Müşteri adreslerini bulup, biraz da para temin edince ihracatın sorunsuzca yapılabileceği saflığından uzak kalmalıyız.
KOBİ yöneticisi ve sahibi olan dostumuz ile sohbet ederken, sohbetimizin başlığını oluşturan ifadeleri ağzından dökülünce sormadan edemedim…
“Nitelikli bir işletmeniz ve iyi ürünleriniz var, endişe nedendir?”
Cevabı çok kısa amma hiç beklenmeyecek bir oranda da açıklayıcı oldu.
“Her şey bana çok bulanık görünüyor.”
Hak vermemek mümkün değil çünkü yüzme bilmeden, boyunu geçen suya atlayıp, boğulmaya ramak kala güç bela kıyıya çıkartılan hevesli yüzücüler gibi ihracata başlayıp, az kalsın batayazmış örnekler var etrafında.
Her şey hayal etmekle başlar derlerse de ihracatta bu hayallerin içerisine bayağı bir gerçeklik yerleştirmenin önemini fark edemeyenler, ne yazık ki hayal dünyasında kaybolabiliyor.
Oluşabilecek riskleri yönetebilir miyiz endişesi belki de en önde duranı…
Yerinde bir endişe amma neler olabileceğini düşünürsek önlemini de alabiliriz.
Eski bir deyim vardır “ Su-i misal emsal olmaz.”
Başka bir deyişle “ Kötü/Uygunsuz örnek, örnek alınmaz.”
Yukarıda verdiğimiz yüzücü örneğindeki gibi hareket etmenin sonuçlarını görüp, boğulmamak için ne gerektiğine karar verip hazırlandıktan sonra suya girersek hayatta kalırız. Elbette başlangıçta iyi bir yüzücü gibi hareket etmememiz beklenemez amma alacağınız önlemler sonucu suyun yüzünde ve hayatta kalıp devam etmemiz garantili olacaktır.
İhracat yapabilmek için en kolay çare, müşterinin her istediğine evet demek ve işi almaktır.
Buradan hareketle varılacak en kısa sonuç da batmaktır…
İhracat işini almak sorun değildir.
Sorun, ihracat piyasasında kalıcı olabilmek ve ihracatınızı sürdürebilmektir.
Elbette yerel ve küresel ekonomik koşullar bizleri etkileyecektir amma doğru öngörülerle alınacak olan önlemler, bizleri piyasada tutmaya yarayacaktır.
Örneğin doğru hedef pazar belirlenmesi sizleri onca emek, zaman ve para harcayıp pazara girdiğinizde önünüze çıkacak koşulları önceden bilmenize, sürprizle karşılaşmamanıza olanak sağlar ve hızla yol almanıza imkân verir.
Risk olmadan para kazanılmaz sözüne inanırım amma yönetebileceği riski alanlar kazanır derim. Çünkü hevesle düşünülmeden alınan risk gerçekleştiğinde bizi devirebilir.
Bunun için teslim ve ödeme şekilleri gibi temel kuralların yanı sıra, strateji kurmayı da öğrenmemiz gereklidir.
Hedef pazarlarla iletişim sadece makine tercümelerine bağlanır ve müzakere tekniklerinin önemi ihmal edilirse, ilerleyen zamanlarda endişelerimizin artacağına garanti veririm.
Müşteri adreslerini bulup, biraz da para temin edince ihracatın sorunsuzca yapılabileceği saflığından uzak kalmalıyız.
Hele bizlere hem olası müşteri adresleri temin etme hem de belirlenen kısa bir sürede ihracat yaptırma garantisi ile gelen sözde danışmanlardan köşe bucak kaçıp uzak durmalısınız.
İşletmenizin içinde, ihracatın her aşamasındaki işlerle ilgilenecek bir ekip kurarak, herkesin gelişmelerden bilgilendirilmesini sağlarsanız, işlerin aksamadan yürümesi kolay olacaktır.
Önce ihracattan para gelsin sonra biz harcarız uyanıklığının sonuç vermediğini öğrendiğinizde, atı alan rakipleriniz Üsküdar’dan bir hayli uzakta olacaklardır.