Arap milliyetçiliği, birçok İslam ülkesinin kendi kimliğini yitirmesine yol açarken; Türkiye, bağımsızlığını savaşarak kazanarak farklı bir yol çizmiştir. Arap NATO’su fikri, hem tarihsel hem de siyasi nedenlerle çıkmaza mahkûmdur; ortak düşman algısı üzerine birlik inşa edilemez.
Geçen hafta İsrail Gazze’deki soykırıma devam ederken, beklenilmeyen bir şekilde “ABD’nin ve Türkiye’nin sıkı müttefiki” Katar’a da saldırdı. Üstelik saldırıyı bir defa yapmadı, birkaç kere de tekrarladı.
ABD pozisyonu gereğini İsrail’e yaramaz çocuk muamelesi yaparken, Türkiye’ye İsrail’i kınadı ve zorbalıkla suçladı. Yani sonuçta İsrail yine yaptığı ile kaldı.
İsrail şu anda Türkiye ile askeri müttefiklik Antlaşması imzaladığı Suriye’nin istediği bölgesini vuruyor. Buna karşın Türkiye İsrail’e karşı çok övündüğü SİHA/İHA dahi kaldıramadı. Çünkü işin içinde ticaret var.
İsrail son bir yılda 70 bine yakın Filistinliyi katletti. Arap ülkelerinin bir tanesi bile buna karşılık vermedi. Karşılık veren ülke, Arap olmayan ancak Müslüman olan İran’dan geldi. Türkiye konuyu uluslararası platformlarda canlı tutmaya çalıştı ise o da pek işe yaramadı. Arap ülkeleri İslam ülkelerinden oluşuyor. İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkelerin sayısı 57. İslam ülkeleri dünya nüfusunun yüzde nüfusunun yüzde 15’inini oluştururken sahip oldukları petrol ve doğal gaz rezervlerine rağmen dünya GSYH’nin yüzde 8,3’üne sahip, bundan dolayı da nüfusun nerede ise dörtte biri günde 2 dolarla geçiniyor.
İslam ülkeleri içinde S. Arabistan, Mısır gibi askeri harcamalara ciddi kaynak aktaran ülkeler son savaşta da hiçbir harekette bulunamadılar. Çünkü bundan önce İsrail’le girdikleri tüm savaşları yitirdiler. İsrail’de bunu bildiği için Arap ülkelerin NATO benzeri bir askeri örgütlenme girişimlerine gülüp geçti. Böyle bir girişimi Türkiye’de ciddiye alıp katı vermeyi düşünmemeli. Zaman ve para kaybı olur, çünkü böyle bir örgütlenmenin altına yatan düşünce baştan yanlış. İslam ülkelerin İsrail’e düşman olmaları doğal çünkü kutsal kitaplarının tamamında Yahudi düşmanlığı anlatılmakta.
Tarihsel olarak bugün baktığımız birçok İslam ülkesi aynı zamanda Arap ülkesi sayılmakta. Hâlbuki ne Filistinliler ne de Mısırlılar Arap değil. Ancak Arap milliyetçiliğinin altında kendi kimliklerini yitirmişlerdir. Biz Türkler de sınırdan dönmüşüz. Osmanlı biraz daha devam etse idi, en azından Anadolu Türklerinin tamamı Araplaşacaktı. Bugün Türkiye’de şeriat isteyenler işte bu Araplaşmış Türklerdir.
Türkiye İslam dünyasında daha 20. yüzyılın başında savaşarak bağımsızlığını elde etti. Arap ülkeleri gibi yıllarca başka ülkelerin sömürüsü olmadı. Buna rağmen Araplar milliyetçiliği canlı tuttular, bunu da İslam diyerek diğer birçok ulusa yutturdular. Bu becerilerinden dolayı kutlamak gerekli.
Buna rağmen bu ülkelerden bir birlik çıkmaz. Çünkü hemen hepsi anti-demokratik ülkeler. İnsani beceri endeksinin dibinde yer almaktalar (Suriye’den, Irak’tan, Afganistan’dan göçenlerin eğitim durumu ortada ve kadınlara hala ikinci sınıf canlı olarak görmekteler).
Okuma önerisi: Cavit Orhan Tütengil, Atatürk’ü Anlamak ve Tamamlamak.