Enflasyonist bir ülkede olduğumuzu söylememe gerek var mı? Bence yok… Ama yine de söyleyeceğim “biz enflasyonist bir ülkeyiz”. Bizim yönetim biçimimiz bu: Enflasyonizm. Bu durum nesillerdir böyle. Bu da demek oluyor ki paramız cebimizde durdukça eksiliyor. Yani fakirleşiyoruz. O yüzden para gelir gelmez “parayı bağlamak” zorundayız. Bu döviz almak mı olur, otomobil almak mı olur, bebek bezi mi olur ben bilemem…
Ama lirayı, lira olarak tutmak en büyük kayıp oluyor.
Taklalar fayda etmiyor
Geçtiğimiz yıllarda enflasyon dememek için birçok terimi temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp yedik. Takip edenler bilecektir, neydi bunlar? Stagflasyon, şrinkflasyon, skimpflasyon.
Stagflasyon: İşsizlik artarken fiyatların yükselmeye devam etmesi ve buna bağlı olarak alışveriş hacminin daralması. Yani müthiş bir cendere.
Şrinkflasyon: “Aman enflasyon artmasın” diyen bisküvi krallarının, bir paket bisküvinin fiyatını sabit tutup, içinden bir ya da bir buçuk bisküviyi çıkarmaları durumu.
Skimpflasyon: Harika pilavı olan bir restoranın, fiyatı sabit tutma uğruna artık pilavını tereyağlı değil de margarinle yapması durumu.
Bunları gördük. Tüm bu anlatılanlarda dikkatinizi bir şey çekti mi?
Yeni yeni “taklalar” attık, attırdık ama enflasyonu düşürmek için yeterli adımları bir türlü atmadık. Yani bunlar günü kurtarma hamleleri. Ayın ilk günündeki 100 bin lira ile ayın son günündeki 100 bin liranın alım gücünün aynı olmadığını ve önümüzdeki dönemlerde de bu acı tablonun aynen devam edeceğini de artık hepimiz biliyoruz.
İşte tam da burada konuyu mucizevi bir yere getireceğim: Earned Wage Access. Yani Kazanılmış Ücrete Erişim. Peki, nedir bu?
Varsayımlar ve gerçek örnekler
Benim maaşlı bir çalışan olduğumu kabul edelim ve bugün de ayın 24’ü diyelim. Benim içeride hak etmiş olduğum 23 günlük ücretim duruyor, bu tutar maaş gününe kadar işverenimde birikiyor. Buna erişebilmem için maaş günümü beklemem gerekiyor. Bu ülkemizde genel kabul görmüş bir durum. Ancak ABD’de, Birleşik Krallık’ta maaş gününü beklemeden Earned Wage Access ile çalışanlar istediği gün hak etmiş olduğu tutarı çekebiliyorlar. “Onlar Amerika, İngiltere onlar da böyle şeyler olur tabii…” dediğinizi duyar gibiyim. Mesela Meksika’da bu uygulamayı yapan platformlardan sadece bir tanesinin kullanıcı sayısı 1 milyonu aştı. Hindistan’da, Filipinler’de yine aynı şekilde bu uygulamanın işlem hacmi üssü sayıların çarpımı gibi kaotik bir şekilde artış gösteriyor.
Londra merkezli eski adıyla Wagestream yeni adıyla Stream, Earned Wage Access alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olarak kabul görüyor. 2024 verilerine göre İspanya, Avustralya, ABD, İngiltere ve Avrupa’nın farklı ülkelerinden birçok şirketle toplam 3 milyon kullanıcıya erişti. Şirket kendini Earned Wage Access olarak değil çalışanların finansal refahını artıran bütünsel bir platform olarak tanıtıyor.
Türkiye’de de bu işi biz yapıyoruz: Datassist. Bu alanda partnerimiz olan Fingate.io ile ortaya çıkardığımız ve Kolay Avans ismini verdiğimiz ürünümüz artık sizlerle.
Patron bunu neden ödesin?
Yukarıda enflasyonist bir ülke olduğumuzdan sıkça dem vurdum. Şimdi yine bir acı gerçek daha söyleyeceğim. Enflasyonist ülke olmak demek “parası az olan kimseler için” dezavantajlı bir durum teşkil ediyor. Aynı korelasyonun diğer eğrisine bakacak olursak “parası çok olan kimseler için” ise bu çok yararlı bir durum. Bir ay kadar patronumuzda kalan para, onun için de bir değer kaybı teşkil ediyor. Ancak para patronda olduğu için patron parayı bu süre içinde işletiyor ve belki de çalışanların küçük bir bölümünün maaşını “paradan gelen para” ile ödemiş oluyor.
Şimdi hazır olun, bana göre en dramatik viraja geldik. Patron bu paradan nemalanmak varken, neden çalışanına anlaşma yaptığı tarihten daha önce bir günde versin? Earned Wage Access uygulamasında patronun parasına dokunulmuyor!
Parayı anlaşmalı bankalar üzerinden çekiyorsunuz ve maaş günü geldiğinde önceden çektiğiniz tutarı bankaya yatırıyorsunuz. Yani bu uygulamadaki finansmanı sağlayan şirketiniz değil, şirketiniz sadece sizin bir garantörünüz. Zaten alacağınız para da halihazırda kazanmış olduğunuz ancak dokunamadığınız para olduğu için herhangi bir riziko da bulunmuyor.
Ülkemizdeki milyonlarca çalışana nefes aldıracak bir projeyi hayata geçiriyoruz. Kolay Avans kullanıcıları artık “maaş günü öncesi sıkışıklıklarında” kredi kartına yüklenmeyecek, faiz ödemeyecekler. Bunun bizim için manevi kazancı, maddesel kazancının katbekat üzerinde seyrediyor. Evet, bu ürün yalnızca erken ücret erişimi değil, çalışanın finansal refahı açısından da son derece olumlu bir uygulama.
Mutlu çalışan, mutlu müşteri demek!