Türkiye ekonomisi açısından önemli bir finansal gösterge olan brent petrol fiyatında 60 dolar beklentimi paylaşmıştım. Bu seviye geçen cuma görüldü. Enflasyonla mücadelede kontrolümüz dışında olan kritik bir faktördür. Arz fazlası endişeleri, talep riskleri, dünyanın en büyük iki petrol tüketicisi olan ABD ile Çin arasındaki gerilim, fiyat üzerinde baskı oluşturmaya devam edebilir. Fiyat 65 doların altında zaman geçirdikçe, daha düşük fiyatlar için spekülatif pozisyonlar artar.
Merkez Bankası’nın yarınki toplantısından sonra yayımlanacak politika metninde kuvvetle muhtemel şahin ifadeler göreceğiz. Enflasyon beklentileri hâlâ kontrol altına alınamadı. Eylül rakamı moral bozdu. Ekim de zor aydır. Türk Lirası (TL) mevduatın reel getirisindeki belirsizlik artınca, kısa vadeli hesaplar dövize kayıyor. Kur Korumalı Mevduat hesaplarında yeni açılışların bitirilmesinin etkisi de oluyor. Dolar/TL kurundaki belirgin yükselişlerin enflasyona hızlı geçişkenliği, Merkez Bankası’nın çalışmalarında mevcuttur. Tabii iki yıldır kontrol altında tutulan döviz kuruna rağmen enflasyon tahminleri tutmayınca, kur politikası da sorgulanıyor.
Rusya Merkez Bankası Başkanı Nabiullina ‘‘Enflasyonu nasıl düşürdünüz’’ sorusuna, ‘‘Enflasyonu düşürerek’’ yanıtını vermişti. Yani tahminler tutacak ki, piyasa aktörlerinde güven duygusu oluşsun. TCMB’nin; kontrollü kur politikasından vazgeçeceğini, TL cinsinden kredilerdeki sınırlamaları gevşeteceğini düşünmüyorum.