Çoğu Amerikalı için sistem sadece bozulmakla kalmıyor, aynı zamanda çöküyor ve giderek üçüncü dünya ülkelerindeki hayata benziyor.
Trump ikinci defa ABD Başkanı seçildikten sonra iki politika geliştirdi. Bunlardan ilki ABD’de yargıdan, Fed’e, Maliye Sistemine; medyaya kadar sahip olunan kurumların yapısını değiştiren politikalar. Bunda öyle ileri gitti ki, kamu kesiminde tasarruf başkanlığına bir milyarder iş insanını E. Musk’ı getirdi. Sonuç elbette tam bir fiyasko oldu. Trump’ın izlediği ikinci politika ile dış politikada adeta merkantilist tüccar mantığı ile hareket etmekte. Bunun için sürekli ABD’nin askeri gücünü gündeme getirmekte ve ülkeleri askeri güç ile tehdit ederek daha fazıla ihracat yapmak istemekte. Üstelik bunu yaparken kendisi, yardımcısı, kimi zamanda bakanları karşı ülkenin yöneticilerine vandalca davranmakta.
Halbuki ABD, Bush’lar ve Trump sayesinde adeta ikiye bölünmüş durumda. Biri milyarderin ülkesi, diğeri geri kalan herkes için. Bir bölümde ABD’de, en zengin insanlar inanılmaz derecede zenginleşiyor. Bu Amerika, Altın Çağ'ı bile (1950-1970) mütevazı gösteren, akıl almaz bir zenginlik, açgözlülük ve ihtişamla dolup taşıyor.
Diğer ABD’de ise insanların çoğunluğunun maaştan maaşa yaşadığı, yaşamın en temel ihtiyaçlarını -gıda, sağlık hizmeti, barınma ve eğitim- karşılamak için mücadele ettiği bir ülke. ABD tarihinde (1929 krizinde bile) daha önce hiç bu kadar az insan bu kadar zenginliğe ve güce sahipken bu kadar çok insan ekonomik çaresizlik içinde yaşamamıştı.
İlk Amerika'da, dünyanın en zengin adamı olan ve 480 milyar dolardan fazla servete sahip olan Elon Musk, Amerikan hanehalkının en alttaki %52'sinden daha fazla servete sahip. Trump'ı Beyaz Saray'a geri getirmek için 290 milyon dolar harcayan Musk, seçim gününden bu yana 180 milyar dolardan fazla zenginleşti. Bu, yatırımının oldukça iyi bir getirisi, ancak görünüşe göre bu, Musk için yeterli değil. CEO olarak "motivasyonunu" korumak için Tesla yönetim kurulu, belirli hedeflere ulaşması halinde ona 1 trilyon dolarlık maaş paketi vermeyi önerdi.
Dünyanın en zengin dördüncü kişisi Jeff Bezos'un serveti 233 milyar dolar. 500 milyon dolarlık yatıyla Venedik'e yelken açıp 50 milyon dolarlık düğününü yapabilir ve eşine 3-5 milyon dolarlık bir yüzük hediye edebilir; çünkü diğer şeylerin yanı sıra efektif vergi oranı sadece %1,1 olarak bildiriliyor. Dünyanın en zengin üçüncü kişisi Mark Zuckerberg'in serveti 258 milyar dolar. Kaliforniya, Palo Alto'da kendi özel kompleksini oluşturmak için 110 milyon dolar, Hawaii'de ise 5.000 metrekarelik yeraltı sığınağı ve değeri 530 milyon doları aşan üç yat içeren 2.300 dönümden fazla arazi için 270 milyon dolar harcadı.
Dünyanın en zengin ikinci kişisi olan ve serveti 377 milyar dolar olan Larry Ellison, yakın zamanda tek bir günde yaklaşık 100 milyar dolar daha zengin oldu. Hawaii'de özel bir adası ve bir jet filosu bulunan Ellison'ın, Warner Bros ve CNN gibi büyük medya şirketlerini satın almaya çalıştığı bildiriliyor. Bu dört adamın serveti tek başına 1,3 trilyon dolardan fazla. Ama sadece onlar değil. En zengin %1'lik kesim artık en fakir %93'lük kesimden daha fazla servete sahip.
