Hamas plana razı olur da İsrailli rehineleri serbest bırakırsa, Netanyahu’yu iç politikada en çok zorlayan mesele ortadan kalkmış olacak.
"Ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek..."
Türkçe'de çok kullanılan bu deyim, Gazze için kelimelerin tam anlamlarıyla gerçek oldu. ABD desteğiyle İsrail, Gazze'de yaşayan Filistinliler'i kadın-çocuk demeden bombalayarak, aç bırakarak "ölümü" gösterdi; şimdi ABD Başkanı Trump'ın ortaya attığı 20 maddelik plan ile "sıtmaya", devletsiz, getto tarzı bir yaşama razı etmeye çalışıyor.
İsrail, özellikle de koltuğunu korumak için atmayacağı hiçbir adım olmayan Başbakan Netanyahu açısından tam bir "kazan-kazan" planı bu;
- Eğer Hamas plana razı olur da İsrailli rehineleri serbest bırakırsa, Netanyahu’yu iç politikada en çok zorlayan mesele ortadan kalkmış olacak. Netanyahu ve Gazze'de soykırıma varan operasyonlara karışmış İsrailli yetkililer aleyhine tüm uluslararası davalar "kadük" hale gelecek, Batı cephesinde zirveye ulaşan Filistin Devleti'ni tanıma adımları tümden boşa çıkarılacak. Üstelik plan uyarınca, "tampon bölge" adı altında İsrail'in Gazze'nin bir bölümünü işgal etmesi resmileşecek. İsrail'in resmi işgali altındaki Gazze ile Yahudi yerleşim aracılığıyla toprak bütünlüğü yok edilen Batı Şeria'da bir "Filistin Devleti" kurulma olasılığı "hayal" haline gelecek.
- Eğer Hamas plana "hayır" derse, Netanyahu bugünlerde Trump yönetiminin bolca dağıttığı "meşruiyetten" nasibini alıp, Gazze'ye yönelik korkunç operasyonları sürdürebilecek. Ta ki, Gazze Filistinliler'den tümüyle temizlenene ya da kalacak bir avuç Filistinli, kendilerine gösterilen alanlarda getto tarzı yaşamı kabul edene kadar.
Plan işlerse, Gazze'nin yeniden inşası ve bölgenin yönetimi için Filistinliler'den kurulacak teknokrat komite sadece "şeklen" olacak. Gazze'nin geleceğini belirleyecek asıl yönetimi ise bizzat Trump'ın kendisi, yanına İngiltere Başbakanı Tony Blair'i de alarak, kuracağı üst konsey ile üstlenecek; Hani şu Irak'ı fiilen parçalayan, Afganistan'ı ise ortaçağ dönemine mahkum eden başarısı kendinden menkul uluslararası operasyonların "fikir babalarından" Tony Blair ile.
Türkiye'ye düşen; Hamas'ı razı etmek...
İşte bu plana"evet" dedi Müslüman ülke liderleri New York'ta gerçekleşen o pek ünlü toplantıda; Trump, "meşruiyet arayışı" içindeki tüm rejimlerin liderlerini New York'ta bir masa etrafında toplayıp, oldu-bitti ile İsrail ve Netenyahu'ya her şekilde kazandıracak planına ikna etmeyi başardı.
Körfez Arapları'na plandan düşen pay, Gazze'nin yeniden inşası için keselerinin ağzını açmak. Ürdün'ün zaten durumu belli; fiilen ABD-İngiltere'nin Ortadoğu'daki üssü haline gelmiş durumda.
Türkiye'den beklenen ise, Hamas'ı Trump'ın planına razı etmek. Yıllardır Hamas'ı Filistin'in "kuvayı milliyesi"gibi görüp, kamuoyuna böyle yansıtan AK Parti hükümeti eliyle, şimdi bu hareketin "tasfiyesi" gerçekleştirilmeye çalışılıyor.
Planın ilerleyen aşamalarında ise Türkiye'ye, silah bırakacak ve Gazze'yi terkedecek olan Hamas militanlarını kabul etme görevinin de düşmesi mümkün;
Henüz o aşamaya gelinmediği için Türkiye'nin ismi pek ortalarda yok. Ama daha önceki İsrail-Hamas ateşkeslerinde Türkiye'nin İsrail'in hapishaneden serbest bıraktığı Hamas militanlarını kabul ettiği düşünülürse, bu olasılık büyük ihtimal.
Suriye'den sonra, Gazze'den de bir göç dalgasına hazır olmakta fayda var...