Zeytinin başkentinde ezber bozan vizyon: Atık değil, 'altın su'
Akhisar’a indiğimde sabahın o kendine özgü sis perdesi hâlâ ovaya hafifçe asılıydı. Sis, zeytin ağaçlarının gövdelerindeki çizgileri daha da belirginleştiriyor; güneş henüz yükselirken bu kadim ağaçlara neredeyse bir anıt görünümü veriyordu. Şehrin dinginliği, insanı ilk anda içine alan bir tanışıklık hissi yaratıyor; 14 milyon zeytin ağacıyla “Türkiye'nin yeşil denizi zeytin diyarına hoş geldin” diyen görünmez bir ses gibi yankılanıyordu içimde.
Akhisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhat ile buluşacağımı bilmenin verdiği ayrı bir heyecan vardı. Çünkü Alhat’ın zeytine yaklaşımı, yalnızca bir üretim meselesi değil; bir kültür, bir sistem, bir ekosistem bütünlüğü… Onunla yapılacak bir gezi, kaçınılmaz olarak şehrin damarlarına doğru ilerlemek, zeytinin köklerine tutunmak anlamına geliyordu.
Sofralık zeytin tüketiminde gerileme olduğunu gören Akhisar Ticaret Borsası, bu yılki sloganı şöyle seçmişti:
Kalp kırma, kıracaksan zeytin kır…
Herkes zeytine dokunsun, kendisi kırıp işlesin, diyorlardı.
Henüz günün başında, sıradan bir gezi olmayacağı belliydi.
Bu haberin devamı ve köşemizdeki diğerler yazıların ayrıntıları için lütfen https://www.ekonomim.com/yasam-keyfi adresine geçiniz...
Lezzetin parıldayan haritası: Türkiye’nin yeni incileri
İncili Gastronomi Rehberi 2025–2026 Ödül Töreni, bu yıl da sadece bir ödül gecesi değil; Türkiye’nin mutfak kültürünü taşıyan tüm damarlara yayılan kolektif bir saygı duruşu gibiydi.
Gecenin ev sahipleri Hürriyet Gazetesi, Karaca ve Jumbo’ydu; Şölen, Unilever Food Solutions ve The Ritz-Carlton, Istanbul ise buluşmanın paydaşları arasındaydı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan iş dünyasına, medya temsilcilerinden gastronomi sahnesinin ustalarına uzanan geniş bir davetli topluluğu, Türkiye’nin “tat üstüne kurulmuş kültür atlası”nın yeni sayfasına tanıklık etti. Gecenin açılışında Müge Akgün, projenin öyküsünü bir kez daha hatırlattı:
2016’da başlayan yolculuk, bugün artık sekiz şehirden dokuz destinasyona, Anadolu’nun bağ yollarından asırlık dükkânlara uzanan bir kültür haritası. Akgün’ün altını çizdiği “şeffaflık”, rehberin en güçlü referans noktası. Her yıl yeniden, sıfırdan kurulan bir değerlendirme sistemi… Bir yanda yeni açılan lokantalar, diğer yanda yüz yılı aşan lezzet geleneğini taşıyan dükkânlar…
Bu yıl “Asırlık Mekanlar” bölümünde Vefa Bozacısı ile Katmerci Zekeriya Usta sahnedeydi. Bu isimler, bir ürünün, bir reçetenin, bir tadın hafıza olduğuna dair yaşayan kanıtlardı.
Yunanistan Sineması Günleri Pera Müzesi’nde perde açıyor
Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın Film ve Video Programları kapsamında, Yunanistan sinemasının klasikleşmiş yapımlarını odağına alan Yunanistan Sineması Günleri’ne dördüncü kez ev sahipliği yapıyor. EMEIS Kültür Kolektifi, istos film ve istos yayın ortaklığıyla hazırlanan program, 2–7 Aralık tarihleri arasında ücretsiz olarak izlenebilecek.
Bu yılki seçki, 1990’ların Yunanistan sinemasından 13 uzun metraj filmi, güncel yapımlardan oluşan ve ilk kez düzenlenen Kısa Film Yarışması’nın 10 filmi, ayrıca Yeşim Ustaoğlu’nun 2003 tarihli Bulutları Beklerken filmini bir araya getiriyor. Toplumsal hafıza, kimlik, göç, aidiyet, büyüme hikâyeleri ve bireysel yüzleşme gibi temaları farklı dönemlerin sinema dili üzerinden takip eden program, Yunanistan sinemasının zengin anlatı evrenini görünür kılıyor.
ENKA’da Aralık ayının ilk ışığı: Müziğin zarafeti, aşkın yankısı
ENKA, sezgisi güçlü ekibiyle sanatın farklı alanlarını aynı çatı altında buluşturmaya devam ediyor: 2 Aralık akşamı, dünyaca ünlü İtalyan kemancı Davide Alogna ile ülkemizin değerli piyanistlerinden Cana Gürmen, “Müziğin Klasik Dokunuşları” başlıklı konser için ENKA Oditoryumu’nda müzikseverlerin karşısına çıkacak. Alogna’nın kemanından yükselen berrak tonlarla Gürmen’in zarif dokunuşları bir araya geldiğinde, dinleyiciyi yalnızca bir konser değil, iki ülke arasında ince bir köprü karşılıyor. Türkiye ve İtalya’da verdikleri konserlerle geniş bir hayran kitlesi kazanan ikili, seçkin repertuvarlarıyla bu kez İstanbul’da bir geceyi unutulmaz kılmaya hazırlanıyor.
Sedat Simavi Ödülleri’nin 49. yılında yeni ufuklar
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin kurucu başkanı Sedat Simavi adına 1977’den bu yana verilen ödüller, her yıl olduğu gibi yine ülkenin düşünce dünyasında güçlü bir iz bırakan çalışmaları onurlandırdı. Gazetecilikten radyoya, televizyondan benim de seçici kurulda bulunduğum edebiyata, sosyal bilimlerden fen ve sağlık bilimlerine, spora kadar uzanan bu büyük aile, Türkiye’nin yaratıcı, araştırmacı ve cesur yüzünü temsil ediyor. 49 yılda, Seçici Kurulların Kasım ayı boyunca yaptığı değerlendirmeler sonucunda ödüle değer görülen eserler açıklandı. Törenin tarihi ve yeri ise önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacak.
Cem Yılmaz “CMXXIV” ile yeniden sahnede!
22 Aralık’ta Bostancı Gösteri Merkezi’nde gerçekleştireceği gösteride Cem Yılmaz kendine özgü mizah anlayışı, güncel gözlemleri ve yüksek temposuyla izleyicileri bir kez daha ağırlayacak.