Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları rehberliğinde ülkemizin sürdürülebilir kalkınması adına önemli çalışmalara imza atıyor. Bu çabaları sonucu olarak Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde Sürdürülebilir İş Raporlaması kategorisinde ödüle layık görüldü. Son dönemlerde sürdürülebilirlik raporlamasının yanı sıra entegre raporlama da gündeme geldi.
TSKB, entegre raporunu ilk yayınlayan kurum olarak bu alanda öncü konumda yer alıyor. Bu raporlar, finansal ve finansal olmayan verileri bir araya getirerek bütüncül bir bakış açısı sunuyor. Aynı zamanda, geleceğe yönelik ortaya koyuyor.
NBE YouTube kanalı Sürdürülebilir Ekonomi programında, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri Meral Murathan’ı ağırladık. Murathan ile şirketlerin sürdürülebilirlik raporlamasından nasıl faydalandığını, sürdürülebilir finansmanın Türkiye’de ve dünyada nasıl geliştiğini, bu sürecin toplumsal cinsiyet eşitliği ve deprem finansmanı gibi farklı alanları nasıl kapsadığını ve entegre raporlamanın önemini konuştuk…
Hedefe ulaşmak iki TSKB’nin daha eklenmesi anlamına geliyor
“Kullandırdığımız her bir kredinin sürdürülebilir kalkınma amaçlarına etkisini ölçüyoruz. 2021 yılında, çevresel ve sosyal etki modellerini, iklim risklerini ölçen araçları ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini destekleyen yaklaşımları bir araya getirerek veri toplama ve hedef belirleme süreçlerimizi birleştirdik.
Bu çalışmalar sonucunda, 2030 yılına kadar Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarıyla (SKA) bağlantılı olarak 8 milyar dolar kredi kullandırma hedefi koyduk. Bugün itibariyle bu hedefin yarısına ulaştık ve hedefimizi 10 milyar dolara çıkardık. Bankamızın kredi portföyü yaklaşık 5 milyar dolar seviyesinde. 2030 yılına kadar belirlediğimiz 10 milyar dolarlık sürdürülebilir kalkınma hedefini gerçekleştirmek, neredeyse iki TSKB’nin daha eklenmesi anlamına geliyor; bu da bizim için oldukça büyük bir hedef. Ayrıca, bilançomuzdaki SKA’ya yönelik kredi oranının yüzde 90’ın altına düşmemesi gerektiğine karar verdik ve düşürmedik. Aynı şekilde, portföyümüzde iklim ve çevreyle bağlantılı sürdürülebilir kalkınma amaçlarına hizmet eden kredilerin payının yüzde 60’ın altına düşmemesini ve mümkünse bu oranın üzerinde kalmasını hedefliyoruz.
Raporlamamızı ise sadece entegre faaliyet raporu aynı zamanda iklim riskleri raporunu da içerecek şekilde konumlandırıyoruz. Entegre faaliyet raporu, konuştuğumuz birçok unsuru bir araya getirme gücüne sahip. Raporda, finansal performansın yanı sıra dijital sermaye, fikri sermaye, sosyal sermaye ve insan sermayesi gibi finansal olmayan beş temel sermaye unsuru hedefler de yer alıyor.”
Sosyal yatırımlara da ihtiyaç var
“Önümüzdeki dönemde finansman, dönüşümde en önemli role sahip olacak. Konu yalnızca yeşil yatırımlarla sınırlı değil; aynı zamanda sosyal yatırımları da kapsıyor ve sosyal yatırımların odağında kırılgan gruplar bulunuyor. Özellikle afetler ve doğanın kırılganlıklarının toplumu etkilediği durumlarda, ister yeşil ister sosyal yatırım olsun, dayanıklılığı artıracak düzeyde finansmana ihtiyaç duyulacak. Uluslararası kalkınma ve finans kuruluşlarından orta ve uzun vadeli fon temin ediyoruz. Buradaki tema geliştirme çalışmalarımızda, ‘yeşil’ başlığının her geçen gün daha derinleştiğini ve dikeyde büyüdüğünü görüyoruz. Ancak ‘yeşil boyama’ gibi sorunlar da gündemde. Yeşil ve sosyal alanları, iklim ekseninde de değerlendirmek mümkün. Ülkemizde ne yazık ki sürdürülebilirlik denince ilk akla gelen enerji oluyor. Ancak bu alan, bizi ileriye taşıyan önemli bir boyut ve enerji yatırımları ciddi planlarla ilerliyor. Bakanlığın enerji planına göre, 2035 yılında elektrik üretiminin yüzde 55’inin yenilenebilir enerjiden sağlanması hedefleniyor. Şu anda bu oran yaklaşık yüzde 42 seviyesinde. Yenilenebilir enerji kapasitesinin de yüzde 25 artması öngörülüyor. Ayrıca, 2030 sonuna kadar enerji verimliliği için 20 milyar dolarlık yatırım yapılması planlanıyor.”
