TEV’in saha araştırmasına göre gençlerin en sık dile getirdiği duygu “gelecek kaygısı”. Bu durum sıkça sosyal izolasyon, yalnızlık, değersizlik ve “yarına dair belirsizlik” hissini beraberinde getiriyor.
Gençlerin bugün içinde bulunduğu durum ve koşullarla ilgili genelde çok da iyi bir tablo yok. Pek çok araştırma olumsuz sonuçlar gösteriyor. Gençlerin başta öğrenimlerini finanse etme sorunları, maddi sıkıntıları, barınma sorunları var. Ancak TEV’in (Türk Eğitim Vakfı) gerçekleştirdiği ‘Etki’ araştırmasın sunumunu ve TEV’li gençleri dinlerken derinlerde çok önemli sorunların da olduğunu görüyorsunuz. ‘Gençliğimizden utanma” gibi bir sonuç örneğin beni çok etkiledi. “Gençliğimizi Yaşayamama” gibi tanımlamalarla gençlerin potansiyellerinin farkında olmayışı, daha doğrusu toplumun bunu onlara hissettirememesi gerçekten çok üzücü sonuçlar. Onların bu güvensizliği pek çok konudan önemli aslında. TEV’in burada fonksiyonunun yapılan geniş kapsamlı çalışmalarla sadece finans desteği olmadığını, gençlerin bir yere ait olma, sürekli bir topluluğun parçası olma hissini onlara vererek kritik bir misyon üstlendiğini de görüyoruz. Burada sivil toplum kuruluşlarını aldığı inisiyatifler değerli ama dokunulan genç sayısının artması gerekiyor. Bunlar da bağışlarla, farklı kuruluşların de devreye girmesiyle mümkün…
Gençler varsa fırsatlar var!
Dünyada pek çok toplumda aslında gençler sorunlarla karşı karşıya çok değişik bir dönemden geçiyoruz. Teknolojinin bu kadar güçlendiği bir dönemde, gençler için kaynaklara erişim kritik hale geldi. Okula da gitmek artık yetmiyor. Ama şu bir gerçek ki yeni girişimler gençlerden geliyor. Çağın liderliğini onlar yapıyor. Teknolojiyi daha iyi kullanıyorlar. Yeni dünyaya daha hakimler… Yeni gerçeklere daha iyi uyum sağlıyorlar. O yüzden biz onlardan öğreniyoruz. Onların yaptıkları geleceği şekillendiriyor. Her ne kadar AI yükselse de onları kullanacak yetkin insan gücü gençlerden gelecek. Hayat her çağda belirsizdi ama hiç bu kadar çok yönlü olmadı. Gençleri bir yandan desteklemek, ama diğer yandan sınırlamadan önünü açmak gerekiyor ki yeniçağın fırsatlarını yakalayalım. Eğer geçlerimiz böyle olursa en büyük fırsatlar da önümüze gelse yakalamak zor.
Genç olma hakkını tartışıyoruz
Konuyu yine en sonundan başa gelerek biraz anlattım ama biraz daha ayrıntıya girersek… Vakfın, TEV’li öğrencilerin eğitim yaşamındaki etkisini ölçme amacıyla hayata geçirdiği Etki Araştırması’na göre gençler, ekonomik koşullar ve yalnızlık hissiyle mücadele ediyor. Ekonomik ya da duygusal olarak desteklenmeyen gençler; öğrencilik hayatında çalışmak zorunda kalmak, aileye yük olma hissinin yarattığı mahcubiyet, güvenlik kaygısı ve sosyal ve kültür sanat faaliyetlerine bütçe ayıramamak gibi nedenlerle “gençliğini yaşama” hakkından mahrum kalıyor.
TEV Genel Müdürü Banu Taşkın gençlerin “genç olma” hakkının; eğitim almak, saygı görmek, kendi yaşamıyla ilgili söz sahibi olmak, eğlenmek, keşfetmek, dinlenmek, değer görmek, hayal kurmak, spor yapmak gibi aslında çok temel sayılabilecek hakları kapsadığını ifade ediyor.
Gençler kaygılı ve yalnız
Vakfın saha araştırmasından elde ettiği bulgulara göre gençlerin en sık dile getirdiği duygu “gelecek kaygısı”. Gençler; ekonomik dalgalanmalar, hayat pahalılığı, temel ihtiyaçlara erişim ve iş bulma endişesi nedeniyle üniversite yıllarında “gençliğini yaşayamıyor.” Bu durum sıkça sosyal izolasyon, yalnızlık, değersizlik ve “yarına dair belirsizlik” hissini beraberinde getiriyor. Araştırma aynı zamanda hali hazırda TEV’den destek alan bursiyerlerin önemli bir bölümünün maddi kısıtlar nedeniyle toplumsal hayata aktif olarak katılamadığını ortaya koyuyor. Buna paralel olarak, toplumsal hayattan uzaklaşmanın, psikolojik iyi oluşu olumsuz etkilediği araştırmanın bir diğer önemli sonucudur. Buna karşın, sosyal etkinliklere katılma imkanı bulan gençlerde yaşam memnuniyeti artarken özgüven de anlamlı ölçüde yükseliyor.
Gelecek için bir dokunuş önemli
Araştırma, aslında küçük bir dokunuşun, onları gençleri bir sisteme sokarak rehberlik etmenin değerini de gösteriyor. Dünyada teknolojiyle birlikte cahillik de büyüyor. Bu toplumları üretkenlikten çıkarıyor. Bu gelecekte ayakta kalmak için de çok kritik. TEV’in etki izine bakıldığında bursiyerlerin TEV ile daha güçlü, değerli, huzurlu hissettiğine vurgu yapıyor. Bu tablo TEV’in gençlerin sosyal, duygusal ve psikolojik iyi oluşunda yarattığı bütüncül etkiyi çarpıcı şekilde ortaya koyuyor.
TEV burslarının gençlerin yaşamında güçlü bir dalga etkisi yarattığını gösteren çalışmada, finansal stresin azalması sayesinde bursiyerlerin çalışmak zorunda kalmadan akademik başarıya ve kişisel gelişime odaklanabildiği belirtiliyor. TEV bursiyerlerinin yaşam doyumu, akranlarına göre yüzde 7,2 oranında daha yüksek. Kültür-sanat etkinlikleri, dayanışma ortamları ve mentorluk desteği gençlerin özgüvenini ve dayanıklılığını artırıyor.
