İsraf; sahip olduğumuz bir şeyi yok etmek, zayi etmek… Faydaya dönüştürmeden harcamak… Gerektiğinden fazla kullanmak… Kullanmadığını çöpe atmak… Sarf kökünden gelir. Harcama anlamındaki sarf, abartıldığında israfa dönüşür ve israf her kültürde istenmeyendir.
Gereksiz ve ölçüsüz harcadığında, kusur işlemiş olursun. Kaynağı ziyan etmiş, üretileni; ayarında kullanmamışsındır. Ekmeği abartarak alırsın, artanı çöpe atarsın; israftır. Enerjiyi üretirsin, kullanmadığını harcarsın; israftır. Suyu boşuna akıtırsın; israftır.
YAZIK OLDU 20 AYIMIZA
Biliyorsunuz 21 Aralık 2021’de heterodoksla tanıştık. Faiz sebep enflasyon sonuç dedik, demekle kalmadık buna inandık. Faizi 19’dan 18’e indirdiğimiz gün, kur tırmanışa başladı, dengeler hızla bozulur oldu ve Türkiye ekonomisi, tarihinin en büyük darbesini alacağı döneme girmiş oldu.
Faiz takıntısı yüzünden tuttuğumuz heterodoks yolunun ne kadar yanlış olduğunu anladığımızda, iş işten geçmiş ve ülkenin çok değerli 20 ayı çöpe gitmiş oldu. Uçurumun kenarına getirdiğimiz ekonomiyi düze çıkarmak için ödenecek bedelin en büyüğü; heterodoksa gömdüğümüz zamanımız…
İKİ SORU İKİ CEVAP
İsrafın bedeli nedir?
İsrafın karşıtı, aynı kökten gelse de tasarruftur. Harcamaz; biriktirirsin… Zamanı geldiğinde, miktarında harcamak üzere tasarruf edersin… İsraftan artandır sende kalacak olan… İsrafın bedeli; emeğin, üretimin faydaya dönüşememesidir. Çoğu kere bu bedel, kalıcı kopuş olabilir. Orta gelir tuzağında debelenen ülkemizin hiçbir alanda israf lüksü yok. Ancak sanki böyle bir derdiğimiz yokmuş gibi davranıyor, hemen her şeyimizi israf ediyoruz.
İsraf edildiğinde geri gelmeyen nedir?
Zaman israfı; en sinsi olandır. Her madde, israf edilse de yeniden üretilebilir. Fakat zaman, verimli kullanılmadığında geri alınmaz. Tıpkı atılan ok gibi… Zaman, ya yaşanır ya da ıskalanır ve israf edilir. Misal heterodoks dönemiyle harcadığımız 20 ayı telafinin bir yolu yok… Gerçi zararın neresinden dönersen kârdır hesabı, bir noktada normale döndük. Fakat 20 ayın hesabını sormayı ihmal ederek…
not
İSRAF EDİLEN ZAMANIN HESABINI SORMAZSAN DÜNÜN SORUNUNU YARINA TAŞIRSIN
Tasarruf çoğaltan, israf azaltandır. Tasarruf eden zenginleşir, israf eden fakirleşir. İsrafı alışkanlığa taşıyana müsrif denir. Müsrif tüccar, ticaretin kazancını tasarruf edememiş, iflas etmiş demektir.
Eskiler “israf sefahatin (konfor), sefahat ise sefaletin kapısıdır” derler. İsrafı kutsayan hiçbir inanç sistemi yoktur. Zira israf etmede hayır, hayırda ise israf bulunmaz.
Canın ne istiyorsa, ye ve iç ama israf etme… Gençliğini israf eden, yaşlılığında sağlık dilencisi olur. Servetini israf eden kendi hazinesinin dilencisi sayılır.
Ülkeleri iflasa götüren yol, israf taşlarıyla döşenmiştir. Bu israf, insan kaynağını kullanmamaktan, kaynaklarını değerlendirememekten doğar.
Heterodokstan çıkışta şimdi yeni ekonomi yönetiminin yapacaklarını izliyoruz. Şu ana kadar iyi gittiler. Biliyoruz ki her an bu yönetimi de israf edebilir, harcayabiliriz. Bu iş bir resmi gazeteye bakar. İsraf edilen zamanın hesabını sormayan uluslar, dünün sorununu yarına taşımaya mahkûmdur.