Yarım asrı geçen ihracatçılık hayatımda kaç çeşit ürün ihracatı yaptım diye saymadım amma Pimaş boru ve sulama sistemleri ile başlayıp, deterjan hammaddesi, öğütülmüş mineral, plastik ve metal enjeksiyon, talaşlı imalat, bağlantı elemanları, otomotiv ve makine yedek parçası, gıda diye devam edebileceğim ancak birkaç sayfayı doldurabilecek çokluk ve farklılıkta ürün ihraç ettim.
Dikkat ettiğim en önemli nokta ki bunu tüm derslerimde, danışmanlık çalışmalarımda ve seminerlerimde vurgularım, ürünümüzün müşterimizin beklenti ve ihtiyaçlarına hangi seviyede cevap verdiğidir.
Özellikle teknik nitelikleri öne çıkan malzemeleri ihraç ettiğim zaman bunlar daha da önem kazanıyordu. Teknik malzeme ihracatına ilk başladığımda başım ağrımadı dersem doğru olmaz. Aldığım dersleri hızlı öğrendiğim için sorumsuz üreticilerin neden olduğu sıkıntıları yaşamamak konusunda daha dikkatli olabildim.
Bizde yoğurdu ekşi olan satıcı hiç yoktur. Hepsi fevkalade kaymaklı, lezzetli ve tereyağı kıvamındadır. Gel gelelim elinize geçen yoğurtlar arasında kaçı bu kalitede sormak gerekir.
Tabii yoğurt satmadım amma teşbihte hata olmaz demişler…
Muhatap olduğumuz üreticilerin bir kısmı, geleneksel yaklaşımla “Hallederiz efendim, siz merak etmeyin” yaklaşımını sergiler de sonunda işimizin “Hal edilmesi” yüksek olasılıktır.
Başka bir deyişle işimizin istikbali, üreticimizin işi alma çabası ile yerine getiremeyeceği şeylere evet demesi ile tehlikeye girer.
Sonunda karşılaşacağımız davranış ise “Bu da idare eder” ifadesinin arkasına sığınmaya çalışan bir sorumsuzluktur.
Bu nedenle tüm aracı ihracatçı dostlarımıza, dış kaynak kullanarak ihracat yapan üreticilerimize, satın alma profesyonellerimize küçük bir önerim olacak.
İlk olarak alacağınız ürünü yapacak olan üreticinin, bu üretime ait yeteneklerini kanıtlamasını ve teyit etmesini isteyin
İkinci aşamada, sizin gereksinimlerinizi karşılayacağı söylenilen ürünün örneğini mutlaka alınız ve test ediniz.
Örnek ürün üretimi için sizden bedel istenebilir. Haklıdırlar bu bedel verilebilir.
Üçüncü olarak bu örneklerden karşılıklı olarak birer tanesini “Şahit numune” olarak imza altında saklayınız.
Son olarak da işinizin tüm süreçlerini karşılayan bir sözleşme yapınız.
Sizinle sözleşme yapmaktan kaçınan kişilerle iş yapmayınız.
Biliniz ki sözleşmeden kaçanların, işin kötü gitmesi halinde kaçacakları bir hayli kapısı vardır.
Ürün ne olursa olsun, yapılan iş doğru olsun.
Bir Alman müşteri benden dişli talep etmişti. İlk birkaç teklifim cazip olmasına karşın üreticilerimin makineleri nedeniyle ret edilmişti.
Sonunda bana o dişlilerin yapılabileceği makine ve modelini bildirdi ve ben de onu buldum.
Müşterim geldi, sanayi sitesine gittik, binaya girdiğimizin ikinci dakikasında “Bu üretici bu işi yapamaz” dedi.
Ben büyük bir şaşkınlıkla “Daha dükkânı da makineyi de görmediniz” dedim.
Cevap ilginçti. “Bu makine sağlam yere oturmazsa hassasiyet sağlanamaz, burası çok katlı bir bina” dedi. Üreticimiz ne yaparsa yapsın vibrasyonun önüne geçemeyeceğini söylüyordu.
Haklıymış, üretici inatla çalıştı amma parçaları istenilen hassasiyette üretemedi.
Kalite bir üretim sorunu değil, bir anlayış sorunudur.