Yıllar önce daha internetin olmadığı zamanlarda 80’li yılların içerisinde bir Suriye seyahati yapacaktım. Her ay gittiğim için atılması gereken adımları biliyorum sanıyordum.
Halep’ten başlayacak olan seyahat için Hatay Cilvegözü kapısına gittim ve dondum kaldım.
Hep girişte aldığımız Suriye vizesi kaldırılmış ve konsolosluklardan verilmeye başlamış.
Ne zaman?
Ben hududa gelmeden bir hafta önce…
Karadağ olayı hafızalarımızda tazeliğini koruyor.
Vizesiz gittiğimiz bazı ülkeler artık öyle değil amma bazıları hâlâ vizesiz gidilebiliyor.
Hep öyle olacaklar mı?
Kim bilir belki vize istemeye başlayacaklar belki de vize isteyen bazıları vizeyi kaldıracaklar.
Bir başka gün Almanya kapılarındayım.
Yanımda test edilecek olan parçalar var. Uzun yılların gezgini olduğum için alıcıma sormuştum. Bu parçalar gümrükte sorun olmasın diye. Sorun olmayacağını, kendi gümrükçüsü ile konuştuğunu ve zaten beni kendisinin karşılayacağını bir şey olursa halledeceğini söyledi.
Ben yine de ne olur ne olmaz diye bir numune proforması hazırlayıp pakete koydum.
Hiç olmayan oldu ve gümrük girişinde durduruldum ve çantalarıma bakıldı. Proformam olduğu halde malzemenin beyan gerektirmesi nedeniyle el konulacağı söylendi.
Hemen müşterimi aradım ki zaten o da kapıda bekliyordu. Telefonu gümrük memuruna verdim konuştular. Onu başka bir kapıdan içeri alıp bazı kağıtlar imzalatıp numuneleri ve proformayı aldılar. Biz ofiste çalışırken gümrükçüsü numuneleri getirdi.
Biraz ceza ödeyip gümrükten çekmişler.
Müşterim bu cezayı gümrükçüsüne ödeteceğini söyledi ben sadece gülümsedim amma işi proformanın numune kutusunun içerisinde olması kurtarmıştı.
Gıda, kimyasal v.b. malzeme olmadığı için fazladan sorun çıkmamıştı.
Libya ile yoğun çalışıldığı yıllardan bir gün.
Yolda ve gümrükten geçerken sohbet ettiğimiz arkadaşın otel rezervasyonu yokmuş. Beraber çıktık ve benim kalacağım otele gittik amma otel dolu. O da taksiye binerek otel bulmak üzere Tripoli caddelerine daldı. Akşam geç vakitte yemek dönüşünde müşterim beni otele bıraktığında bu arkadaşımızı koltukta uyuklarken gördüm. Hiçbir otelde kalacak yer bulamadığı için ertesi gün çıkacaklardan birinin odasına girmek için orada uyukluyordu.
Bu olaya kaç kere tanıklık ettim inanamazsınız…
Hava alanına indiğimizde kiralık araç bulamadığı için orada çakılıp kalanlara ne dersiniz?
Otel ve ulaşım organizasyonum olmadan yola çıkmam.
Bağdat’a uçuş yasağı olduğu günlerde Amman üzerinden karayolu ile gidiyoruz.
Müşterimizin yönlendirmesi ile çalıştığımız mutemet bir şoförümüz var.
Havaalanından bizi alıyor ve gece çölü aşıp sabah güneşinde Bağdat’a varıyoruz.
Amman uçağında konuştuğumuz bazıları bu organizasyonu nasıl yaptığımıza hayret edip bizde tavsiye ve şoföre nasıl erişeceklerini sormuşlardı.
Cevap şakacı olmuştu “ Demokrasilerde çare tükenmez.”
Suudi Arabistan seyahatimizde bir arkadaşımız gümrükte tutulunca şaşırmıştık. Meğerse, minik içki şişelerinden alıp pardösüsünün astarına saklamış. Astar da sarkınca gümrükçü pirelenmiş ve pardösüyü kontrol etmiş. Araya epey insan koydular amma zor kurtuldu.
Bunları benim hatıralarım diye okuyabilirsiniz amma ihracatçılığın sadece pazar araştırması, müşteri bulma, nakliye, gümrükleme banka işleri arasına sıkıştırılmaması gerektiğini de düşünebilirsiniz.
Vizede, gümrük girişlerinde, aşılarınızda, kalış yerinizde sorun olmasın diye yola çıkmadan önlem alalım.