Fiyatlamalar, iç dinamiklere duyarlı olmakla birlikte, en az onlar kadar küresel koşullar çerçevesinde şekilleniyor.
Siyasetin girdabında yeni bir ekonomi hikayesi beklentisinden uzak düşen Türkiye piyasalarında beklentiler; 2026’da da ağırlıklı olarak geride bırakılan yıla benzerlikler gösteriyor.
Piyasaları değerlendirirken, iç dinamiklerde gelişmeleri tek başına belirleyici olarak değil, küresel risk iştahı, jeopolitik gündem ve global faiz dinamikleriyle birlikte okumayı tercih ettiklerini söyleyen Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Yılmaz Arısoy, “Fiyatlamalar, iç dinamiklere duyarlı olmakla birlikte, en az onlar kadar küresel koşullar çerçevesinde şekilleniyor. Borsa tarafında, bu nedenle genelden çok sektörel ve şirket bazında seçici olmanın kritik önemde olduğu kanaatindeyiz. Bilançoları güçlü, borçluluğu makul ve kurumsal yönetim seviyesi yüksek şirketlere odaklanan, iyi çeşitlendirilmiş portföylerin daha sağlıklı olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Küresel riskler devam ediyor
Döviz cephesinde, mevcut program ve küresel konjonktürde ani ve şiddetli dalgalanma riskini şu aşamada çok sınırlı gördüklerini belirten Arısoy, faizlerde ise enflasyon görünümü ve risk primleri dikkate alındığında aşağı yönlü döngünün alanı olduğunu, adımların kademeli ve veri odaklı kalacağı bir patika öngörüyor. Yılmaz Arısoy’un kıymetli madenlere ilişkin beklentisi ise şöyle: “Altın ve gümüş gibi kıymetli madenler hem jeopolitik belirsizlikler hem de küresel enflasyon ve rezerv para tartışmaları nedeniyle önümüzdeki dönemde de önemli bir cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Bunların yanı sıra bakır fiyatları konusunda da iyimser olmaya devam ediyoruz. Nitekim bakır fiyatları da rekorlar kırdı. Bakırın hikayesi kısıtlı arz ve yapısal olarak gittikçe artan bir dinamiği yansıtıyor.”
Yapay zeka hikayesi öne çıktı
Küresel piyasalara bakarken kısa vadeli dalgalanmayla, resmin bütününü birbirinden ayırmaya çalıştıklarını ifade eden Arısoy, “2026’nın özellikle de ilk aylarında hem küresel hem de Türkiye borsaları açısından olumlu bir trend içinde ama dalga boyunun daha geniş olabileceğini düşünüyoruz” dedi. Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Yılmaz Arısoy, küresel piyasalara ilişkin şunları söyledi: “Son dönemde özellikle yapay zekâ teması etrafında güçlü bir hikâye oluştu, önemli getiri de üretildi; ancak hem değerlemeler hem de 2026’nın ikinci yarısına yaklaşırken artan jeopolitik riskler nedeniyle risk-getiri dengesi açısından biraz temkinli bir ortama girme olasılığımız var.
Yani seçici olmayı gerektiren bir ortam olacağını düşünüyoruz. Yapay zekâ yatırımlarının enerji, altyapı ve elektrik talebi tarafında çok büyük bir dönüşüm yaratma potansiyeli var; piyasanın bugüne kadar daha az fiyatladığı alanların kademeli olarak öne çıkabileceğini düşünüyoruz.”