Geride kalan 4 ayda 885 milyar lira bütçe açığına karşın Hazine’nin net borçlanması 760 milyar lira olmuş. Yani adeta ağırlıklı iç borçlanma ile bu ilk 4 ayı finanse etmişiz.
Genel değerlendirme:
Yeni yayımlanan bütçe sonuçlarına göre, Nisan ayında 1 trilyon 132 milyar lira gider yapılmış, ancak 957 milyar lira gelir elde edilmiş. Böylece 174 milyar lira bütçe açığı ortaya çıkmış.
Ocak-nisan dönemine ilişkin 4 ayda ise 4 trilyon 249 milyar lira gider yapıldığı halde gelir 3 trilyon 364 milyar lirada kalmış ve dolayısıyla 885 milyar lira bütçe açığı oluşmuş.
Pek geçen yıl durum neymiş. Nisan ayı bütçe giderleri 773 milyar lira ve 4 aylık bütçe giderleri de 2 trilyon 924 milyar lira imiş. Yani bütçe giderleri yüzde 45-46 oranında artışla yılsonu enflasyonunu biraz aşmış. Buna karşın Nisan ayı bütçe gelirleri 596 milyar lira ve Ocak-Nisan dönemi bütçe giderleri de 3 trilyon 364 milyar lira ila daha yüksek bir performans sağlanmış.
Geride kalan 4 ayda 885 milyar lira bütçe açığına karşın Hazine’nin net borçlanması 760 milyar lira olmuş. Yani adeta ağırlıklı iç borçlanma ile bu ilk 4 ayı finanse etmişiz.
Dolayısıyla faiz dışı denge de geçen yılın 4 ayında 327 milyar lira açık vermiş iken, bu yıl 164 milyar liraya düşmüş. Demek ki yetersiz de olsa bir performans sergilenmiş.
Giderlerin dikkat çeken ayrıntısı:
- Cari transferler yüzde 37.5 ile ilk sıradaki yerini korumuş.
- Personel giderleri yüzde 28 ile bütçenin en büyük ikinci kalemi olmaya devam etmiş.
- Hükümetin 2003 yılında yüksekliğinin kavgasını verdiği faiz giderleri kalemi artık bütçenin yüzde 17’sini aşarak adeta rant mekanizması daha da çarpıcı hal almış. 1 trilyon 950 milyar lira tutarındaki faiz ödeneğinin yüzde 37’si bu 4 ayda tüketilmiş.
- Bu arada sürekli eleştiri konusu yaptığımız sermaye giderleri kalemi yüzde 63 artışla enflasyonda yarışı önde götürmüş. Oysa enflasyon dönemlerinde tipik mücadele yollarından biri yatırımları belli bir program dahilinde kısmak.
- Ama bu 4 ayda ihtiyaç duyulan sermaye transferleri, bütçe ödeneğinin sadece onda birinde kalmış. Yani kamunun belli kurumlarının kaynak ihtiyaçları yine ötelenmiş.
Gelelim bazı gelir kalemlerine…
- Vergi dışı gelir kalemlerinden olan özel bütçeli kuruluşların gelirlerinde 2024 yılına göre önemli artış sağlanmış. Yani köprü, yol, enerji gibi gelirlere ciddi zamlar yapılarak kamu malları fiyatları artırılmış.
- Aynı durum düzenleyici ve denetleyici kurumlardan sağlanan gelirlerde de ortaya çıkmış. 2025 yılının 4 ayında bu gelirlerde bir önceki yıla göre yüzde 334 artırımlı gelir elde edilmiş.
- Vergi kalemlerinde yapılan artışlar yüzde olarak vergi gelirlerine de yansımış ve geçen yılın ilk 4 ayına göre yüzde 61 gelir sağlanmış. Rakamsal artışla yetinilmiş, nitel bir iyileşme kesinlikle elde edilememiş.
- Gelir vergisindeki enflasyon üzerindeki artışın en önemli nedeni stopaj (vergi kesintisi) oranlarında yapılan artışlar çok etkili olmuş. Mevduat faizleri başta olmak üzere yıllara sari inşaat işleri gibi pek çok kaleme ilişkin stopaj oranları artırılmış.
- Asıl gelişmeyi kurumlar vergisinde ve ithalde alınan katma değer vergisinde görüyoruz.
- Uzun yıllardan beri kurumlar vergisi hasılatı hep vergi gelirlerinin yüzde 13-15’i arasında tahmin edilmiş ve hatta bazı yıllarda bu tahminler aşılmış.
- Ancak 2024 ve 2025 yıllarının ilk 4 ayında kurumlar vergisi tahsilat oranları çok düşmüş. Şöyle ki kurumlar vergisinin geçen yıl sadece yüzde 1.5 ve bu yıl da yüzde 1.8 kısmı ilk 4 ayda tahsil edilmiş. Kurumlar vergisinde çok ciddi düşüş var.
- Elbette 2 yıldır zarar beyan eden Merkez Bankasının geçmiş performansı bu sonucu etkilemiş. Ancak Borsa’ya kote edilen şirketlerin yarısının zarar açıkladığı ve dev gibi ülkenin yüz akı firmalar ile bankaların zarar kaydettiği dikkate alınırsa durum çok ciddi bir sorunu ortaya koyuyor demek.
- Dikkat çeken bir diğer gelir kalemindeki düşüş de ithalde alınan katma değer vergisi ile ilgili. İthalat ile ilgili yoğun ve katı ticaret politikası önlemleri ile döviz kısıntısına bağlı gerekçeler adeta ithalatı frenlemiş durumda.
Gelecek bütçelere yük olarak yansıyacak 2 önemli başlık!...
Fren tutmayan borçlanmaya bağlı çok daha yükselecek faiz giderleri.
Sessiz sedasız kamu personel rejimi ile ilgili yapılan yasal düzenlemelere bağlı giderler.