2005-2024 arasındaki 19 yılda TÜİK’in tüketici fiyatları endeksi 21,9 katına çıktı. Aynı dönemde hastanelerin gelirleri 101,9 katına çıktı.
Erdoğan iktidarının sağlık sisteminde yaptığı iki büyük değişiklik var. Birincisi 2005 yılında pilot proje olarak başlatılan Sosyal Güvenlik Kurumu’nu (SGK) sistem dışına iten değişiklik. Bu değişiklik ile SGK, sağlıkta hizmet veren ve üretim yapan bir kurum olmaktan çıkartılarak, sadece başkalarından alınan mal ve hizmetlerin parasını ödeyen kurum haline getirildi. Böylece hem sağlıkta ticarileşme yolunda önemli bir adım atılmış oldu, hem de SGK’nın sağlık sistemindeki düzenleyici yönlendirici olabilme gücü ortadan kaldırıldı.
İkincisi ise 2019’dan itibaren sağlık sisteminin merkezine oturan şehir hastaneleri modeli. Erdoğan iktidarının ikinci reformu da birincisi gibi sağlıkta ticarileşmeyi beslerken yine hastanelerin kazancını artırmaya hizmet etti.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı sağlık harcamaları istatistikleri bu durumu bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Sağlıkta birinci reformun pilot olarak başladığı yıl olan 2005 yılı ile şehir hastanelerinin hemen öncesi 2018 yılı ve 2024 yılında sağlık harcamalarının ve gelirlerinin nasıl paylaşıldığını karşılaştırınca bu resim net olarak ortaya çıkıyor:
- Karşılaştırmamızı temel cari sağlık harcamaları üzerinden yapıyoruz. Temel cari sağlık harcamaları; yataklı sağlık hizmete veren hastaneler, ayakta sağlık hizmeti veren doktor ve klinikler ile eczaneler ve medikal ürünler için yapılan harcamalardan oluşuyor.
- 2005-2024 arasındaki 19 yılda TÜİK’in tüketici fiyatları endeksi 21,9 katına çıktı. Aynı dönemde hastanelerin gelirleri 101,9 katına çıktı. Hastane gelirlerinde genel enflasyonun 5 katı hızlı bir artış olması, tek başına bile bu reformların kime yaradığını ortaya koymaya yetiyor.
- Aynı süreçte doktor ve kliniklerin gelirleri 2005’teki düzeyinin cari fiyatlarla 46,3 katına, eczane ve medikal gereç satanların ciroları 37,5 katına çıktı. Hastanelerin gelirlerindeki artış hızı, sadece enflasyonu değil doktor ve eczane cirolarındaki artış hızını da katlıyor. Hem 2018-2005 arasında, hem de 2018-24 arasında hastanelerin ciro artış hızı, diğerlerinden açık ara çok yüksek.
- Hastaneler sistemin en büyük kazananı olurken yurttaşın sağlık faturası da SGK ve merkezi devletin faturası da enflasyondan kat kat hızlı arttı. 2005-2024 arasında vatandaşın sağlık faturası 58,6 kat, hastanelere yaptığı ödeme miktarı ise tam 189,3 kat arttı. SGK’nın toplam temel cari sağlık harcaması 68,2 katına, hastanelere yaptığı ödeme 90,8 katına çıktı. Merkezi devletin temel cari sağlık harcaması 68,9 katına, hastanelere yaptığı ödemeler 94,6 katına çıktı.
- Şehir hastaneleri öncesindeki sağlık harcaması artışında yük esas olarak SGK üzerine yıkıldı. 2005-18 döneminde merkezi devletin temel cari sağlık harcaması 3,2 katına, vatandaşın cebinden çıkan miktar 3,6 katına çıkarken SGK’nın giderleri 6,2 kat arttı.
- Şehir hastaneleri sonrasında merkezi devlet ile vatandaşın faturası daha hızlı arttı. 2018-24 arasında SGK’nın faturası 11,1’e, vatandaşın faturası 16,2’ye, merkezi devletin faturası 21,8’e katlandı. Yükün merkezi bütçeye kaymasında hem SGK’nın mali dengelerinin artık bu yükü kaldıramaz hale gelmesinin, hem de şehir hastanelerine kaynak aktarma sisteminin kurgusunun rolü var.
- Sağlık sisteminde kazancın paylaşımı ve faturayı ödeyenlerin paylarındaki değişim de aynı sonucu yansıtıyor. Hastanelerin toplam temel cari sağlık harcamalarından aldığı pay 2005’te yüzde 41,3 iken 2018’de yüzde 56,7’ye, şehir hastaneleri sonrasında ise yüzde 64’e çıktı. Bugün tüm sağlık harcamalarının neredeyse üçte ikisi hastanelere akıyor.
- Buna karşın ayakta tedavi hizmeti veren doktor ve kliniklerin 2005’te yüzde 18,4 olan payı 2018’de yüzde 14,1’e, 2024’te ise yüzde 12.95’e geriledi. Eczane ve medikal gereç satan işletmelerin payı ise 2005’te yüzde 40,3 iken 2024’te yüzde 23’e düştü.
- Bu süreçte vatandaşın temel cari sağlık harcamaları içinde hastanelerin 2005’te yüzde 14,3 olan payı, 2018’de yüzde 43,8’e, 2024’te ise yüzde 46,3’e çıktı. Aynı şekilde hastanelerin SGK’nın temel cari sağlık giderleri içindeki payı 2005’te yüzde 43,8 iken 2024’te yüzde 58,3’e, merkezi devletin temel cari sağlık harcamalarındaki payı ise yüzde 62,5’ten yüzde 85,8’e ulaştı.