Adıyaman’ın sorunlarını, ihtiyaçlarını saptamak ve çözüm önerileri geliştirmek için MHGF ve AGSD öncülüğünde, oluşturulan 6 küme ile değerlendirme toplantıları yapıldı.
İş yaparken sizi güdülendirecek ve denetleyecek ilke-odaklı ölçüleriniz yoksa, işinize kattığınız değerin verimliliği düşük düzeylerde kalabilir. Bu temel bakış nedeniyledir ki, birlikte çalıştığım herkesle paylaştığım, kendimi ölçmeye yarayan anayasalar oluştururum. Yarım yüzyılı aşan saha çalışmalarında bir gölge sadakati ile uyduğum anayasamda, “Yapılacak çalışmanın vazgeçilmez idealini ve yaratmak istediği sonucu zihinlerde netleştirmemiş işler için emek ve zaman harcanmayacak” ilkesi yer alır.
Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF) yetkilileriyle ülkemizin değişik yerlerinde ve Kıbrıs’ta toplantılar yaptık. Çok sayıda iş insanının katıldığı ve katkı yaptığı toplantılarda temel ilkemiz, toplantıdan çıkarken, hiçbir katılımcının, “Ben düşüncelerimi söyleyemedim” demesine fırsat yaratmayan yöntemler uyguladık.
Federasyon Başkanı Hüseyin Öztürk ve Adıyaman Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) Başkanı Ragıp Aras “Yeniden Adıyaman” temalı kapsamlı bir değerlendirme toplantısı düzenlemek istediklerini bildirince, önce yerelde eli taşın altında olanların saptayacakları ihtiyaçları ve öncelikleri belirleyen bir toplantı yapılmasını önerdim.
İhtiyaçları saptama ve öncelikleri belirleme değerlendirmelerinde altı küme oluşturuldu: Birinci kümede, Bilal Zemin, Dr. Selin Engin, Dilvin Şirvan Toprak, Birsen Günay, Dr. Kağan Emre Engin; ikinci kümede, Mehmet Tüm, Hüseyin Bilmez, Doç. Dr. Burcu Sancar, Öğr. Görevlisi Gülhan Atlamış; üçüncü kümede, Yavuz Turan, Ragıp Aras, Yüksel Çakırtaş, H. İbrahim Ünlü; dördüncü kümede, İsmet Turan, Serkan Ketenci, Hüseyin Öztürk, Mustafa Çiftçi, Hamit Doğan; beşinci kümede, Abdurrahman Tutdere, Gani Bereket, Zafer Ersoy, Ekrem Cırık, Abdulkadir Çelenk, Mehmet Torunoğlu; altıncı kümede, Aziz Çelik, Fethi Avseren, Mehmet Tolunoğlu, Selçuk Poyraz, Emrah Öztunç, M. Emin Danış sorgulamalara katkı yaptı.
Adıyaman’daki gözlemlerimi iki ayrı yazıda paylaşacağım: İlk yazıda, Adıyaman’da sorunlarla iç içe yaşayanların değerlendirmelerini, ikinci yazıda da sahada gözlediğim tütün, nar ve badem üretimine ilişkin öğrendiklerimi aktaracağım.
Öncelikli sorunlar
Belli bir ayıklama ve ağırlıklara göre sıralama yapmadan, kümelerin yaptıkları değerlendirmelerde öne çıkan sorunları paylaşalım.
Birinci kümede; büyük deprem sonrası yörede yaşayanların fizyolojik, psikolojik ve sosyal alanda yaşadıkları olumsuzlukları iyiye dönüştürecek “destek sistemleri” ilk sıraya kondu. Barınma sorunlarının aşılması, geçici konutlarda karşılaşılan yaşam sorunlarının aşılması, sosyalleşmeyi engelleyen olumsuzlukların önlenmesi gerekiyordu. Ulaşım altyapı eksikliklerinden, kentsel altyapılar ve üst yapılardaki eksikler de listenin ikinci önemli sorunlarıydı. Özellikle tekstil ve hazır giyim sektöründe yaşanan hızlı çöküşün yarattığı işsizliğe, alım gücündeki hızlı düşüşe ivedilikle çözüm üretilmesi talep ediliyordu. Turizmin olumsuz etkilenmesinin de gelir yetersizliğini hızlandırdığı, konaklama yetersizliği ve gelen turistin kentte konaklamadan başka yerlere gitmesinin de kent ekonomisini ve sosyal yaşamını olumsuz etkilediği üzerinde duruldu. Tarımsal alanda desteklerin eksikliği, sulama yetersizliği ve yakın çevredeki barajlardan gerektiği gibi yararlanılamamasının da Adıyaman’ın öncelikli sorunları olduğu belirtildi.
