Fon seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri, seçilen fonun amacı ve yatırım stratejisi ile sizin risk profilinizin ne şekilde uyumlu olduğudur.
Bireysel emeklilik (BES) fonlarının 2015-2025 yılları arasında reel getiri sağlayan fon bilgilerini geçtiğimiz haftaki yazımda detaylı bir şekilde aktarmıştım. Bu hafta ise sizlere BES portföylerimizi verimli bir şekilde yönetebilmek üzere diğer gerekli bilgileri aktaracağım.
Öncelikle BES portföylerimizi yönetirken kişisel risk iştahımızın doğru tespit edilmesi en önemli adım olmaktadır. Zira katılımcıların yatırım riskine karşı olan duyarlılıklarını ölçerek risk profillerini belirlemeleri ve getiri beklentilerini doğru olarak karşılamak üzere en uygun emeklilik yatırım fonlarının seçilmesi gerekmektedir. Emeklilik şirketleri tarafından hazırlanan sorular katılımcıların risk profilini tespit etmek amacıyla tasarlanmıştır. Ayrıca yılda 12 kez fon değişikliği yapma hakkınızın olduğunu da hatırlatmak isterim.
Katılımcı risk profili anketlerinden elde edilen sonuçlara göre katılımcıların yüksek, orta, düşük şeklinde farklı düzeylerde risk iştahları tespit edilmektedir. Risk iştahlarına uygun olarak da fon portföy dağılımları yapılmaktadır. Finansal okuryazarlık düzeyleri düşük seviyede olan katılımcıların bu testlerden çıkacak sonuçlara göre kendilerini robo danışmanlık hizmetine bırakmaları oldukça isabetli bir tercih olacaktır.
Emeklilik fon seçimi nasıl yapılmalıdır?
Fon seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri, seçilen fonun amacı ve yatırım stratejisi ile sizin risk profilinizin ne şekilde uyumlu olduğudur. Örnek olarak şunu söyleyebilirim; yüksek getiri elde etmek isteyen bir katılımcı diğer fonlara oranla daha yüksek risk içeren hisse senedi ağırlıklı fonları tercih edebilir, ancak burada unutulmaması gereken nokta, risk seviyesi arttıkça birikimlerinizin kısa dönemde yaşanan dalgalanmalardan etkilenme olasılığının da daha yükseleceğidir. Eğer kısa dönemde yaşanabilecek bu tip dalgalanmalar sizin risk iştahınıza uygun değilse düşük ve orta riskli fonları tercih etmeniz daha doğru olacaktır.
İhtiyaçlara göre emeklilik fon seçimi için hedeflenen fon dağılımının belirlenmesi, en kritik aşamadır. Beklenen getiri hedefi netleştirilirken, emeklilik döneminde hedeflenen gelir ve katılımcının mevcut yaşı gibi temel parametreler ilk aşamada dikkate alınmalıdır. Daha sonrasında emeklilik fon yönetiminin dinamik bir şekilde katılımcının yaşına ve diğer değişkenlere göre şekillendirilmesi gerekecektir.
Emeklilik fon seçimlerinde özellikle şu kriterlere dikkat edilmesi gerekmektedir;
- En uygun emeklilik fon dağılımı için kişisel getiri beklentisinin belirlenmesi,
- Emeklilik fon dağılımı için beklenen getiri hedefine uygun bir yatırım planı hazırlanması,
- Uygun emeklilik fon dağılımı için emeklilik planı ile uyumlu fonların seçilmesi,
- Seçilen fon dağılımına göre ilgili fonların performanslarının düzenli olarak (haftalık, aylık) takiplerinin yapılması
Hisse senedi gibi günlük periyotta emeklilik fon performans takibi kesinlikle yapılmamalıdır. Kısa dönemlerde yapılan fon takipleri piyasalardaki fırsatları kaçırma korkusu nedeniyle zamanından önce fonlara çıkış yapmanıza yol açabileceği gibi zarar etme riskinizi de yükselterek fazla sayıda yanlış kararlar vermenize neden olacaktır.
Emeklilik fon dağılımında risk değerlerinin önemi
Fonlarda risk değerlerinin incelenmesi katılımcının yaş ve hazırlanan emeklilik planı doğrultusunda gerçekleştirilmelidir. Katılımcılar emeklilik döneminin sonlarına doğru yatırım beklentilerini karşılayacak şekilde düşük riskli emeklilik fonları ile süreci başarı ile tamamlamayı hedeflemelidir. Risk iştahı, katılımcı yaşı ve sistem içerisinde yer alacakları toplam süre ile burada çok önemli değişkenlerdir.
Örneğin emekliliğine 1-2 yıl kalmış bir katılımcı yüksek riskli emeklilik fonlarını portföyüne dahil edecek olursa, tüm emeklilik dönemi getirisini risk altına atmış olacaktır. Bu sebeple daha düşük riskli fonlar yatırım döneminin sonuna doğru tercih edilmelidir.
35 yaşına kadar katılımcılar yüksek ve/veya çok yüksek riskli fonları portföylerine dahil edebilirler,
36-45 yaşına kadar geçen süre içerisinde orta riskli emeklilik fonlarına doğru portföylerini yeniden dengelemeleri gerekmektedir.
46-55 yaş arasındaki katılımcılar ise, orta ve düşük riskli fonlar arasında uygun bir dağılımı tercih etmelidir.
56-65 yaş arasındaki ve üzerindeki katılımcılar ise, sistemden çıkmalarına çok az bir süre kalması sebebi ile düşük ve/veya çok düşük riskli fonlar arasından en uygun dağılımı tercih etmelidirler.
Türkiye’de emeklilik fon yatırımcıları genellikle fon yatırım kararlarını ve fon analizlerini sektördeki yatırım danışmanlarına, eş, dost gibi tanıdıklarına bırakmaktadır. Bunun nedeninin hem zamandan tasarruf etmek hem de yeterli bilgi, analiz ve teknik altyapı eksikliğinin verimsiz performanslara yol açması olarak gösterilebilir.
Ayrıca emeklilik fon yatırımcıları kolaylıkla fon fiyatlarına ve ortalama getirilere ulaşmakta ancak çeşitli fon performans ölçüm sonuçlarına rahat bir şekilde ulaşamamaktadır. Bir fon yatırımının başarısı sadece sağladığı ortalama getiriye bağlı olmadığı için bu alanda yetkili danışmanlar düzenli performans ve risk ölçümlerini yaparak fon portföy analizlerini katılımcıları ile paylaşmalıdır.
Fonların performans ölçümleri ile ilgili olarak vurgulanması gereken bir diğer konu ise, geçmiş verilere dayanılarak hesaplanan performans sonuçlarının gelecekte de aynen devam edeceği varsayımının hiç bir anlam ifade etmediğinin unutulmaması olacaktır.