RAMAZAN KÖK - Emekli vergi müfettişi / YMM
Bizim hukukumuzda daha önce ödeme güçlüğü çeken firmalar tarafından başvurulan ve “İflas Erteleme” adı verilen uygulama kaldırılarak bunun yerine daha etkin ve işlevsel bir yapı olarak konkordato müessesesi getirildi. Bu günlerde konkordato alan firmalarda çok fazla bir artış söz konusu olup; konkordato ilan eden firmalardan alacaklı olan mükelleflerin vergisel yönden haklarının korunması için ne yapmaları gerektiğini açıklamak gerekir.
Bu uygulamada, borçlarını ödemekte güçlük çeken firmaların borçlarının yeniden yapılandırılması ve aynı zamanda borçlu firmadan alacaklı olanların (alacak) haklarının korunması amaçlanmaktadır.
Kanunda, konkordato süreci, çeşitli aşamalarda (geçici mühlet, kesin mühlet, konkordatonun reddi, konkordato projesinin tasdiki gibi) düzenlenmiştir Geçici mühlet kararı ile birlikte, borçlu aleyhine vergi borçları için yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur.
Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması durumunda ise geçici mühlet verilmiş olan borçluya (1 yıllık) “Kesin Mühlet” verilmektedir. Ayrıca, iflasa tabi borçlular bakımından, bazı hallerde, mahkeme, mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına da karar verebilir. İşte, borçlunun durumuna ve konkordato talebi üzerine yaşanabilecek bu aşamalara göre vergisel yönden yapılması gereken işlemlerin süresinde yerine getirilmesi ve işlemlerin/kayıtların zamanında yapılması önemli olduğundan, bunlara kısaca değinmekte fayda var.
1- Geçici mühlet kararı verilmesi üzerine yapılacak işlemler
Alacak geçici mühlet süresi içinde şüpheli hale gelmektedir. Şüpheli hale gelen alacak için geçici mühlet kararı içinde karşılık ayrılması gerekmekte olup, ilgili olduğu hesap döneminde ayrılmayan karşılığın sonraki hesap dönemlerinde dikkate alınması mümkün değildir. Geçici mühlet kararının ilan edildiği hesap dönemi itibariyle şüpheli alacak karşılığı ayrılmamışsa sonraki hesap döneminde kesin mühlet kararının ilan edilmesi durumunda şüpheli alacak karşılığı ayrılamaz. Zira alacakların borçlu lehine vazgeçilen kısmı, artık değersiz alacak niteliğini kazanacaktır.
2- Geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilmesi halinde yapılacak işlemler
Geçici mühlet kararından önce dava veya icra safhasına intikal etmiş olması nedeniyle karşılık ayrılan alacaklar için herhangi bir düzeltme yapılmaz. Geçici mühlet kararının ilan edilmesi ile karşılık ayrılan alacaklar için ise, ayrılmış olan karşılıkların geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararın ilan edildiği hesap dönemi itibariyle düzeltilmesi (karşılığın iptal edilmesiyle gelir hesabına alınması) gerekmektedir. Bu son durumda, konkordato talebinin reddinden sonra söz konusu alacakların dava veya icra safhasına intikal ettirilmesi mümkün olup genel hükümler çerçevesinde şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkündür.
3- Borçlunun mali durumunun düzelmesi halinde kesin mühlet kararının kaldırılması durumunda yapılacak işlemler
Konkordato talebi ile amaçlanan iyileşmenin kesin mühletin sona ermesinden önce gerçekleşmesi nedeniyle konkordato talebinin reddine karar verilmesi halinde; Geçici mühlet kararından önce dava veya icra safhasına intikal etmiş olması nedeniyle karşılık ayrılan alacaklar için herhangi bir düzeltme yapılmaz. Karşılık ayrılan alacaklar için ise ayrılmış olan karşılıkların konkordatonun reddine ilişkin kararın ilan edildiği hesap dönemi itibariyle düzeltilmesi gerekmektedir. Bu son durumda, kesin mühlet kararının kaldırılmasından sonra söz konusu alacakların dava veya icra safhasına intikal ettirilmesi mümkün olup genel hükümler çerçevesinde şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkündür.
4- Kesin mühlet içinde konkordatonun reddi ve iflasın açılması halinde yapılacak işlemler
Mahkeme tarafından kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verilmesi mümkün olup bu durumda ilgili mevzuatına uygun olarak iflas masasına kaydedilen alacaklarda şüphelilik hali devam edeceğinden daha önce ayrılan karşılıklara ilişkin düzeltme yapılmasına gerek yoktur.
5- Konkordato projesinin tasdik edilmesi halinde yapılacak işlemler
Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilir. Alacakların borçlu lehine vazgeçilen kısmı, değersiz alacak niteliğini kazanacak ve değersiz alacak ile bu alacağa isabet eden karşılık, konkordatonun tasdiki kararının ilan edildiği (bağlayıcı hale geldiği) hesap dönemi itibariyle yok edilecektir (gider kaydedilecektir). Projenin tasdik edilmesiyle beraber alacağın vazgeçilmeyen kısmının vadesi ise uzayacağından, bu alacaklar, şüpheli alacak olma vasfını kaybedecektir. Dolayısıyla söz konusu bu alacaklar için ayrılmış olan karşılıkların, konkordatonun tasdiki kararının ilan edildiği (bağlayıcı hale geldiği) hesap dönemi itibariyle düzeltilmesi gerekir. Daha önce icra takibi yapılmamış ve karşılık ayrılmamışsa, Konkordatonun tasdiki kararı ile alacak değersiz hale geldiğinden, söz konusu vazgeçilen alacak kısmı doğrudan gider yazılabilir.
6- Konkordato projesinin reddedilmesi halinde yapılacak işlemler
Mahkemenin konkordato talebinin reddine karar vermesi, borçlunun iflâsa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması hâlinde, borçlunun iflâsına resen karar verilmesi öngörülmüştür. Bu durumda ise ilgili mevzuatına uygun olarak iflas masasına kaydedilen alacaklarda şüphelilik hali devam edeceğinden daha önce ayrılan karşılıklara ilişkin düzeltme yapılmasına gerek yoktur.
Sonuç olarak, konkordato ilan eden mükelleflerden alacaklı durumda olan mükelleflerin kanuni haklarını kullanabilmeleri için yukarıda açıklanan hususlara dikkate etmeleri ve gerekli işlemleri zamanında yapmaları çok önemlidir.