İkinci küme; yörede istihdam yaratan tekstil ve hazır giyim alanında yaşanan çöküşün ve fasonculuğun, kentin en önemli sorunu olduğunu değerlendirdi. Maliyetlerin iş yeri sahiplerinin inisiyatifi dışında hızla arttığı, merdiven altı üretime göz yumulduğu, olumsuz gelişmeler karşısında işbirliği yaparak bir ortak güç oluşturulamaması da eksiklikler arasında not edildi. Gelişmiş ülkelerde varlığını sürdüren tekstilde ülkemizin ani çöküşler yaşamasının strateji ve plan eksikliği olduğu üzerinde duruldu. Tekstil ve hazır giyim gibi, Adıyaman’ın önemli gelir kaynaklarından biri olan tütün üretimi ve pazarlanmasında altyapı oluşturulamamasının da yörede geçim sıkıntısını artırdığı kanısında birleşildi. Çevre ve altyapı eksiklikleri, turizm gelirlerini sürekli artıracak yapıların yetersizliği de gelir yaratmayı engelleyen etkenler arasında sayıldı.
Üçüncü küme; tarımda sulama altyapısı, bilinçli üretim eksikliği, yöreye uygun katma değerli ürünlere geçişte plansızlık, turizmde organizasyon eksikliği, tanıtım-tutundurmada yetersizlik, yöre cazibesini artıracak etkinliklerin olmaması üzerinde durdu. Tekstil sektöründe yaşananların ise daha yüksek katma değerli ürünlere geçiş yapılamaması nedeniyle başta işgücü olmak üzere diğer maliyetlerin aşırı artması nedeniyle yörede ciddi sıkıntılar yarattığı da belirtildi. Kent yaşamında sosyal etkinlik eksiklikleri, sosyokültürel gelişmenin yavaşlığının da yöreyi bir cazibe alanı haline getiremediği kanısı paylaşıldı. Ulaşım ve lojistik konusunda Adıyaman’ın dezavantajlı konumu, demiryolu ağına uzaklığı da sorunlar listesinde yer aldı.
Dördüncü küme; tarımda yol gösterici enstitülerin olmaması, üreticiyi sistemli bilinçlendirecek yapıların eksikliği ya da hiç olmaması, turizm alanında açık hava müzesi olmanın potansiyelinin değerlendirilemediği, diğer alanlarda olduğu gibi turizmde de altyapı eksiklikleri öncelikli sorunlar arasında sayıldı. Kentin eğitim altyapısı yetersizliği ve eğitim kalitesinin düşüklüğü de önemli sorunlar arasındaydı. Pazarlama becerilerinin yetersizliğinden dolayı Adıyaman’da var olan değerlerin bile zenginliğe dönüştürülemediği değerlendirmesi yapıldı.
Beşinci küme; tarımsal üretimde sulama altyapısı ve sulama yönetimi, turizmde Nemrut Milli Parkı’nın yeterince paraya dönüştürülememesi, yatak kapasitesinin yetersizliği, üretim tesislerinin çeşitlendirilmesi ve kalıcı istihdam yaratması, orta ölçek işyerlerini geliştirecek teşvik ve altyapılarının oluşturulmaması, ulaşım altyapısını hızlandıracak yol ve demiryolu ağına erişim zorluğu, lojistik kolaylıklarının sağlanamaması, barınma sorununun ivedilikle çözülmemesi ve geçici konutlarda barınan 114 bin insanın bir an önce normal konutlara kavuşturulması gibi öncelikli sorunlar olarak değerlendirdi.
Altıncı küme; sorunların siyasi iradeye iletilmesindeki güçlükler, ortak hareket etme kültürünün eksikliği, ülkenin her yerinde olduğu gibi eğitim kalitesinin artırılması, sosyal sorunlar nedeniyle intihar olaylarının artması, sağlıksız konutların insan psikolojisine olumsuz etkileri, teşvik sisteminin istihdam yaratacak üretim tesisleri için yeterli olmaması ve yerel ürünleri değerlendirecek tesislerin bulunmamasını temel sorunların öncelikli olanlarıydı.
İzleme ve iletme mekanizması oluşturulmalı
Çok genel çizgileriyle özetlenen Adıyaman’ın ihtiyaçları ve ihtiyaç önceliklerini “izleme ve iletme mekanizması” oluşturulmalı. İzleme mekanizması kalkınma ajansı gibi var olan kurumlarının birikimlerinden de yararlanarak, yörenin potansiyellerine uygun projeler üreterek siyasi irade, bürokrasi, sivil toplum örgütleri, medya ve diğer kesimlerin tartışma gündeminde canlı ve diri tutulmalı.
Başkalarından beklemek, edilgen davranmak yerine; haklı ve inandırıcı gerekçeler üzerine inşa edilmiş taleplerin kesintisiz olarak gündemde tutulması yerel ölçekte işbirliğiyle sağlanmalı. Temel sorunları gündelik siyaset ve siyasi partiler üstü bir anlayışla izlenmeli, öngörülmeli ve alınacak önlemler belirlenmelidir.
Sorunların çözülmesini istiyorsak; proje-odaklı öneri, açık ortamda sorgulama, hepsinden önemlisi de bir fikri takip mekanizması oluşturarak sürdürülebilirlik güven altına alınmalı. Çalışmalar mutlaka yazılı hafıza oluşturacak biçimde belgelenmeli, kimlerin sorunlara sahip çıktığı, kimlerin sorunları özenle ele almadığı açığa çıkarılmalı.