OSMAN BİÇEROĞLU - Yeminli Mali Müşavir&Bağımsız Denetçi
Türkiye’de ekonomik zorlukların reel sektöre ve finans sektörüne yansımaları, borçların sürdürülebilirliğini doğrudan etkilemektedir. 2001 krizi sonrası geliştirilen İstanbul Yaklaşımı, 2018’de yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanunu Geçici 32. madde ve Finansal Yeniden Yapılandırma Hakkında Yönetmelik ile günümüzde yeniden canlandırılmıştır. Bu düzenleme ile borçluların iflasa sürüklenmeden faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için Finansal Yeniden Yapılandırma (FYY) kurumu, konkordato ve iflas kurumlarına alternatif bir mekanizma olarak geliştirilmiştir.
Bu yazıda FYY ile konkordato arasındaki farklılıklar incelenmekte, her iki kurumun borçlular ve alacaklılar bakımından avantaj ve dezavantajları karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır.
Kavramsal çerçeve finansal yeniden yapılandırma
FYY, bankalar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerine borçlu olan ticari işletmelerin mali yükümlülüklerinin, alacaklı kuruluşların çoğunluğunun onayıyla yeniden vadelendirilmesi, faiz oranlarının indirilmesi veya ödeme planlarının yeniden yapılandırılması yoluyla çözüme kavuşturulmasını öngörür. Süreç, TBB tarafından hazırlanan Çerçeve Anlaşmalar ve bunların eki olan Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmeleri (FYYS) üzerinden yürütülür.
Konkordato
Konkordato, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (İİK m. 285 vd.) düzenlenen ve borçlunun alacaklıların belirli çoğunluğunu ikna ederek, mahkeme gözetiminde borçlarını yeniden yapılandırmasını sağlayan külli icra kurumudur. Borçların bir kısmının silinmesi (tenzilat) veya vadelerinin yeniden düzenlenmesi mümkündür.
KARŞILAŞTIRMALI ANALİZ
i) Hukuki nitelik
- FYY: Mahkeme dışı, özel hukuk sözleşmesi niteliğinde; yalnızca çerçeve anlaşmayı imzalayan finansal kuruluşları bağlar.
- Konkordato: Mahkeme denetiminde, külli icra kurumu; tasdik ile birlikte tüm alacaklılara karşı bağlayıcıdır.
ii) Başvuru ve kapsam
- FYY: Banka ve finansal kuruluşlara borçlu olan ticari işletmeler başvurabilir. Haklarında iflas kararı verilmiş borçlular kapsam dışıdır. Büyük ölçekli uygulama için eşik 100 milyon TL anapara borcudur.
- Konkordato: Borçlarını ödemekte acze düşen veya düşme tehlikesi içinde bulunan tüm tacirler başvurabilir; parasal eşik yoktur.
iii) Sürecin aktörleri
- FYY: Alacaklı Kuruluşlar Konsorsiyumu (AKK) ve Lider Banka süreci yönetir. Kararlar, alacakların 2/3’ünü temsil eden en az iki kuruluşun çoğunluğuyla alınır.
- Konkordato: Asliye ticaret mahkemesi, konkordato komiserleri ve alacaklılar kurulu süreçte belirleyicidir.
iv) Koruma mekanizması
- FYY: “Durumun korunması süreci” başlar; taraf alacaklılar yeni takip açamaz, mevcut takiplere devam edemez. Ancak üçüncü kişilerin takibatı engellenmez. Bu yönüyle geçici mühletin daraltılmış sözleşmesel bir versiyonudur.
- Konkordato: Geçici ve kesin mühlet kararı ile tüm alacaklılar bakımından icra takipleri durur, yeni takip başlatılamaz.
v) Gizlilik ve itibar
- FYY: Süreç gizlidir; borçlular açısından ticari itibar kaybı daha azdır.
- Konkordato: Süreç ilan edilir, dava dosyaları alenidir.
vi) Sağlanan avantajlar
- FYY: Damga vergisi, BSMV, KKDF muafiyetleri; taşınmaz/iştirak devrinde KDV ve kurumlar vergisi istisnası; icra harçlarından muafiyet (uygulamada tartışmalı). Ayrıca teşvik belgeleri, ihracat taahhütleri ve kredi garanti kefalet süreleri otomatik uzatılır.
- Konkordato: Vergisel muafiyet öngörülmemiştir; olağan vergi rejimi geçerlidir.
vii) Sonuçlar ve bağlayıcılık
- FYY: FYYS yalnızca imzacı alacaklı kuruluşları bağlar; üçüncü alacaklılar bakımından etkili değildir.
- Konkordato: Mahkemenin tasdikiyle tüm alacaklılara karşı bağlayıcı hale gelir.
Değerlendirme
FYY, finansal kuruluşların alacaklarını güvence altına alırken borçluların iflastan önce yeniden ayağa kalkmasına imkân veren, esnek ve hızlı bir mekanizmadır. Ancak kapsamı sınırlı, bağlayıcılığı sektörel ve üçüncü alacaklılara karşı zayıftır. Konkordato ise alacaklı çoğunluğunun onayı ve mahkeme tasdikiyle külli sonuç doğuran daha kapsayıcı bir kurumdur. FYY’de sağlanan harç ve vergi avantajları, konkordatoya göre önemli bir mali teşvik oluşturmaktadır.
Uygulamada ise FYY’nin güçlü yönü olan hız ve gizlilik, konkordatoya kıyasla KOBİ’ler açısından daha cazip hale gelmektedir. Ancak hacizlerin kaldırılması ve harç muafiyetlerinin uygulanmaması gibi sorunlar sürecin etkinliğini azaltmaktadır. Öte yandan konkordato, üçüncü kişiler ve tüm alacaklılar bakımından daha geniş koruma sağlamakla birlikte, maliyetli bir süreçtir.
Sonuç
Türkiye’de ekonomik istikrarın korunması bakımından hem konkordato hem de FYY farklı ihtiyaçlara yanıt vermektedir. FYY, özellikle bankacılık sektörüne yoğun borçlu işletmeler için hızlı ve maliyet avantajlı bir çözüm sunarken; konkordato, daha geniş bir alacaklı kitlesi karşısında külli etki oluşturmasıyla vazgeçilmezdir.
Mevzuattaki boşlukların doldurulması, hakem kurulu kararlarının yaptırımla desteklenmesi ve icra daireleri ile vergi idarelerine bağlayıcı talimatların verilmesi FYY’nin etkinliğini artıracaktır. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin bu mekanizmadan daha fazla fayda sağlayabilmesi için özel teşvikler geliştirilmesi, yargısal süreçlerin hızlandırılması ve bilgilendirme faaliyetlerinin artırılması da gereklidir.