Amerika’da başta gümrük tarifeleri konusu olmasaydı, enflasyondaki düşüş sürecekti. Fed’in faiz indirim döngüsü devam edecekti. Senato, vergi indirimi paketi üzerine yoğunlaşacaktı. Bunların da büyüme üzerindeki etkileri olumlu olacaktı.
Gelişmiş veya gelişen bir ülke olmak fark etmiyor. Ekonomi dışı konular gündemi belirlediğinde, finansal piyasalar tepki gösteriyor. Beklentiler kötüleşiyor. ABD’de Trump’ın Çin hedefli gümrük vergisi politikası, Kanada, Grönland ve Panama gibi saçma bir ajandası olmasaydı, Türkiye’de siyasi çalkantı yaşanmasaydı, ekonomik beklentiler ve piyasaların durumu bugün nasıl olurdu?
Aslında neler olabileceğinin sinyalini ABD’den alıyoruz. Trump yönetimi söylemini yumuşattı. Bu nedenle S&P 500 endeksi dokuz gündür yükseliyor. Endekste böyle bir yükseliş en son 2005’te görülmüş. Onun öncesinde, 1996’daki dokuz günlük yükseliş var. Bu arada, yüz sene geriye gidilse bile, dokuz günlük rallinin on güne çıkması nadiren görülüyor. Kısacası, Amerika’da başta gümrük tarifeleri konusu olmasaydı, enflasyondaki düşüş sürecekti. Fed’in Eylül 2024’te başladığı faiz indirim döngüsü devam edecekti. Senato, vergi indirimi paketi üzerine yoğunlaşacaktı. Bunların da büyüme üzerindeki etkileri olumlu olacaktı.
Türkiye’de 19 Mart’tan önceki üç haftada BIST 100 endeksi yüzde 15 yükseldi. Bu zaman diliminde borsayı bankacılık hisseleri taşıdı. Enflasyondaki düşüşün süreceği tahminiyle, faiz indirimleri fiyatlanıyordu. Merkez Bankası her toplantıda faizi 200-250 baz puan düşürecekti. Reel sektör yılın ikinci yarısı için yatırım planları yapıyordu. İçeride politik tansiyon düşmeden, yatırımcıların algısını ve ekonomik beklentileri yönetmek zor olacaktır.