İklim politikaları ve enerji dönüşümünün takipçisi Ember’in araştırmalarına göre, COP28 iklim zirvesinde 133 ülke 2030’a kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma taahhüdünde bulunmuştu. Ancak yeni veriler, ülkelerin 2030 hedeflerinin COP28 öncesine göre yalnızca yüzde 2 arttığını gösteriyor.
Dünya, 2030 yılına kadar küresel yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma sözü vermişken, ulusal hedefler son iki yılda neredeyse hiç güncellenmedi. Bu durum, yatırımcılar ve enerji piyasaları için güçlü bir yön sinyali eksikliği anlamına geliyor.
İklim politikaları ve enerji dönüşümünün takipçisi Ember’in araştırmalarına göre, COP28 iklim zirvesinde 133 ülke 2030’a kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma taahhüdünde bulunmuştu. Ancak yeni veriler, ülkelerin 2030 hedeflerinin COP28 öncesine göre yalnızca yüzde 2 arttığını gösteriyor. Yani küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin iki katına çıkması öngörülürken, taahhüt edilen üç kat hedefi neredeyse hayal hâline gelmiş durumda.
Türkiye’de de yenilenebilir enerji potansiyeli yüksek olsa da ulusal hedefler konusunda net bir strateji eksikliği göze çarpıyor. Rüzgar ve güneş projeleri hızla artarken, izin süreçleri, şebeke planlamaları ve uzun vadeli devlet desteklerinin belirsizliği, yatırımcıları tedirgin ediyor. Uzmanlar, Türkiye’de hükümetin 2030 hedeflerini netleştirmesi ve uzun vadeli yol haritaları sunmasının, enerji maliyetlerini düşürmek ve arz güvenliğini artırmak açısından kritik olduğunu vurguluyor.
Hedefler neden kritik? 2024 yılı, küresel güneş enerjisi yatırımları açısından tarihi bir dönüm noktasıydı. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) verilerine göre, dünya genelinde 2024’te 452 gigavat (GW) yeni güneş enerjisi kapasitesi kuruldu. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 33’lük bir artışı temsil ediyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verileri ise, 2024’te güneş fotovoltaik (PV) teknolojisine yapılan yatırımların 500 milyar doları aşarak, diğer tüm enerji üretim kaynaklarını geride bıraktığını ortaya koyuyor.
Bu büyüme devam ederse, dünya üç kat artışı yine de görebilir, ancak bu hükümetlerin eylemlerinden ziyade piyasanın kendi dinamikleri sayesinde olacak.
Rüzgar ve güneş enerjisi hedefleri, özellikle uzun hazırlık süreleri gerektiren açık deniz rüzgar projeleri için hayati önem taşıyor. Hedefler; ihaleler, arazi kullanımı, izinler, piyasa ve şebeke tasarımı gibi konularda netlik sağlıyor. Ayrıca güneş enerjisi için hedefler, çatı ve santral tipi projelerde sorunların önüne geçiyor, yatırımcı ve üreticilere güven veriyor.
Uzmanlar, yenilenebilir kaynakların yalnızca güneşe dayandırılmasının yeterli olmadığını, rüzgar ve güneşin dengeli bir karışımının entegrasyon maliyetlerini düşüreceğini belirtiyor. Örneğin Teksas’ta rüzgar enerjisi sabah ve akşam saatlerinde zirve yaparken, güneş öğle saatlerinde en yüksek üretimi sağlıyor. Kuzeybatı Avrupa’da ise rüzgar kışın, güneş yazın zirve yapıyor. Türkiye’de de rüzgar ve güneşin farklı mevsimlerde üretim piklerine ulaşması, doğru planlama yapılmadığı takdirde şebeke yönetimini zorlaştırabiliyor.