%1, sıradan Amerikalılardan tamamen uzak bir dünyada yaşıyor. İşe gitmek için aşırı kalabalık metrolara binmiyor veya eve gitmek için trafik sıkışıklığında beklemiyorlar. Kendilerine ait özel jet ve helikopterlerle uçuyorlar. Dünyanın dört bir yanındaki malikanelerde yaşıyor, çocuklarını en seçkin özel okullara gönderiyor ve kendi adalarında tatil yapıyorlar. Bazıları ise eğlence olsun diye kendi roket gemileriyle uzaya uçmak için milyonlar harcıyor.
ABD’de ekonomi çöküyor
Buna karşın halkın büyük çoğunluğunun yaşadığı diğer ABD’de ekonomi sadece bozulmakla kalmıyor, çöküyor. Onlar için ekonomi çöküyor. Bu Amerika'da, işçi verimliliğindeki muazzam artışa rağmen, ortalama bir Amerikalı işçinin gerçek haftalık ücretleri bugün 52 yıldan daha öncesine göre daha düşük.
Bu Amerika'da insanlar doktora gitmeyi karşılayamıyor; sınırlı gelirlerinin yarısından fazlasını kira veya ipotek için harcıyorlar; fahiş çocuk bakımı masraflarını karşılayamıyor veya çocuklarını üniversiteye gönderemiyorlar. Bu Amerika'da sebze, meyve ve diğer sağlıklı yiyeceklerin fiyatları birçok kişinin bütçesini aşıyor.
Çoğu Amerikalı için sistem sadece bozulmakla kalmıyor, aynı zamanda çöküyor ve giderek üçüncü dünya ülkelerindeki hayata benziyor. Herkesin sağlık hizmetine ihtiyacı var. Ancak bugün 85 milyondan fazla Amerikalı sigortasız veya yetersiz sigortalı durumda. Trump'ın sözde büyük ve güzel yasasıyla bu sayının en az 15 milyon daha artacağı öngörülüyor.
Herkesin konuta ihtiyacı vardır. Ancak bugün yaklaşık 800.000 Amerikalı evsiz ve 20 milyondan fazla hanehalkı, sınırlı gelirlerinin %50'sinden fazlasını kira veya ipotek olarak ödüyor. 2000 yılından bu yana ortalama kiralar iki katından fazla arttı ve bir evin ortanca fiyatı 435.000 doların üzerine çıktı.
Herkesin iyi bir eğitime ihtiyacı bulunmakta. Ancak bugün, çocuk bakım sistemi bozuk ve son derece pahalı. Birçok devlet okulu harap durumda, öğretmenler düşük ücret alıyor ve takdir edilmiyor. Amerikalı öğrenciler ise matematik, fen ve okuma becerilerinde uluslararası akranlarına kıyasla geride kalıyor. Üniversite eğitimi milyonlarca kişi için karşılanamaz durumda ve meslek okulları, acilen ihtiyaç duyduğu çalışanları eğitmekte başarısız oluyor.
Herkesin güvenli bir emekliliğe ihtiyacı var. Ancak, yaşlı çalışanların neredeyse yarısının emeklilik birikimi yok ve nasıl onurlu ve saygın bir şekilde emekli olacaklarını bilmiyorlar. Bu arada, emeklilerin %22'si yılda 15.000 dolardan az bir gelirle geçinmeye çalışıyor.
Yüksek Mahkeme Yargıcı Louis Brandeis'in 1933'te söylediği gibi: "Bu ülkede ya demokrasi olabilir ya da büyük servetler az sayıda kişinin elinde toplanabilir, ama ikisi birden olamaz." Amerikan oligarşiye doğru kayıyor. Yani milyarder sınıfın hükümeti, ekonomiyi ve geleceği kontrol ettiği bir düzene.
Seçim açık. Demokrasi ve adalet için birlikte durulmalı.
Bu yazıyı yazarken büyük ölçüde ABD’li bağımsız senatör Bernie Sanders’ın The Guardian gazetesine 24 Eylül 2025’te yazdığı makaleyi kullandım. Siz bakmayın havadan bakan Trump’a, karşınızda bir oligark var. Her oligark gibi elleri kanlı ve pis. Ola ki tokalaşırsanız elinizi yıkayın. Benzerlerinden de kaçının.
Okuma Önerisi: İktisat ve Toplum Dergisi, Eylül 2025 sayısı.