

















Dünya çelik sektörü mütevazi bir toparlama yılına doğru gidiyor. Altyapı yatırımları talebi desteklese de, ticaret savaşları, karbon vergileri ve özellikle Avrupa’daki ithalat kotaları toparlanmanın önünde set oluşturuyor.
Küresel piyasalarda gösterge Brent petrolü ile WTI fiyat farkı 2022’de 6 dolar civarındayken bu yıl 2 doların altına indi. ABD’de yavaşlayan üretime karşın OPEC’in artan arzı nedeniyle gerileyen fiyat farkı ABD’li enerji ihracatçılarının dünya pazarında rekabetini olumsuz etkileyebilir.
Güçlenen ruble ve yüksek faizler, Rusya’nın çelik devlerini zorluyor. Talep düşerken üretim kesintileri ve tesis kapanmaları gündemde.
ABD’de stoklama, zayıflayan dolar ve teknik alımlar bakır fiyatlarını yeniden 10 bin dolara yaklaştırdı. Tarife endişeleriyle Comex ile LME fiyat makası daha da açıldı.
Küresel çelik üretimi mayıs ayında yıllık bazda %3,8 düştü. Çin’in iç talep zayıflığına rağmen rekor ihracatı ise piyasayı şekillendirmeye devam ediyor.
Trump’ın İran ve İsrail arasında ateşkes ilan etmesinin ardından piyasalarda jeopolitik risk primi düştü. Hisse senetlerinden enerjiye, dolardan altın ve metallere kadar birçok varlık sınıfı yön değiştirdi. Yatırımcılar artık jeopolitik çok, Fed’in faiz kararına odaklanıyor.
ABD’nin İran’daki nükleer tesislere düzenlediği saldırılar, enerji piyasalarında derin endişelere yol açtı. Hürmüz Boğazı’nın kapanması hâlinde küresel arz şokları, Brent fiyatlarını 150 dolara taşıyabilir.
İsrail’le yaşadığı gerilim nedeniyle enerji ihracatında baskı altına giren İran, yüzünü yer altındaki metal zenginliğine çevirdi. Tahran yönetimi, petrol gelirine bağımlılığı azaltmak için madencilik sektörünü stratejik koz haline getirmeyi hedefliyor.
İsrail-İran çatışması, gübre arzından buğday fiyatlarına kadar küresel tarım zincirinde sarsıntı yaratma potansiyeline sahip. Hürmüz Boğazı üzerindeki riskler ve artan enerji maliyetlerinin gıda fiyatlarında yeni bir dalgayı tetikleyebileceği uyarısı yapılıyor.