Olası bir iktidar değişikliğinde yeni hükümet tıpkı 1923’te kurulan Cumhuriyet gibi yıllarca 23 yıllık AKP dönemi borçlanmasını ödemekle uğraşacak.
Dünya da Türkiye de ilginç bir süreçten geçiyor. Dünyanın egemen güçlerinin önde gideni ABD’nin Başkanı her gün yeni bir karar alıyor. Bir gün yeni gümrük vergisi koyuyor. Ertesi gün kaldırıyor. İran’ı bombalıyor, sonra da İran’la barışa çok yakınız diyor. Ülkemizin Cumhurbaşkanı’na geçen dönem hakaret içerikli mektup yazmıştı, sonra mektubu New York’taki barında duvarına astırdığı söylendi (ben görmedim), şimdi Cumhurbaşkanımıza dostum diyor. Trump bunları yaparken diğer egemen güçler de ondan geri durmamakta. Putin Ukrayna’yı istila etti, ülkedeki Tatarları, Türkleri sürekli yer değiştirmeye zorluyor, Çin, Doğu Türkistan ve Tibet’te soykırım yapıyor. Başta Türkiye olmak üzere hiçbir ülkenin gıkı çıkmıyor.
Türkiye’de de politik ve iktisadi gelişmeler çok ilginç bir hal aldı. Örneğin Türkiye’nin Türkler, Kürtler ve Araplar tarafından kurulduğu söylendi. Bundan sonra ümmet bilinci ile Osmanlı milleti adıyla yoluna devam etmesi gerektiği görsel ve yazılı basının manşetlerinde yer aldı. Bu ve benzeri tümceleri iktidar yanlıları ve ABD elçisi kurdu (Bu arada tarihte hiçbir zaman Osmanlı milleti olmadı, Osmanlı hanedanı vardı). Türkiye Cumhuriyeti arşivleri açık, Türkiye’nin gerçek tarihçilerinin yazdıkları (Halil İnalcık, İlber Ortaylı, Sina Akşin, Vedat Eldem gibi) ortada. Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye’ye karşı savaşan ülkelerin yanında yer alanlar şeriatçılar ve Kürtlerdi, savaş sona erdikten sonra yeni kurulan Cumhuriyet’e karşı isyan edenler de Kürtler ve şeriatçılardı. Osmanlı, Arap coğrafyasını terk ederken Arapların neler yaptığını öğrenmek için birkaç günlük okuma yapsanız öğrenirsiniz. Unutmadan istila güçleri ve bu iki isyancı gurubun yanında yer alan bir de hain Türkler vardı. Nutuk’ta bunlar anlatılır.
Türk sağının pek okuma yazmayla arası yoktur. Entelektüel yetiştiremezler, çoğu zaman bu ihtiyaçlarını eski solcuları devşirerek karşılarlar. Bunların çarpık ürettikleri bilgileri alıp kullanmayı da pek severler. Şimdi bu kesim Türk, Arap, Kürt kardeşliği söylemleri üzerinden ABD’nin uydusu olacak yeni bir devlet inşa etme derdinler. Boşuna uğraşıyorlar. Çünkü bu yolla devlet değil, devletçik kurulur, tıpkı Lübnan, Ürdün, Suriye, Irak, Körfez ülkeleri gibi. Onların da durumları ortada.
Ülke derin bir borç krizinin içinde
Politik rejimin 2010 ve 2017 Anayasa değişiklikleri ile farklılaşacağının ilk sinyalleri gelmişti. Ancak bu sinyal ancak 2023 sonrası algılanmaya başlandı. Bunun nedeni ekonominin derin bir krize girmesiydi. Bu krizi Türkiye büyük maliyetlere katlanarak atlatmaya çalışmakta. Ülke tıpkı Osmanlı’nın son yıllarındaki gibi derin bir borç krizinin içinde. 2023 Haziran ayında kurulan hükümet her ne kadar ekonomiyi borç ödeyebilir düzeyde tutsa da bunu yeniden borçlanarak ve yüksek faiz ile mümkün kılabildi. Bundan dolayı olası bir iktidar değişikliğinde yeni hükümet tıpkı 1923’te kurulan Cumhuriyet gibi yıllarca 23 yıllık AKP dönemi borçlanmasını ödemekle uğraşacak. Unutmayalım 2002 yılı sonunda kamu borcu 258,9 milyar TL iken bu borç 2023 Haziran ayında 6 trilyon 344 milyar TL’ye, 2025 yılı Nisan ayı sonundan 11 trilyon 064 milyar TL’ye ulaştı, yani iki yıllık rasyonel politikalara dönüş adlı program borç stokunun 4 trilyon 720 milyar TL artmasına neden oldu.
Kriz batağından kurtulmak için erken seçime gidilmeli
Türkiye’nin iktisadi ve politik olarak yaşadığı krizi mevcut politikalarla atlatması mümkün değil. Eğer gerçekten bu kriz batağından kurtulmak isteniyorsa bir an önce erken seçime gidilmeli. Yeni hükümet tıpkı 1980’lerin başında İrlanda’nın yaptığı gibi yeni bir toplumsal sözleşme ile halkın karşısına çıkılmalı. Halkı etnik ve dinsel kimliklerle bölmenin anlamı yok, çünkü bunu yapmak için yaklaşık 50 yıldır uğraşıldı ama beceremediler. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının çoğunluğunun Cumhuriyetle, ATATÜRK’le bir problemi yok. ABD’nin cahil elçisi de biraz tarih okusun. Bu ülke demokrasinin ne olduğunu öğrenir. Bizi aşiret devletleri olan Araplarla, ya da diğer ülkelerin peşinde paralı asker olarak dolanan Kürtlerle, demokrasiyi hiç yaşamamış Çin ve Rusya ile karıştırmasın.