Moskova’da yapılacak bu yılki “Zafer Günü” törenlerinin olası sürpriz konuğu, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio… Rusya Savunma Bakanlığı’nın sızdırdığı Rubio’nun katılımına ilişkin bilginin propaganda savaşının bir parçası olma ihtimali de büyük… 9 Mayıs’a az kaldı; Kızıl Meydan’daki törenler, dünyanın yakın gelecekteki gidişatına ilişkin de ciddi ipuçları verecek...
Ukrayna merkezli Doğu-Batı restleşmesinde yeni perde… Rus Lider Vladimir Putin, ABD Başkanlık koltuğuna Donald Trump’ın oturması ve Ukrayna meselesinde Moskova’ya daha yakın bir çizgi izlemesi nedeniyle, bu yılki “Zafer Günü” törenlerini “gövde gösterisine” çevirme niyetinde. Avrupa ülkeleri ise 9 Mayıs’ta Moskova’da gerçekleşecek törenlere katılımın olabildiğince az olması, böylece Rusya’nın yalnızlaştırılmasının peşinde.
Ukrayna savaşına doğrudan müdahil olmaktan kaçınan, ancak perde gerisinden Rusya’ya destek çıkan Çin’in Lideri Şi, bu yılki Zafer Günü törenlerine katılacağını daha Şubat ayında açıklamıştı. 7 Mayıs’ta Moskova’ya gidecek olan Şi, Moskova gezisini Rusya-Çin ittifakını daha da sağlamlaştıracak adımlarla bezemeyi planlıyor.
Moskova’daki 9 Mayıs törenlerinin bir başka katılımcısı ise Kuzey Kore Lideri Kim… Üstelik Kuzey Kore sadece lider düzeyinde temsil edilmekle kalmayacak, bir bölük Kuzey Kore askeri de askeri geçit töreninde Rus askerleriyle birlikte yürüyecek. Ukrayna savaşına bizzat asker göndererek Rusya’ya destek veren Kuzey Kore açısından şimdi de Zafer Günü askeri geçit töreninde boy göstermek, “Rusya-Kuzey Kore ittifakı sarsılmaz” mesajı vermeyi amaçlıyor.
Geçit töreninde ayrıca Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden de askeri birlikler, daha önceki yıllarda da yaptıkları gibi, Rus askerleriyle birlikte “gövde gösterisinde” yer alacak. Orta Asya Cumhuriyetleri liderlerinin de tam kadro Moskova törenlerinde hazır bulunacağı aylar öncesinden açıklandı.
Eski Sovyet coğrafyasından Moskova’daki törenlere katılmayacak lider ise, son dönemde Avrupa’ya yanaşan ve Rusya ile büyük ölçüde köprüleri atan Ermenistan’ın Başbakanı Paşinyan olacak. Ancak Paşinyan kendi gitmese bile, “kuzeydeki büyük komşuyu tümden küstürmemek” için başbakanını Moskova’ya gönderecek.
BM’DE RUSYA’YA ARTAN DESTEK…
Ukrayna savaşının başladığı günlerde Rusya büyük ölçüde yalnız kalmıştı. Birleşmiş Milletler’de Ukrayna meselesine ilişkin kararlardaki oylama sonuçları bunun kanıtı gibiydi. Savaşın ilk yılında BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamalarda 196 ülkeden 144’ü Rusya’yı kınamaktan, “işgalci” ilan etmekten kaçınmamıştı. Ancak bu rakam son BM Genel Kurul oylamasında 93 ülkeye kadar düştü. Çekimser kalanlarla birlikte, Rusya’nın Ukrayna’yı “yutmasına” göz yuman ülke sayısının dünyanın yarısını geçtiğini söylemek mümkün.
Bu durumda ABD Başkanı Trump’ın seçilmesi ve göreve gelir gelmez “Ukrayna savaşını bitireceğim” sözünü yerine getirmek için harekete geçmesi de etkili oldu elbette. Ukrayna Lideri Zelensky’nin Beyaz Saray’da Trump ve Yardımcısı Vance tarafından “ağırlanmasını” unutmak mümkün değil; Trump’ın Oval Ofis’teki, sadece diplomatik kuralları değil, günlük nezaket kurallarını da aşan o “Zelensky ağırlaması”, Washington’un mesajının tüm dünyaya net şekilde ulaşmasını sağladı. ABD Ukrayna’da, sahadaki mevcut durumda ateşkes istiyor. Bunun anlamı, Ukrayna toprağı olan Kırım’da da, Donesk ve Lugansk bölgelerinde de Rus işgalinin “zımnen tanınması”…
9 Mayıs törenleri, üç yıl öncesine göre uluslararası alanda artık daha az yalnız olan Moskova’nın, askeri geçit töreninde sergileyeceği silah sistemleri ve birlikleriyle de “Savaş ve Batı yaptırımları Rus ordusunu da, silah sanayisini de etkilemedi. Aksine, Rusya bu süreçten daha güçlü çıktı” mesajını vermeyi amaçlıyor.
