Cari açığımızın bütçelerimizi epeyce rahatsız eden büyüklüklere erişmesindeki nedenlerden önemli birisi de mal ihracatımızın gerektiği yerlere erişememesi dersek hiç de abartmış olmayız.
Bu hafta sohbetimizde ilginç bir ayrıntıya değineceğim.
Genel olarak, yıllardır ihracat istatistiklerinde mal ihracatı detayları verilirdi.
Bizler de ihracat denilince Türkiye dışına gönderilen ürünleri anlardık.
Öncelikle vurgulamak istediğim bir konu var.
Yurda döviz kazandıracak işler yapan herkese sonsuz saygım ve başım üstünde yerleri var.
İhracat sözcüğünün TDK sözlüğündeki karşılığına ve kökenine bakalım.
İhracat / Arapça
Bir ülkenin ürettiği malları başka bir ülkeye veya ülkelere satması; dış satım:
İhraç / Arapça
- isim Çıkarma, dışarıya atma.
- isim İlişkisini kesme.
- isim, ticaret Yurt dışına mal satma.
İhraç etmek
Yurt dışına mal veya hizmet satmak.
Kelime kökeni
Arapça hrc kökünden gelen ihraç "dışarı çıkarma" sözcüğünden alınmıştır.
Tanım böyle ve KDV kanununda, yabancılara bile olsa yurt içinde verilen hizmetler KDV’ye tabi olunca, konunun üzerine biraz daha detaylı eğileyim dedim.
Bu tanıma uymayan işlemlerin de ihracatımız içerisinde değerlendirildiğini gördüğümde merakım uyandı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) tarafından yayınlanan istatistikler üzerinde çalışmaya başladım. HİB, yıllara göre hizmet ihracatı rakamlarını şöyle belirtmiş; 2022 / 93.250 USD - 2023 / 106.580 USD - 2024 / 115.240 USD
Hesaplarım sonucunda ortaya çıkan ve beni şaşırtan rakamları da bir tabloda topladım.
Burada belirtilen yıllık ihracat rakamları, her yıl açıklanan toplam ihracat rakamlarından HİB sitesinde, ilgili yıl için açıklanan hizmet ihracatı düşüldükten sonra kalanlardır.
Başka bir deyişle sadece mal ihracatı rakamlarını ifade etmektedir.
HİZMET HARİÇ İlk 1.000 İHRACATÇI DEĞERLENDİRMESİ
İhracatçı Sayısı |
2022 Yılı İhracatı |
2022 İhracatına Yüzdesi |
2023 Yılı İhracatı |
2023 İhracatına Yüzdesi |
2024 Yılı İhracatı |
2024 İhracatına Yüzdesi |
|
|
Milyar ABD $ |
Milyar ABD $ |
Milyar ABD $ |
|
|||||
İlk 10 firma |
26.450 |
16,44% |
7.905 |
5,20% |
29.180 |
19,89% |
|
|
İlk 50 firma |
53.241 |
33,08% |
25.044 |
16,78% |
58.914 |
40,16% |
|
|
İlk 100 firma |
67.794 |
42,13% |
36.970 |
24,78% |
73.527 |
50,13% |
|
|
İlk 500 firma |
110.335 |
68,56% |
85.937 |
57,60% |
115.707 |
78,88% |
|
|
İlk 1000 firma |
131.349 |
81,62% |
90.061 |
60,36% |
132.093 |
90,05% |
|
|
Hizmet Hariç Toplam Türkiye İhracatı |
160.922 |
|
149.197 |
|
146.685 |
|
|
|
Bu tablodan hareketle söylenebilecek en önemli şey, üreten ve satan Türkiye yolunda atmamız gereken epey adım olduğudur.
Cari açığımızın bütçelerimizi epeyce rahatsız eden büyüklüklere erişmesindeki nedenlerden önemli birisi de mal ihracatımızın gerektiği yerlere erişememesi dersek hiç de abartmış olmayız.
Üretimimiz ne kadar düşük, çeşitleri ne kadar az olursa, yurtdışından alımlarımızın da o kadar fazla olacağı kuşkusuzdur.
Sanırım yıllar önce rahmetli Sakıp Sabancı söylemişti: Üretim, üretim, üretim.
Burada yaptığım veri analizi ile hiçbir kesimin faaliyetine karşı çıkmıyorum.
Tam tersine, bu ülkenin ekonomisine katkıda bulunan herkesin çabasını kutsal görüyorum.
Duruma bir de bu pencereden bakıp, değerlendirmelerimizi ve planlamalarımızı yaparken, çarpıcı olduğunu düşündüğüm bu gerçeği aklımızda tutalım diye düşünüyorum.