Enflasyon oranı, 2025 yılı sonu itibariyle yüzde 29.99 da olsa yüzde 30’u aşmayacak, dolayısıyla yirmi küsur olacak.
Merkez Bankası’nın Mayıs 2025 ayı enflasyon raporu haziran ayı PPK faiz kararı sonrası, tüm yetkililerin ortak bir söylemi oluştu. Geçtiğimiz pazartesi günü Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında da Cumhurbaşkanımız aynı ifadeyi kullanır hale geldi: “İnşallah 2025 yılının sonunda enflasyonda yirmili rakamları göreceğiz!”
Bu söylem bir süredir bende başka bir yaşanmışlığı ya da anekdotu hatırlattı.
Eşimin rahmetli dedesi, Erzurum’un, ünlü Taşmağazalar Caddesi’nde işyeri olan eski esnafından biri. Eşim ve aynı konakta yaşayan yengeleri çarşıya alışverişe çıkarlarmış ve dönüşte dedeleri tarafından ustaca sorgulanırlarmış, “Ne aldınız? Kaça aldınız?” diye. Onlar da, eşim dahil, hepsinin “beybaba” diye hitap ettikleri dedelerine, ağız birliği yapmışçasına, her seferinde küsurlü cevap verirlermiş: “Beybaba, yüz küsur, ikiyüz küsur…” diye. Dedeleri de tecrübeli ve biraz da eli sıkı esnaf olarak onlara “Evladım, yüz küsur ne demek? 101 liradan 199 liraya kadar tüm rakamlar küsur içerisinde. Bunlardan hangisi?...” diyerek o zamanların sevimli küfürü ile küsure cevap verirmiş.
Şimdi bu anekdot son dönemin enflasyon söylemine çok yakıştı: “Yıl sonu enflasyonu inşallah yirmili rakamlarda olacak. Yani TÜFE dediğimiz enflasyon oranı, 2025 yılı sonu itibariyle yüzde 29.99 da olsa yüzde 30’u aşmayacak, dolayısıyla yirmi küsur olacak.
Toto oynar gibi tahminler birbirini izler hale geldi
Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki en çok tahmin yapılan, tahmin aralıkları en fazla oynak olan, bir türlü birbirine yaklaşamayan öngörülerin başında enflasyon rakamları geliyor.
2025-2027 dönemi Orta Vadeli Program’ın yayımlandığı 5 Eylül 2024 tarihinden bugüne enflasyon tahminleri hep değişti. Bu tahminlere yabancı finans kuruluşları ve bankalar da katıldı. Adeta toto oynar gibi tahminler birbirini izler hale geldi. Dolayısıyla 2025 yılı sonu enflasyon hedefi tahmin sayısı da birkaç tane on rakamını çoktan geçti.
Dilerseniz 2025 yılsonuna ilişkin birkaç enflasyon hedefini hatırlayalım.
- Öncelikle OVP’ye göre yüzde 17,5
- Kasım 2024 TCMB Enflasyon raporuna göre ortalama yüzde 21
- Şubat 2025 TCMB Enflasyon raporuna göre ortalama yüzde 24
- Mayıs 2025 TCMB Enflasyon raporuna göre ortalama yüzde 24 (en düşük yüzde 19 ve en yüksek yüzde 29 olup yetkililer en üst noktayı hedeflemiş görünüyorlar)
- Fitch yüzde 32,8
- Moody’s yüzde 30
- JP Morgan yüzde 29,5
- Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yakın geçmişteki beyanına göre 2025 yılının ilk çeyreğinde yüzde 30’lar, Haziran ve Temmuz aylarında yüzde 20’ler, 2025 sonu da yüzde 20’nin altı.
Bu arada bir diğer ortak beyanın da “en kötüsü geride kaldı” nakaratı olduğunu söylemek lazım.
Merkez Bankası’nın Mayıs 2025 Enflasyonu Raporu’na göre yılsonu enflasyonunun, yüzde 70 olasılıkla orta noktası yüzde 24 olmak üzere yüzde 19 ile yüzde 29 arasında gerçekleşeceği öngörülüyor. 2026 yılında da orta noktası yüzde 12 olmak üzere yüzde 6 ile yüzde 18 aralığında gerçekleşeceği ifade ediliyor. Oysa aynı raporda piyasa katılımcılarının Haziran 2026 tarihli enflasyon beklentisi yüzde 24,6 şeklinde belirtiliyor. Önümüzdeki Haziran ayına ilişkin reel sektörün enflasyon beklentisi ise yüzde 39,8 ve hane halkının beklentisi de yüzde 53 olarak öngörülüyor.
TÜİK’e en yakın enflasyon tahminlerini sürdüren piyasa katılımcıları anketine göre 2025 yılsonu enflasyon tahmini yüzde 30,41 iken son Haziran revizesine göre yüzde 29,86 bandında tutuluyor. Bir türlü yüzde 30 rakamına gelinmek istenmiyor. Ama 2026 Haziran ayı enflasyon hedefi 29,31 olduğu halde Merkez Bankası’nın orta noktayı yüzde 12’de tutması anlaşılmıyor.
Yine TCMB Mayıs 2025 Enflasyon Raporu’nda; 2025 yılsonu enflasyon tahminini güncelleme kaynakları gıda fiyatları, çıktı açığı, TL cinsi ithalat, enflasyon ana eğilimi ve özellikle yönetilen/yönlendirilen fiyatlar olarak rakamlandırılıyor.
Hükümet enflasyonu frenlemeyle ilgili tedbirleri zorlayabilir
Gerçekten de 2025 yılsonu enflasyon hedefinin yüzde 30’un altında yani yirmili rakamlarda kalabilmesi için ciddi beklentilere ve manipülasyona ihtiyaç var.
- Yarın yayımlanacak Haziran enflasyonuna bağlı olarak emekli ve memur aylıklarında yüksek artış olmamalı,
- Aynı şekilde asgari ücret artışı konusu ıskalanmalı,- Gıda fiyatlarında beklenen artış olmamalı,
- Merkez Bankası makro ihtiyati tedbirlerini ağırlaştırarak sürdürmeli,
- Akaryakıt ve enerji fiyat ayarlamaları gibi yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar ötelenmeli,
Yakın gelecekte seçim olmayacağına ve siyaset de bütün unsurlarıyla varlığını artırdığına göre hükümet enflasyonu frenlemeyle ilgili yukarıdaki tedbirleri zorlayabilir.
Bu durumda da 2025 sonu enflasyon oranı yirmili rakamlarda yani yüzde 20 küsurlerde kalabilir.