Hayatın her parçasında olduğu gibi ihracatta da yapay zekadan (YZ) kaçış yok...
Hayatımızı kolaylaştıran böyle bir gereçten neden kaçalım ki?
Gün geçmiyor ki önümüze farklı bir alanda farklı işleri kolay ve hızlı bir şekilde yapabilen YZ uygulamaları çıkmasın.
Hele iş gelip potansiyel hedef pazarları ve güncel piyasa koşullarını belirleme gibi veri çorbalarının analizi işine yaslanıyorsa değmeyin YZ kullanmanın keyfine.
Kayıp insanları ararken iz sürme köpeklerine koklatılan giysiler gibi ver ipuçlarını YZ gerecimize, sonra sal bakayım onu internet denilen veri uzayına.
Bizim Hatay ağzında denildiği gibi “ Elleşme kene.“
Dokunma ona işini yapsın hem de bıkmadan, acıkmadan, susamadan ve şikâyet etmeden.
Ne güzel değil mi?
Bulmuşuz kendimize masrafsız ve sıkıntısız bir köle, emret yapsın, çıktılarını döksün önüne.
Yıllar önce YZ hazretleri zuhur etmeden önce uzun soluklu bir eğitim programında yirmi kadar katılımcı ile çalışıyordum.
Katılımcı işletmelerden birisini örnek alarak Trade Map üzerinden potansiyel pazar analizi çalışması yapıyorduk.
Trade Indicators sekmesi üzerindeki çalışmalarımızın ardından, Yearly Time Series sekmesine geçerek, ilgilendiğimiz pazarların yıllar içerisindeki hareketliliklerini analiz etmeye başladık.
Farklı coğrafyalarda bulunan bazı ülkelerin ithalat hareketlerinde ilginç benzerlikler fark ettim, katılımcıların dikkatini bu benzerliklere çektim ve bu benzerlikleri nedenlerinin neler olabileceğini sordum.
Gelen farklı cevaplar arasında hiç birisi bu farklılığın özüne dokunamamıştı.
Benim görüşüm açık ve net idi, bu ülkelerin tamamına yakını enerji ihracatçısı ülkelerdi ve dikkatimi çeken yıllarda da enerji fiyatlarında genellikle aşağı yönlü dalgalanmalar olmuştu.
Mesleki hayatının neredeyse tamamını uluslararası ticaret alanında geçiren birisi olarak önce ekonomilere sonra küresel siyasete, uluslararası ilişkilere, anlaşmazlıklara ve hatta hava raporlarına bakan meraklının önde gideniyim…
Önüme gelen verileri okuma konusunda da bu saydıklarımla sınırlı kalmamak kaydı ile verilerin ve olayların karşılıklı ilişkilerini düşünerek hareket ederim.
Anlattığım bu örnekte de düşünce tarzım bu olmuştu ve ona göre yorum yapmıştım.
Şimdi size sorayım,” Yapay Zeka böyle bir yorumu nasıl yapabilirdi?”
Sakın bana “ Hoca tevazu sınırını aşma “ demeyin sakın.
Kendimi YZ ile kıyaslamıyorum bunda hiç kuşku bile yok...
Elbette YZ benim fark ettiğim konuyu çok daha hızlı bir biçimde gündeme getirebilir
Amma nasıl?
YZ, neyi nasıl yapması konusunda yönlendirilirse verilen talimatlar çerçevesinde, bizimle kıyaslanmayacak hızda ve detayda çıktı üretecektir.
Demek istediğim şu ki ne ekerseniz onu biçersiniz…
Yapay zekâ ile insan zekâsını kıyaslamanın anlamsız olduğunu düşünüyorum.
Asıl düşünülmesi gereken bu ikilin ilişkisinin nasıl olması ve nasıl yönetilmesi gerektiğidir.
İkisinin birlikte kullanılması ile daha sağlıklı bir sonuca nasıl daha hızlı gidebileceğimizin düşünülmesi önemlidir.
İşimizi YZ yapsın değil bize destek olsun, işimizi kolaylasın diyelim.