Necati Zincirkıran’ı yaşam serüveninin ayrıntılarına kadar tanıyanlardan değilim. Web Ofset (Günaydın) grubunun çıkardığı yerel gazetelerden biri olan Eskişehir’deki Sonolay’ı yönetmek için öğretmenlikten medya sektörüne geçtiğimde tanıdım.
Bir seminer için ilk kez İstanbul’a geldiğimizde aynı mekanda birlikte olduk. Önümdeki notları görünce bakmak istedi. Şöyle bir karıştırdıktan sonra, “Gazeteciliğe meraklısın…” dedi. Seminer ilerleyince sorduğumuz sorularda beni koruyucu tavırlar alması, gözlerindeki sıcak ışıltı kendisine yakınlık duymamı sağladı.
Zaman içinde iş için ve mesleki sorunlarla ilgili düşünce paylaştığımız zamanlar oldu. Kemal Kınacı’nın yardımcısı Berkan Kılıç’ın odasında Necati Doğru, Can Aksin ’in sayfa uygulaması yapan diğer arkadaşlarla değerlendirmeler yaptığımız oldu.
İnsan olarak belli bir duruşu vardı. Medyada bir yönetici olarak alınan ortak kararları uygulamaya yansıtma ustalığına tanıklık ettim.
Zaman geçti ortaklar anlaşamayınca Sonolay kapatıldı. Necati Doğru’nun önerisiyle bana telefon etti: “ Anadolu masası yöneticiliğine atamanı yapmak istiyoruz, İstanbul’a gelmeyi düşünür müsün?”
Selami Vardar ve Mümtaz Zeytinoğlu’na söz verdiğimi, Eskişehir’ de kalacağımı söyledim.
Daha sonra koşullar beni İstanbul’a sürükledi. Değişik nedenlerle bir araya geldiğimizde, aslen denizci olan arkadaşlarının kendine “amiral” dedikleri Zincirkıran’la aynı mekanlarda rastlaştığımızda, “Gazetecilikten ayrılman senin için iyi oldu, meslek için ise kayıp… Bunu ortak tanıdıklarımıza da, meslek mensuplarına da söylüyorum” derdi. Hep o ilk tanıştığımız günkü ışıldayan gözlerle sıcaklığını hissettirdi.
Aktif olduğu dönemlerde medyanın kutup yıldızlarından biriydi. Tanıdığım kadarıyla yaşama ilkeli bakışı vardı. İnsanları kimliklerine göre değil, yaptıkları işin niteliğine göre değerlendirme ustalığına sahipti.
Amiral şimdi sonsuza yelken açtı. Bana olduğu gibi etkileşim içinde olduğu birçok insanın zihninde de olumlu duygular bıraktı. Kısa dönemli birlikte iş yaptığımız dönemde anlatabilecek anılarımızın biriktiğini görüyorum.
Yerinde rahat uyu, ışıklar içinde yat amiralim!