Siyasette yaşanan gelişmelerin ekonomi üzerinde yarattığı olumsuzluklar nedeniyle uzun süredir istikrarsızlıktan kurtulamayan piyasalarda yatırımcılar, kısa vadeli taleplerde bulunmaya devam ediyor.
Denizbank Baş Ekonomisti Mustafa Koray Kalafatçılar, faiz indirimleriyle başlanan yılda piyasaların iç gelişmeler, artan jeopolitik riskler ve güçlenen korumacı politikalar nedeniyle inişli çıkışlı bir seyir izlediğini söyledi. Tahvil piyasasında işlem hacminin düşük, hisse senedi fiyatlarının ise dalgalı seyrettiğini belirten Kalafatçılar, “Diğer yandan, Türkiye’de faizlerin seviyesi yabancı yatırımcılar için cazip bir ortam sunuyor. Son dönemde hisse senedi ve tahvilden çok swap işlemlerine yöneldiklerini görüyoruz. Ayrıca, başta enflasyon olmak üzere, yabancı yatırımcılar makroekonomik gelişmeleri çok yakından takip ediyorlar” dedi.
Altın sert hareket ediyor
Son dönemin en çok ilgi çeken gelişmesinin altın fiyatları olduğunu ifade eden Denizbank Baş Ekonomisti Mustafa Koray Kalafatçılar, güvenli liman olarak bilinen altının merkez bankalarının artan ilgisi ve ETF girişleriyle sert fiyat hareketleri sergilemeye başladığına söyledi. Kalafatçılar, şöyle konuştu: “Son düşüşlere rağmen, yılbaşından itibaren birikimli fiyat artışı yüzde 50 seviyelerini geçmiş durumda. Sermaye piyasalarında ise birçok işlemin yanı sıra uluslararası yatırım ve kalkınma bankaları ile kısa bir süre önce çok başarılı bir yeşil tahvil ihracı gerçekleştirdik. İşleme diğer kalkınma bankalarından ilave girişler bekliyoruz. Türkiye’de bankacılık sektörünün sağlıklı yapısı ve yüksek büyüme potansiyeli, yatırımcı ilgisini canlı tutmaya devam ediyor. Ağustos ayı ödemeler dengesi verilerinde de bankacılık sektörünün çok yüksek yenileme rasyolarıyla borçlarını çevirdiklerine şahit olduk” dedi.
Stopaj fonun cazibesini azalttı
Yabancı yatırımcıların makroekonomik gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini belirten Denizbank Baş Ekonomisti Kalafatçılar, şöyle konuştu: “Yaptığımız görüşmelerde sorular hep enflasyonla başlıyor. Bu açıdan son bir iki ayda yaşadığımız enflasyon sürprizlerinin, yatırım iştahlarında düşüşe neden olduğunu gözlemliyoruz. Türkiye’nin potansiyelinin farkında olmakla birlikte kısa vadeli perspektifle hareket etmeyi sürdürüyorlar. Yerli yatırımcı açısından ise yurt içi gelişmeler daha öncelikli, riskli varlıklardan hızlı çıkış gerçekleştirebiliyorlar. Stopaj düzenlemeleriyle cazibesi azalsa da para fonları ve mevduat onlar için tercih edilen seçenekler arasında yer alıyor. Geleneksel olarak altın, önemli bir tasarruf aracı olmayı sürdürüyor. Fiyatların küresel gelişmelere paralel yükseldiği bir ortamda, altına ilgi artıyor. Altın, hatta gümüşe olan ilginin bu şekilde artması Merkez Bankası’nın büyük önem verdiği dolarizasyondaki düşüş hedefini ise yavaşlatıyor.”