Bereketli Kızılırmak Deltası'nda 7 bin yıl önce kurulmuş bir küçük medeniyet İkiztepe. Toplam yerleşim 6,6 hektar olmasına karşın, dünyanın en büyük tekstil merkezine ev sahipliği yapmış. Üretilen keten kumaş, İç Anadolu'ya ve Balkanlar'a gönderilmiş.
Samsun’un Bafra ilçesinde, Kızılırmak Deltası yakınlarında 1974’ten bu yana kazıları devam eden İkiztepe Höyüğü’nün tam ortasındayız. Kazı Başkanı, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Beyazıt, bilimden damıttığı cümlelerini, sakin bir üslupla dinleyenlerine aktarıyor:
"Büyüklüğü açısından dünyanın en büyük tekstil üretim merkezlerinden birinin tam ortasındayız. İkiztepe’de günümüzden 7 bin yıl öncesi, kadınlı erkekli yürütülen faaliyetlerle endüstriyel tekstil üretim bölgesi olmuş. Nereyi kazsak, tekstil tezgahı çıkıyor. Bugüne 6 bin adet keten kumaş üretimi yapan tezgahın varlığını tespit ettik. Endüstriyel diyoruz çünkü kendi ihtiyaçlarından çok fazla üretim var ve İç Anadolu’ya, hatta Balkanlar’a ulaştırılan keten kumaş üretimi yapılmış”.
Doç. Dr. Aslıhan Beyazıt’ın anlattıkları, Türkiye’nin dünyanın en büyük tekstil ve hazır giyim ülkeleri arasında yer almasının altında yatanları, yaşadığımız toprakların bu alanda 7 bin yıl öncesinden gelen üretim geleneğine sahip olmasında aramamız gerektiğini hatırlatıyor bizlere.
Geç Kalkolitik dönemde, bereketli topraklar üzerinde kurulan İkiztepe, ileri bir medeniyete ev sahipliği yapıyor. İçinde hediyeleri ve eşyaları bulunan, bin 500 m2 alana yayılmış, 730 mezara sahip. Yine Anadolu topraklarında ameliyat edilmiş 50 kafatasından 5’i bölgede çıkıyor. Yanı sıra yukarıda da aktardığımız gibi döneminin Anadolu’daki en büyük endüstriyel tekstil üretim merkezi İkiztepe’de kurulmuş. O tarihlerde para olmadığından, Balkanlar'a kadar gönderilen ürünleri karşılığında kendilerinde olmayan ihtiyaçları temin etmiş İkiztepe sakinleri. Örneğin bölgede üretimi olmamasına karşın evlerde kullanılan bakır eşyaların getirildiği düşünülüyor. Keten kumaş üretimi gerçekliğini öğrenince, yakın zamana kadar Bafra’nın keten üretiminde söz sahibi faaliyetleri daha anlamlı geliyor. Tekstil dokuma sürecinde kullanılan hemen her ürün çıkıyor toprağın altından. Kemik aletler, atkı dövücüler, çözgü ayıraçları, İkizkent Köyü’ndeki merkezde ve Samsun Kent Müzesi’nde sergileniyor. İp eğirmekte kullanılan ağırşak adı verilen çeşitli ebatlardaki pişmiş topraktan üretilen eşya, İkiztepe’nin neden en büyük endüstriyel tekstil merkezi olduğunun en büyük kanıtlarından birini oluşturuyor. Bölgede öylesine çok çıkıyor ki ağırşaklar, 10 bin tanesi Müze’de bulunuyor.
Doç. Dr. A Beyazıt’ın anlattıklarından öğreniyoruz ki İkiztepe ahşap evleriyle de farklılığını ortaya koyuyor. Tomrukların konuta dönüşmesini sağlayan tekniklerin günümüzde de kullanıldığını köyün muhtarı Necati Coşkun’dan öğreniyoruz.
Kazı Başkanı, İÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Beyazıt, “İkiztepe kazıları, Samsun’un kültürel hazinesine ilişkin en önemli çalışmalardan biri. Bu çalışmaların sürekliliği ancak kamu ve özel sektör iş birlikleriyle mümkün. Eti Bakır’ın üç yıldır süregelen katkısı, yalnızca kazılarımızın devam etmesini sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda kültürel mirasın korunmasına verilen önemi de ortaya koyuyor. Bilimsel araştırmalarımızın devamlılığı açısından verdiği destekten dolayı Eti Bakır’a teşekkür ediyoruz” diyor.
TARİH TOZUNUN VERDİĞİ HEYECAN
İkiztepe’deki yüzey çalışması Prof. Dr. Bahadır Alkın tarafından 1940’lı yıllarda başlatılıyor. 1981’de projeyi devralan Prof. Dr. Önder Bilgin ve ekibinin 2017’ye kadar devam ettirdiği kazılar, 2021’de Doç. Dr. Aslıhan Beyazıt ve ekibi tarafından üstleniliyor. Kazı Başkanı Beyazıt, “Ben üçüncü nesil olarak buradayım. Sahne tozu yutan sanatçı misali tarihin tozu tüm arkeologlar gibi bizleri de heyecanlandırmaya devam ediyor. İşimizde bizleri motive ediyor” diyor.