Danışmanlık programlarımın ve üniversite derslerimin başlangıcında, özellikle genç arkadaşlara yönelttiğim bir bilmece vardır.
Birçoğunuzun hatırlayacağını tahmin ettiği bir şekil oyunu bu.
Bir beyaz kâğıt üzerine, bir kare hayal ederek dokuz nokta koyacağız.
Bu noktaları, sanal karenin her kenarında üç adet ve tam ortasında bir adet olacak şekilde koyacağız.
Soru şu: Bir kalemle, tüm noktaların üzerinden geçecek şekilde dört doğru çizgi çizeceğiz
Kural şu: Bu doğru çizgileri elimizi kaldırmadan tek seferde çizeceğiz. Çizgiler birbirine paralel olmayacak. Çizgiler birbirinin üzerinden çapraz geçerek biri diğerini kesebilir.
Çözüm: Aykırı düşünmek…
Eğer kendimizi standart kısıtlamalarla bağlarsak, sadece görünene bakıp görünmeyeni düşünemezsek bu bilmeceyi çözemezsiniz.
İşin ilginç tarafı bu bilmeceyi yüzlerce kişiye sormuşumdur amma daha önceden bilenler hariç, soruyu yeni duyanlar arasından çözümü sadece üç kişi bilebildi. Birisi, bu soruyu çok uzun zaman önce gördüğünü amma çözümü hatırlayamadığını söylemişti. Bir süre uğraşınca hatırladı ve çözdü. İkincisi, ben arkadaşına çözümü anlatırken odaya girip çıkmıştı ve kopya çektiğini hissettim amma yüzüne vurmadım. Üçüncüsü gerçekten çözdü ve açıklamasını yaptı. Eğer aykırı düşünmezsen çözemezsin demeseydiniz yapamazdım. Çünkü ben de standart kısıtlamalara takılacaktım amma burada aykırılık ne olabilir diye düşününce çözüm geldi dedi.
Gelelim bu aykırılık olayının ihracat tarafına bakalım…
İhracat için hedef pazar belirlemedeki belki en önemli kaynağımız Trade Map sitesidir. Buraya baktığımızda dikkatimizi ilk çeken de ülkelerin ithalat değerleridir.
Trade Map sayfasını, yirmi yıldan fazla bir zamandır anlatırım.
Anlatmaya başladıktan bir süre sonra farkına vardığım, her zaman her platformda söylediğim ve hep tekrar ettiğim çok önemli bir şey var.
Buradaki verilere bakarak karar vermeyin, verileri yorumlamaya çalışın.
Bugünkü iletişim kolaylığı ile erişebileceğiniz, inanılmaz sayıda veri kaynağı ve o boyutta veri var.
Bunlara erişim, parmaklarınızın ve klavye tuşlarının ucunda duruyor.
Verilere erişmek bize çözümü getirecek diye düşünürsek, herkesin yaptığını yaparız. Görmemiz gereken ise baktıklarımızın arkasında, çevresinde ve ilişkili olanlardır.
Görünmeyeni görmeye çalışmalıyız, farklı ve aykırı davranmalıyız ki aynı kaynakları kullanan, aynı verilere erişen başkalarından farklı sonuçlar elde edebilelim.
Unutmayalım her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır diye bir özdeyişimiz var,
Ara sıra yapay zekayı kullanarak çalışma yapıyorum.
Aynı sorgulama sonucunda soruyu nasıl sorduğuma, soru öncesi ona nasıl yönlendirme yaptığıma, kullandığım dile göre farklıklar gösteren sonuçlar alabiliyorum.
Konşimento verilerine para ödeyip adres ve ticari bilgiler topluyorsunuz.
B2B portallara üye olup para, zaman ve emek harcıyorsunuz.
Topladığınız adreslere yazıp, telefonları arıyor ve teklif verip sonuç almaya çalışıyorsunuz.
Bunu sizin gibi buralara erişen herkes yapıyor.
Siz farklı ne yapıyorsunuz ki farklı sonuçlar elde edebilesiniz?
Kendinize sorun…
Ne yapmalıyım, yaptığım ne sonuç doğuracak ve ben bu sonucu nasıl değerlendireceğim?