AVRUPA’DAN KATILIM OLACAK MI?
Ukrayna ABD’ye uzak ancak Avrupa’ya çok yakın bir coğrafyada, hatta Avrupa kıtasının içinde. Dolayısıyla Trump’ın tutumu Rusya’ya karşı kurulan Atlantik İttifakı’na büyük zarar verse de, Avrupa ülkeleri hala Ukrayna’yı Rusya’ya “yem etmeme” politikalarını büyük ölçüde firesiz devam ettirebiliyorlar.
Putin bu yıl yapılacak 9 Mayıs törenlerinde birkaç Avrupa ülkesi liderini de Moskova’ya getirerek, bu dayanışmanın da yıkıldığını ilan etmek istiyordu, ancak bu olamayacak gibi.
Avrupa Birliği içinde Rusya’ya en yakın duran ülkelerden Macaristan’ın Başbakanı Orban bile bu yılki törenlere katılmayacağını açıkladı.
AB içinden sadece Slovakya’nın, yine Putin’e yakın duran Başbakanı Robert Fico’nun Moskova’ya gideceği önceden açıklanmıştı. Devreye AB’nin Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas girdi. Kallas, Fico’ya Moskova’ya gitmemesi konusunda açık çağrı yaptı. Fico’nun yanıtı gecikmedi; Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda Fico, “Bayan Kallas, size hatırlatmak isterim ki, Slovakya egemen bir ülke ve ben de onun Başbakanıyım. Slovak Cumhuriyeti’ni kurtarmak için yaşamlarını veren binlerce Kızıl Ordu askerine saygılarımı sunmak için Moskova’ya gideceğim” ifadesini kullandı.
Ancak AB ile Slovakya Başbakanı arasında kamuoyu önündeki bu atışmanın hemen ardından, Fico birden bire “hastalandı” ve resmi görüşme ve kamuoyu önündeki faaliyetlerini birbiri ardına iptal etmeye başladı. Fico’nun “hastalığının” 9 Mayıs’a kadar devam edip etmeyeceği ise meçhul. Hastalık, durumu kurtarabilecek iyi bir bahane olabilir elbette.
Yine Avrupa’dan, AB aday ülkesi Sırbistan da Moskova’daki 9 Mayıs törenlerinin “müdavimlerinden” oldu bugüne kadar. Ancak bu yıl AB ülkeleri Ukrayna dayanışmasını somutlaştırmak için Belgrad üzerinde de, özellikle mali yardım “silahını” kullanarak baskıyı artırdılar. Sırbistan Devlet Başkanı Vucic de, tam da törenlere günler kala “rahatsızlandı”. Onun da katılıp katılmayacağı belli değil.
PUTİN İÇİN BÜYÜK KAYIP; HİNDİSTAN
Uluslararası meselelerde giderek yıldızı parlayan, Rusya-Çin ve Batı cepheleri arasında “paylaşılamayan” ülke konumundaki Hindistan’dan da Putin’e kötü haber geldi; Hindistan Başbakanı Modi önce 9 Mayıs’taki törenlere katılacağını açıkladı, ancak daha sonra katılımını iptal etti. Modi’nin iptal gerekçesi ise son derece meşru; Pakistan ile Hindistan arasında son dönemde yaşanan ve sıcak çatışmaya evrilmesi an meselesi olan gerginlik.
Modi gelemiyor ama, “Küresel Güneyin” Latin Amerika ayağı neredeyse tam kadro temsil edilecek Moskova’da… Brezilya Cumhurbaşkanı Luis Inacio Lula da Silva, Küba lideri Miguel Diaz-Canel ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro katılımlarını teyit ettiler bile.
Orta Doğu’dan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın katılacağı törenlere, diğer Arap ülkelerinden ise rağbet yok.
VE SÜRPRİZ; RUBİO KATILACAK MI?
Moskova’da yapılacak bu yılki “Zafer Günü” törenlerinin olası sürpriz konuğu ise ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio… Rusya Savunma Bakanlığı’na ait Zvezda televizyon kanalı Rubio’nun Moskova’ya gelip, törenlerde ülkesini temsil edeceğini duyurdu. Ancak haber, ABD tarafından henüz doğrulanmadı.
Rubio törenlere katılırsa, ABD Moskova’da çok uzun bir aradan sonra ilk kez bu düzeyde temsil edilmiş olacak. Trump’ın izlediği Rusya’yla yakınlaşma, bunun için Ukrayna’yı gerekirse “feda etme” politikasının izdüşümü olarak da nitelendirilebilir.
Ancak unutulmamalı ki, sıcak çatışmalar sadece sahada gerçekleşmiyor; İşin bir de propaganda savaşı bölümü var. Rusya Savunma Bakanlığı’nın sızdırdığı Rubio’nun katılımına ilişkin bilginin propaganda savaşının bir parçası olma ihtimali de büyük.
9 Mayıs’a az kaldı; Kızıl Meydan’daki törenler, dünyanın yakın gelecekteki gidişatına ilişkin de ciddi ipuçları verecek...