Bu yıl altının fiyatı sadece yükselmekle kalmadı, aynı zamanda tarihi ons başına 4.200 dolar bariyerini de aşarak büyük bir patlama yaşadı. Uzmanlara göre bu sadece bir yatırım trendi değil, dolara karşı büyük bir meydan okuma.
Altın fiyatları, Fed’in faiz indirimine yönelik beklentilerin güçlenmesi ve ABD ile Çin arasında yeniden yükselen ticaret gerginliği nedeniyle dün sabah tarihi bir seviyeye ulaştı. Spot altın, ons başına 4.242,17 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Yılbaşından bu yana yüzde 61,5 değer kazanan altın, yatırımcıların güvenli liman talebinin artmasıyla güçlü bir performans sergiliyor.
Fed’in bu ay faiz indirimine gideceğine dair beklentiler neredeyse kesinleşirken, Aralık ayında ikinci bir indirimin daha gelmesi bekleniyor. Bu gelişmeler, faiz getirisi olmayan altına olan ilgiyi artırıyor. ABD-Çin ilişkilerindeki gerilim de altının yükselişinde etkili oldu. Eski Başkan Donald Trump’ın Çin’e yönelik yeni tarifeler önerdiğini açıklaması ve Pekin’in buna karşılık verme sözü, piyasalarda belirsizliği artırdı. Buna ek olarak, ABD hükümetinin iki haftadır kapalı olması da piyasa üzerindeki baskıyı artırıyor. Altınla birlikte gümüş fiyatlarında da artış görüldü. Londra’da arzın daralması nedeniyle gümüş, ons başına 53 doların üzerine çıktı.
Türkiye kasasına altın dolduran ülkeler arasında
Uzmanlar altındaki patlamanın sadece bir yatırım trendi olarak değerlendirilemeyeceğini söylüyor. Analistlere göre sermaye, binlerce yıldır istikrarı temsil eden tek varlığa doğru devasa ve küresel bir sismik kayma yaşıyor. Geleneksel olarak ABD doları, dünyanın en güvenli liman varlığı kabul ediliyor. Fakat jeopolitik çatışmalar ve ulusal varlıkların dondurulması sonrasında bu inanç sarsılıyor. Altının 2025’teki yükselişinin arkasındaki en büyük itici güç bireysel yatırımcılar değil, dünya merkez bankaları olarak gösteriliyor. Çin, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerin öncülüğünde merkez bankaları rekor bir hızla altın satın alıyor. Merek bankalarının bu hamlesi, finansal bir strateji değil, siyasi bir strateji olarak yorumlanıyor. Altına yönelim, bilinçli bir “dolarizasyondan kurtulma” hamlesi olarak niteleniyor.
ANZ, 2026 için 4600 $ fiyat biçti
Finans kuruluşu ANZ, Fed’in bağımsızlığına yönelik endişeler, ticaret savaşları, siyasi belirsizlikler ve artan kamu borçlarının altına olan stratejik talebi desteklemeye devam edeceğini öngörüyor. Ancak, ABD ekonomisinde beklenenden güçlü büyüme veya Fed’in şahin açıklamaları, altın fiyatlarında aşağı yönlü baskı yaratabilir.
Finans kuruluşu, değerli metallerle ilgili güncellenmiş tahminlerini paylaştı. ANZ analistlerine göre, altın fi yatları bu yılın sonunda 4.400 dolara ulaşacak ve 2026 Haziran ayında 4.600 dolarla zirve yapacak. Gümüşte de güçlü bir yükseliş öngören ANZ, 2026 Haziran ayında gümüşün ons başına 57,50 ABD dolarıyla zirve yapacağını tahmin ediyor.
Sarı madeni tetikleyen faktörler
- Faiz indirimi beklentileri: Fed’in Ekim ve Aralık aylarında toplam iki kez faiz indirimi yapması bekleniyor. Bu, altının cazibesini artırıyor.
- Ticaret gerginliği: ABD-Çin ilişkilerindeki gerilim yeniden tırmanıyor. Trump’ın yeni vergi tehditleri ve Çin’in misilleme açıklamaları güvenli liman talebini artırıyor.
- Merkez bankası alımları: Küresel merkez bankalarının altın rezervlerini artırması, fiyatları destekliyor.
- ETF girişleri: Altına dayalı yatırım fonlarına güçlü para girişleri gözleniyor. SPDR Gold Trust’ın varlıkları Temmuz 2022’den bu yana en yüksek seviyesinde.
- Dolar zayıflığı: ABD dolarına olan güvenin azalması ve alternatif rezerv arayışları altına yönelimi artırıyor. Jeopolitik belirsizlikler: ABD’deki hükümet kapanması, borç seviyesi ve siyasi riskler altına olan ilgiyi