Moody’s, Ağustos 2022’de Türkiye’nin kredi notunu, spekülatif ve yüksek kredi riski anlamındaki B3 seviyesine indirdi. Bu not seviyesi; Karayipler’de bir ada ülkesi olan Saint Vincent ve Grenadinler, Uganda, Kongo, Togo ve Angola ile aynıydı. Tabii 2022’de bambaşka bir ekonomi programı uygulanıyordu.
İki yıldır kontrol altına almaya çalıştığımız enflasyonun tohumları Eylül 2021’de yapılan erken faiz indirimiyle atıldı. 2022 senesi beklentilerin bozulduğu bir dönemdi. Yine de, yukarıda yazdığım ülkelerin makroekonomik göstergeleriyle bizimkiler karşılaştırılamazdı. Aynı listede olmamalıydık. Kredi derecelendirme kuruluşlarının not değerlendirmeleri, sadece ekonomik ve finansal göstergeler üzerinden yapılmıyor.
Moody’s’in, ABD’nin kredi notunu indirmesi de bu açıdan değerlendirilebilir. Gelişen ülkelerin merkez bankalarının rezervlerinde doların ağırlığı yüzde 57’dir. Doların en büyük rakibi euronun rezervlerdeki ağırlığıysa yüzde 20’dir. En güvenilir para olan dolara önce bir rakibin çıkması lazım. ABD’de kamu harcamalarının milli gelire oranı da yıllardır pek değişmiyor. Bu oran uçup gitse, indirim için belki bir neden olur. Bir kredi riski belirse; Çin 760 milyar dolarlık, Japonya 1 trilyon dolarlık, İngiltere 723 milyar dolarlık Amerikan hazine tahvilini elinde tutmaz. Piyasaların verdiği günlük tepkiler önemsizdir. S&P 2011’de, Fitch 2023’te ABD’nin notunu indirdikten sonra da bir şey değişmedi.