Küresel sorunlar sert rüzgârlara dönüşüyorsa…
İhracatta şans mı strateji mi öne çıkar diye düşünürken tavla satranç atışması aklıma geldi.
Pek çok yerde karşımıza çıkan bir söylentiye göre;
Bir zamanlar Hint imparatorunun, Pers imparatoruna yolladığı hediye bir satranç oyunu imiş. İçerisindeki mesajda da “ Kim daha iyi bilir, ileriyi daha iyi görür o kazanır “ yazılıymış.
Pers imparatoru da en güvendiği bilginine oyunu çözmesini söyler.
Sonra da buna karşılık hediye olarak gönderilmek üzere yeni bir oyun icat edilmesini ister. Hikâye bu ya oyun çözülür ve icat edilen oyun da tavladır.
Hindistan’a giden hediye tavlanın içindeki mesajda da iki zara da atfen “ Kim daha iyi bilir, ileriyi daha iyi görür o kazanır. Amma biraz da şans gerekir “ yazılıymış.
Satrancı pek bilmem amma tavlada kötü olmadığımı söyleyebilirim.
Oyunun dinamiklerini ve zarların oynadığı rolü düşünürsek ihracatı biraz tavlaya benzetme eğilimindeyim.
Başka bir deyişle satrançta oyuncuların iradesi hüküm sürer ve dışarıdan müdahale yoktur ve karşılıklı hamlelerle oyun sona erer.
Tavlada ise zarlar her fırlatıldığında, oyuncunun durumu ve bilgisi ne olursa olsun zarların, oyunun kaderini değiştirme olasılığı hep vardır.
Zarları tutmaya çalışsanız bile ki bana göre çok ciddi bir saygısızlıktır, tam kontrolü sağlayamazsınız.
Bir de bugüne, küresel koşullara bakalım.
Birileri satranç oynar gibi ve oldukça uzun yıllara yaslanan planlanmış hamleler yapıyor.
Bizler de zarları tuttuğu açıkça görülenlerin savurduğu zarlarla hem de sürekli oyunumuza müdahale edilen bir oyunda oynamak zorunda bırakılıyoruz.
Bu çatışmaların, etkilerinin küresel boyutta olduğu ve daha da artacağı kuşkusuzdur.
Petrol fiyatları operasyonların başlaması itibariyle % 12 kadar yükseldi.
Dünya petrol ticaretinin yaklaşık % 20 kadarının Hürmüz Boğazından geçtiğini düşünürsek, fiyat artışlarının süreceği açıktır. OPEC ne yapacak, yapsa ne işe yarayacak göreceğiz.
Tüm taşıma bedellerinin de artması kaçınılmaz olacaktır.
Petrole bağlı plastikler v.b. ürünlerin fiyatlarının yanı sıra petrole uzaktan yakından dokunan tüm ürünlerin fiyatları da kesinlikle artacaktır.
Zaman, gözü kulağı fazlasıyla açık tutup, bir uluslararası ilişkiler uzmanı gibi gelişmeleri her an izleme zamanıdır.
Bu sadece savaşın gidişatını izlemek değil, ABD Başkanının ve AB yetkililerinin demeçlerine kulak vermek, küresel para piyasalarının hareketlerini görmek, navlun endekslerini izlemek, borsaların tepkilerine bakmak, hamasetten uzak yorumcuları takip etmek gibi eylemler olabilir ki yapılabilecekleri bunlarla da kısıtlamıyorum.
Amma bu arada artan petrol fiyatlarının, Putin’e ve Rusya’ya yarayacağı da açıktır.
ABD savaş makinalarının da hem İsrail ve hem de Arap ülkelerinden oldukça önemli miktarda kazanç sağlayacağı kuşkusuz ve aşikardır. Bunun için de yangına körükle gidilmektedir.
Biz ne yapalım diye sorarsanız, şapkadan tavşan çıkartamam amma…
Biraz küçülelim, iyi personele sahip çıkalım, nakit akışını çok sıkı kontrol edelim, AB gibi klasik pazarlarımızın dışını zorlayalım, kontrol edilebilecek risklerin dışına çıkmayalım, daha kötülerini bekleyelim derim.