Enerji piyasalarında net hedefler, yatırımcılar ve geliştiriciler için yol gösterici oluyor. ABD’de Enflasyon Azaltma Yasası yenilenebilir enerji patlaması yaratmış olsa da bağlayıcı ulusal hedef olmaması, geleceğe dair belirsizlik yaratıyor. Japonya, Rusya ve Kanada gibi ülkeler ise ciddi 2030 yenilenebilir enerji hedeflerinden yoksun. Türkiye’de de uzun vadeli ve net hedeflerin olmaması, yatırımcıların projelerini geciktirmesine veya şebeke bağlantıları için beklemelerine yol açıyor.
Gecikmenin maliyeti
Her yıl gecikme, maliyetleri artırıyor. Yatırımlar yavaşlıyor, şebekeler geri kalıyor, fosil yakıtlar devam ediyor ve tüketiciler daha yüksek enerji faturaları ödüyor. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, enerji talebindeki büyümenin büyük kısmı elektrikten kaynaklanıyor ve 2025’te elektrik talebindeki yüzde 90’lık artış güneş ve rüzgar enerjisi ile karşılanacak.
Uzmanlar, küresel temiz enerji devriminde hızlı ve güvenli ilerlemenin anahtarının, hükümetlerin net, bağlayıcı ve şeffaf 2030 yenilenebilir enerji hedefleri koyması olduğunu vurguluyor.
COP30 Başkanı: Fosil yakıtları bırakmak iklim zirvelerine bağlı değil
Brezilya’nın COP30 Başkanı André Corrêa do Lago, iklim değişikliğiyle mücadelede en kritik adım olan fosil yakıtlardan uzaklaşmanın artık müzakerelere bağlı olmadığını söyledi. Corrêa do Lago’ya göre, ülkelerin küresel anlaşmalarda belirlenen hedefleri hayata geçirmek için beklemelerine gerek yok.
Corrêa do Lago, geçtiğimiz günlerde Climate Home News’e yaptığı özel açıklamada, enerji geçişi için yol haritası veya kurallar belirlemenin müzakerelerde yapılabileceğini, ancak nihai adımın ülkelerin kendi inisiyatifiyle atılması gerektiğini vurguladı.
Corrêa do Lago, “Fosil yakıtlardan uzaklaşacağımıza hepimiz karar verdik. Müzakerelerde yapılabilecek şey, bu geçişin hangi sırayla olacağını belirlemek veya hangi ülkelerin hangi tür fosil yakıttan önce çıkacağını netleştirmek olabilir. Ama uygulama, ülkelerin kendi yapabileceklerini hayata geçirmesiyle olur” dedi.
COP30 Zirvesi, tarihi ve ekolojik önemi nedeniyle Brezilya’nın Amazon bölgesindeki Belém şehrinde yapılacak.
COP30 ve COP29 başkanlıkları, 2035 yılı hedefi doğrultusunda yıllık 1,3 trilyon dolarlık iklim finansmanının nasıl sağlanacağını gösteren bir yol haritası hazırlıyor. Corrêa do Lago, özellikle gelişmekte olan ülkeler için gerekli finansmanın büyük kısmının kamu kaynaklarından sağlanmasının gerçekçi olmadığını belirtirken, “300 milyar dolarlık kamu katkısı hedefinin tamamının sağlanması mümkün değil. Zengin ülkelerin bazıları savunmaya yatırım yapmayı tercih ediyor” diyor.
Donald Trump yönetimi döneminde iklim finansmanı ve kalkınma yardımlarının kesildiğine dikkat çeken Corrêa do Lago, ABD’nin COP30’a katılımına dair henüz bir bilgi almadıklarını söylüyor. ABD, teknik olarak 2026 Ocak ayına kadar Paris Anlaşması’nda kalsa da, iklim finansmanındaki belirsizlik zirveye damgasını vuruyor.
Sonuçta; müzakerelerin uzaması, fosil yakıtlardan çıkış sürecini geciktiriyor. Her ülkenin kendi kapasitesine göre uygulamaya geçmesi gerekiyor.