Yüksek fuar maliyetlerinin şirketleri zorladığı dönemde, doğru kurgulanmış bir web sitesi hâlâ en ucuz ve en etkili müşteri erişim aracı. Ancak görünür olmak; SEO’dan mobil uyumluluğa, dil doğruluğundan düzenli güncellemeye kadar ciddi bir hazırlık ve sürekli bakım gerektiriyor.
Bir danışanım ile sade kahve molasında sohbet ediyoruz…
Son birkaç oturumda, pazarda müşteri segmentasyonu üzerine çalışmış ve fuarlar üzerinden yapılması olası araştırmaların üzerinden geçmiştik.
Doğal olarak, fuarlara katılma konusu da sohbet arasına karışıvermişti.
“Hocam, fuarların maliyeti kâbus gibi” diyerek söze başladı.
Sonra gülümseyerek bir şarkının sözlerini “Sevmek imkânsız, sensizlik imkânsız” diye mırıldanarak devam etti ve bizleri kahkahalara sürükledi.
İş insanlarımız fuarları seviyorlar amma yüksek maliyetler ister istemez ince hesap yapma zorunluluğunu getiriyor.
Eskiden bir çizgi film vardı ve filmin kahramanı “Gölgelerin gücü adına” diyerek ensesinden kılıcını çekip koşmaya başlardı. Ben de bu şakayı yaparken, “Fuarların gücü adına” diyerek fuarların daha çok uzun yıllar alternatifsiz kalacağını anlatır ve gerekçelerini hep söylerim.
Bunun bir nedeni insanların karşı karşıya geldiklerinde yaşadığı sıcaklık.
Bir başkası ile göz göze gelmenin doğurduğu, muhatabını daha iyi tanıyabilme hissi.
Beden dilinin kullanılmasının ve okunmasının getirdiği güven veya güvensizlik.
Ürünleri görüp dokunmak ve dahi kullanmak gibi sayabileceğimiz çokça nedenler…
Bunları yapabileceğimiz bir başka seçenek de olası müşterileri ziyaretimiz ya da onların bizleri ziyaret etmesi. Ancak bunların maliyet hesabı da cüzdanımızı mutlu edecek gibi görünmüyor. Zaten ben de olası müşterilerle ilişkiler belirli bir seviyeye gelmeden ziyaret etmenin verimlilik açısından ciddi hesaplanması gerektiğini savunmuşumdur.
Kuşkusuz her ikisi de birbirinin alternatifi değildir amma yarattığı etki çok yakındır.
Eğer hâl böyle ise bizlerin de buna daha makul maliyetli bir çözüm bulmamız gerekiyor.
Bu da neredeyse otuz yıl gibi bir süredir ortalıkta ve çok yoğun bir şekilde kullanılıyor.
Web sayfaları…
Fuara gitmeden, müşteri ziyareti yapmadan olası müşterilere erişimin en ucuz alternatifi.
Ancak burada karşımıza çıkan ilginç bir olgu var.
Sayfamızı bir kere yaptık mı çözüm tamam diyoruz.
Meyve ağacını ektikten sonra bakım, budama, zararlı mücadelesi gibi yapılması gereken işleri yapmaksızın durup, ağaçtan neden iyi ve çok meyve alamadığımızdan şikâyet etme gibi bir durum bu.
Sayfamızı yaptık ve tüm dünya bizi görüp bize erişebilecek düşüncesi çok yaygın.
Nasıl bulunacaksınız?
Sayfamıza erişim kolay ve hızlı değilse, başka bir deyişle arama motoru optimizasyonu yapılmamışsa ne olacak?
Anahtar sözcüklerimiz hedef pazarlarımıza göre uyarlanmamış ve sitemize gömülmemiş ise bizi nasıl bulacaklar?
Hele sitemiz mobil uyumlu değilse, internet aramalarının yüzde doksandan fazlasının cep telefonları ile yapıldığı bir ortamda nerelerde duruyor olacağız?
İnternette nasıl görüneceksiniz?
Ve belki de en önemlisi sayfamızı güncellemeden ilk yapıldığı günkü gibi tutuyorsak ne olur? Bizi bulanların, sayfanın yapıldığı yıllar öncesindeki halimizi görmesi iyi mi olur?
Sitenin yabancı dilleri sadece makine tercümesine emanet edilmiş ise ne kadar anlaşılacağız?
Hedef pazar olarak seçtiğiniz ülkenin dilinde doğru anlaşılmanın veya tercüme yanlışlarının kurbanı olmanın sonuçlarını tahmin edebilir misiniz?
Yine yazacağım “Başarı hazırlık ister.”