık 65 milyar TL giriş gerçekleşti. Bu tablo, yatırımcıların döviz bazlı ama düşük riskli getiri arayışını net biçimde ortaya koyuyor.
Eurobond içeren fonlar: Vergi avantajı ve çeşitlendirme
Eurobond fonları, Hazine veya özel sektör tarafından yurtdışında ihraç edilen döviz cinsi tahvillere yatırım yapıyor. Mevduat ağırlıklı fonlara göre daha yüksek risk taşısalar da vadeye göre farklı risk profilleri sunuyorlar. Kısa vadeli eurobond fonları daha istikrarlı seyrederken, uzun vadeli olanlar faiz oranı ve CDS hareketlerinden daha fazla etkileniyor.
Yine de bu fonların vergi avantajı cazibesini koruyor. Eurobond’a doğrudan yatırım yapıldığında kazanç beyanı zorunlu ve vergi oranı %40’a kadar çıkabiliyor. Ancak fon aracılığıyla yatırımda stopaj %17,5. Bu fark, eurobond yatırımını fonlar üzerinden yapmayı çok daha avantajlı hale getiriyor.
Bununla birlikte, son dönemde bazı özel sektör eurobondlarında ödeme riskinin fiyatlandığı görülüyor. Bu durum bazı serbest döviz fonlarının getirilerini aşağı çekse de çeşitlendirilmiş portföy yapılarıyla bu etki genelde sınırlı kalıyor.
Yabancı hisse içeren döviz fonları: Potansiyel ve risk bir arada
Döviz cinsinden hisse fonları henüz sınırlı sayıda olsa da büyüme potansiyeli taşıyor. TEFAS’ta işlem gören iki ana örnek var: Kare Portföy KRS ve Tacirler Portföy TCC. Bu fonlar S&P 500, Nasdaq gibi endekslerin ETF’lerine ve/veya doğrudan seçilmiş yurt dışı hisselere yatırım yaparak yatırımcıya dolaylı biçimde küresel hisse senedi piyasalarına erişim sağlıyor.
Bu fonlar diğer döviz fonlarına kıyasla daha yüksek volatiliteye sahip. Ancak ABD’de teknoloji hisselerinin ve yapay zekâ temalı sektörlerin performansına bağlı olarak uzun vadede daha yüksek getiri potansiyeli de taşıyorlar.
Sonuç: Portföylerde yeni denge arayışı
Döviz fonlarına artan ilgi, yatırımcıların hem mevduat üzeri getiri hem de kur riskine karşı koruma arayışını yansıtıyor. CDS’lerin düşmesiyle birlikte eurobond fonları daha cazip hale gelirken, mevduat ağırlıklı döviz fonları da kısa vadeli güvenli liman işlevi görüyor.
Ancak her fonun risk profili ve yatırım stratejisi farklı. Bu nedenle yatırımcıların beklenti ve risk algısına uygun fon seçimi yapması, son dönemde en çok tekrarlanan ama hâlâ en kritik yatırım kuralı olmaya devam ediyor.