Kalkınma amaçları doğrultusunda 13,5 milyar dolarlık bir etki yaratıldı
“Ne yazık ki büyük bir afet yaşadık ve bunu yalnızca belli bir bölgenin ya da bir yılın sorunu olarak görmüyoruz; ciddi bir mesele olarak ele alıyoruz. Bu alandaki finansman ihtiyacı giderek artıyor ve artmaya devam edecek. Yeşil ve kapsayıcı dönüşümü destekleyen yatırımlar da öncelikli olacak. TSKB olarak, geçen yıl yaklaşık 1,2 milyar dolar finansman sağladık. Bu miktarın yüzde 45’i deprem bölgesine, yüzde 85’i ise tamamen yeşil ve kapsayıcı yatırımlara ayrıldı. Bu yıl, dağıtık güneş enerjisi ve batarya depolama projelerini desteklemek için Dünya Bankası’ndan 345 milyon dolar finansman temin ettik. Ayrıca, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ilk kez uzun vadeli bir anlaşmaya imza attık. Kadının iş gücüne katılımına verdiğimiz desteği, elektrik dağıtım yatırımlarında dahi ölçüyor ve raporluyoruz. Yeşil ve sosyal yatırımlar, rinansal ve finansal olmayan unsurlarla bir bütün olarak ele alınıyor. Finansman hedeflerimize baktığımızda, öncelikle SKA 8 olan ekonomik büyüme öne çıkıyor. Temiz enerji üretimi ve kullanımı için SKA 7 ikinci sırada yer alırken, iklim eylemi (SKA 13) ve imalat sanayi ile alt- yapı (SKA 9) da bizim için kritik önemde. Ayrıca, yoksulluğu sona erdirme hedefi de önceliklerimiz arasında. Bu SKA doğrultusunda yaklaşık 13,5 milyar dolarlık bir etki yarattığımızı hesaplıyoruz.”
4 milyar dolar iklim finansmanı
“İklim, bizim için köklü ve temel kavramlardan biri. İklim risklerini ciddiyetle ele almaya çalışıyoruz. Bu, sürekli değişen bir ekosistemde süregelen bir yolculuk; yaptığımız küçük bir hamle, başka bir yerde başka etkiler yaratıyor ve bu etkiler de dönüp bizi etkiliyor. Her yatırım kredimizi bu riskleri dikkate alarak iklim riskleri derecelendirme aracımız ile değerlendiriyoruz. Bu derecelendirme aracının elbette belirli parametreleri var. Yatırıma özel bir puanlama yaparak, verilen kredi kararının nasıl bir etki yaratacağını önceden görebiliyoruz. Bu çalışmayı, iklim riskleri raporumuzla da ilişkilendiriyoruz. Ayrıca, Net Sıfır Bankacılık İttifakı ve Bilim Tabanlı Hedefler İnisiyatifi (SBTi) kapsamında 2050 net sıfır hedeflerimizi yayınladık. Bu yıl, önümüzdeki döneme yönelik SKA bağlantılarından ayrı olarak, yalnızca ‘iklim finansmanı’ adı altında bir hedef tanımladık. 2030 sonuna kadar, ihtiyaç duyulan yatırımları desteklemek üzere yaklaşık 4 milyar dolar iklim finansmanı sağlamayı planlıyoruz.”