Günlük alışverişten eğlenceye kadar hayatın her alanına nüfuz eden yapay zekânın karar alma gücü hızla artıyor. Uzmanlara göre robotların kendi ihtiyaçları için inovasyon tasarladığı bir döneme doğru hızla ilerliyoruz.
Bugün itibarıyla teknolojik altyapımız, geçen hafta paylaştığım senaryodaki tüm yazılanları harfiyen hayata geçirebilecek kabiliyette. Sadece ana akıma ulaşması birkaç yıl daha alabilir. Ne bir ütopya ne de distopyadan bahsediyoruz.
Adem evde muz ve çilek dışında onlarca farklı meyveli yoğurdu gördüğünde, ki nane gibi hiç sevmedikleri de var, eğer hâlen bilincini koruyan ve kendi özgür iradesi ile karar alabilen bir insansa belki ilk başta biraz kızabilir. Fişi çekmek için hamle yaptığında, Duru tarihi bir çıkışta bulunacak:
“İstersen hepsini hemen geri gönderebilirim. Ya da son kullanım tarihlerine kadar tüketemezsen kalanı iade edebilirim. Zaten bu şartlarla siparişi verdim. Ayrıca civardaki hatta kapıya teslimat yapabilen tüm online marketleri taradım. En uygunu bunlardı. Bu kadar yüklü bir alışveriş yaptığım için 400 lira kupon kazandım. İade etsek dahi kuponumuz yanmıyor.”
Adem biraz durakladı. Mantıklı gibi aslında. Ne desem diye düşünürken Duru devam etti:
“Konu sadece fiyat değil. Gerçek zamanlı verilere dayanarak yaptığım analiz ve çıkarımlara göre bulaşıcı hastalıkların oranında artış var son haftalarda. Grip ve türevlerine yakalanmamak için bağışıklık sistemini güçlü tutmalısın. Bugünlerde çok yorgun geliyorsun işten. Bu vücut direncini düşürüyor ve salgınlara açık hale getiriyor seni. O yüzden yoğurt tüketimini artırmanı tavsiye ederim.”
Kısa bir muhasebeden sonra “Kalırsa da son gün gönderirim,” düşüncesi ile Duru’nun elektriğini kesmedi Adem. Bu kırılma noktasını da başarı ile geçen Duru, cep telefonunuzda Instagram dahil kullandığınız pek çok uygulamada karşınıza karpuz fotoğrafları ve videoları çıkartmaya başladı. Çünkü yoğurtların büyük kısmı karpuzluydu.
Konunun markette kalacağını mı zannediyorsunuz? Özellikle gıda gibi manipülasyonların en zor olduğu sektörlerden birisinden örnek verdim. Neticede karar noktalarında fiziki bir temas ve damak zevki gerektirdiği için manipülasyon görece daha meşakkatli. Bu ürünlerde hâlen insanlar nihai kararı veriyor. En azından şimdilik.
Peki, fiziksel tüketim gerektirmeyen ürün ve hizmetlerde durum nasıl? Mesela oyun ve eğlence gibi fiziksel değil zihinsel (cognitive) süreçlerin ve duyguların ağırlıklı olduğu ya da sigorta gibi görünmeyen hizmetlerin bulunduğu sektörlerde yapay zekânın işi çok daha kolay değil mi? Eğlence ihtiyacınızı da düşünen Duru’nun satın aldığı filmleri izlemeden ona kızamazsınız. Nihayetinde yoğurt değil bu, ne ile karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz.
Mevzunun tamamen bir distopya şeklinde algılanmaması için henüz yakın geleceği tartışıyorum. Dolayısıyla kızmak için bir irademiz olduğunu ve buna bir alan kaldığını varsayıyoruz halen. Bir süre sonra kızma, öfkelenme ve itiraz etme şansımızın olacağını düşünüyor musunuz? Bugün hâlen inovasyonu insan için, insanın problem ve ihtiyaçlarını gidermek için yapıyoruz. Satın alma kararını veren insan. Fakat üretim süreçlerinde artık yapay zeka önemli oranda egemenliğini ilan etmiş durumda. Daha da önemlisi, orta ve uzun vadede robotlar sadece inovasyon yapmayacak, Poyraz örneğindeki gibi inovasyonu satın almaya onlar karar verecek.
Yani robotlar, robotlar için inovasyon yapacaklar.