İşletme KOBİ ölçeğinde bir üretici…
İhracatları, yurtdışından onları bulabilip erişebilen müşterilerin alımlarına bağlı.
Onlarda her türlü sıkıntının yaşadığı kuzey, güney ve doğumuzdaki çevre ülkelerden.
Başka bir deyişle yurtdışından alımın her zaman başka bir bahara kalması çok olası.
Dikkatinizi çektiyse “ İhracat “ demedim, “ Yurt dışından Alım “ dedim.
Çünkü yurtdışından birileri gelip bir şeyler isterse, ihracat işlemleri yapılıp mal yollanıyor.
Bana göre bir işletmenin “ İhracatçı “ olarak tanımlanabilmesi için kendi tedarik zincirinden başlayarak, oldukça çok baklası olan uzun bir zinciri kontrol etmesi ve farklı süreçleri yönetebilmesi gereklidir.
Gelelim bu işletmenin neyi nasıl yaptığına ve elde ettiği sonuçlara.
Sahibi, genç bir çalışan olduğu zamanlardan bu yana sektörde olup işini çok iyi bilen birisi.
Avrupa Birliği ( AB ) ülkelerinden birisi ile bir bağlantı kuruyorlar ve yazışmalar sonucunda teklif veriliyor.
Teklifler kağıt üzerinde kabul görüyor ve eşdeğer ürünlerden örnek gönderilmesini, bunların kalite kontrol süreçlerinden geçirileceği ve sonra sipariş aşamasına geçileceği bildiriliyor.
Örnekler onay alıyor, iki kalem ürün için sipariş kesinleşiyor ve ilk sipariş miktarlarının bedeli yüksek olmadığından, yurtdışındaki alıcı siparişin bedelini peşin olarak ödüyor.
Bu arada, üretim yelpazesine giren başka ürünler içinde talep geliyor ve teklif verilmesi isteniyor.
Üretim sürerken verilen tekliflerden birkaç tanesi daha olumlu yorum alıyor ve ilk siparişin yüklenmesinden kısa bir süre önce onay veriliyor ve ödeme için ileriki bir gün belirleniyor.
Ürünler yükleniyor, işletmede herkes mutlu.
Neden olmasınlar ki ilk AB siparişi biraz geç kalmış olsa da yüklendi ve gönderildi.
Yüklemeden bir hafta on gün kadar sonra gelen bir e-posta iletisi işletmenin ortasına bomba gibi düşüyor.
Giden her iki kalem üründe de hata var…
E-posta ekindeki fotoğraflar dikkatlice işaretlenmiş ve hatalar belirtilmiş.
Hatta hatalı ürünlerden alınan bir miktar örnek de hemen kargoya verilerek üreticiye yollanmış.
Ayrıca, verilen diğer siparişlerin de şimdilik askıya alındığı ve teyit verilmesinin, sorunun çözülmesine bağlı olarak ileri bir tarihe ertelendiği yazılıyor.
Gelen örnekler müşterinin haklı olduğunu göstermiş.
İşletme sahibi hemen bir özür mesajı yollayarak, hatasız malların en kısa sürede bedelsiz olarak yollanacağını iletmiş.
Yeni ürünler yollanıyor ve diğer siparişlerin onayı bekleniyor amma nafile bekleyiş bu.
Müşteriden gelen cevaplar hem erteleme içeriyor.
Bu arada işletme sahibi bir yurtdışı fuara katılmaya karar veriyor.
Fuardan dönerken müşterinin olduğu AB ülkesine de gidiyorlar. Müşteriye bir tanışma ve şahsen özür dileme ziyaret yapıyorlar.
Nazik karşılama, detaylı açıklama ve şimdilik bekleyelim ve bir süre daha geçsin sözleri…
An itibariyle, aradan iki yıla yakın bir süre geçmiş ve müşteri hala yollanan mesajlara cevap yazıyor amma sipariş vermiyor.
Birçok üreticimiz ihracatta yapılan yanlışların, iç piyasadaki gibi toparlanabileceğini düşünüyor.
Amma ne yazık ki ihracatta işler öyle yürümüyor.
İhracatta yapılan hatalar çok can sıkıyor.
İtibar ile müşteri kaybı yanında zararlar bizi bekliyor.