EZGİ TÜRKMEN - NİSANUR HEKİMOĞLU
Şirketler yaptırım mevzuatına ek olarak, ihracat kontrolleri ihlalleri dolayısıyla da cezai müeyyidelerle karşılaşabilirler. ABD ihracat kontrol kuralları, diğer ülkelerin ihracat kontrol kurallarından farklı olarak, ürünü takip eder. Örneğin, Türkiye ihracat kontrol kuralları teknik anlamda; ürün, hizmet veya teknolojinin Türkiye sınırlarından çıkışını kontrol eder. Türkiye’den çıktıktan sonra -uluslararası yükümlülükler haricinde- ürün diğer ülkelerdeki dolaşımı ve geçişi ile ilgili sınır ötesi (“extraterritorial”) bir yetki tesis etmez. Ancak ABD ihracat kontrolleri çok daha farklı işliyor. ABD menşeli bir ürün, dünyanın neresine giderse gitsin, hatta başka ülkelerde başka ürünlere entegre edilsin, Amerikan ihracat kontrollerine tabi olmaya devam edebiliyor. Bu durum, özellikle Türkiye gibi geniş bir tedarik zincirine sahip ülkelerde faaliyet gösteren şirketler açısından ciddi sonuçlar doğurabiliyor.
Dolayısıyla ürün ne olursa olsun, eğer ABD orijinli veya ABD’den transit geçmiş bir ürün ise, Türkiye’den başka ülkelere ihracı sırasında da ürünün ABD ihracat kontrolleri açısından değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu noktada ürünün niteliğinden öte, ürünün menşei ve transit geçtiği bölgeler önemlidir. Yani, ABD’den Türkiye’ye ürün ithal eden tüm şirketler, ABD ihracat kontrolleri ile bağlı olabilir.
Türk şirketlerinin en sık karşılaştığı iki önemli durum
ABD mevzuatı kapsamında Türk şirketlerinin en sık karşılaştığı iki önemli durum bulunuyor. Bunlardan ilki, Türk şirketlerinin ürünlerinde kullanılan bileşenlerin “de-minimis” oranıdır. Yani, ABD kontrollerine tabi bir bileşenin, nihai ürün içindeki yüzdesel oranı. Bu oran, ürünün nereye ihraç edileceğine göre %0, %10 ya da %25 olarak değişebiliyor ve ciddi teknik analiz gerektiriyor. Hesaplama, maliyet esaslı özel bir formülle yapılıyor ve ürünün içindeki ABD menşeli bileşenin doğrudan mı yoksa dolaylı mı entegre edildiği gibi detaylar önem kazanıyor. Örneğin bir küçük ev aleti içerisindeki kontrole tabi bir komponentin, doğrudan Türk firma tarafından entegre edilmesi ile bu komponentin bileşik olarak motorun parçası olarak Türk şirkete ulaşması ve bir bütün olarak nihai ürüne entegre edilmesi durumlarında analizlerde farklı kurallar benimsenir. ABD ihracat kontrolleri açısından Türk şirketleri ilgilendiren ve gözden kaçırılabilecek en önemli riskin de-minimis yüzdesinden kaynaklanabileceği öngörülmektedir. Zira parmak izi için gerekli olan bir mürekkepten, askeri teknolojide kullanılabilecek bir mercek camına kadar çok geniş bir ürün portföyünü kapsamaktadır.
İkinci önemli unsur ise “foreign direct product rule” (FDPR) olarak bilinen doğrudan yabancı ürün kuralı. Bu kurala göre, dünyanın herhangi bir yerinde kontrole tabi bir ABD teknolojisi, yazılımı ya da ekipmanı kullanılarak üretilen bir ürün, Amerikan ihracat kontrol kurallarına tabi olabiliyor. Örneğin, Türkiye’de bir ürün kontrole tabi bir ABD menşeli bir yazılım veya makineyle üretildiyse, bu ürünün başka ülkelere ihracatında ABD’den izin alınması gerekebilir. Özellikle yüksek teknoloji içeren yarı iletkenler, savunma sanayi ekipmanları ve yapay zekâ bileşenleri gibi alanlarda bu kurallar çok daha sıkı uygulanıyor.
Dolayısıyla ABD menşeli ve kontrole tabi bir komponentin dahil olduğu (ki bu komponent bir kimyasal sıvı da olabilir bir makine ekipmanı da olabilir) ürün üreten tüm Türk şirketler, ürünlerinin ABD ihracat kontrolleri mevzuatına tabi olup olmadığını ve uyum açısından kendilerini ilgilendiren bir yükümlülük olup olmadığını incelemek sureti ile ticarete devam etmelidir. Aksi halde müeyyidelerle karşılaşabilirler.
ABD Ticaret Bakanlığı’nın; ihracat kontrol kurallarını ihlal etmesi sonucu kişilerin ihracat ayrıcalıklarının kısıtlandığı veya yasaklandığı “entity list”i bulunmaktadır. Bu kapsamda, 2024 yılı içerisinde “entity list”e alınan Türk şirketler ve listeye alınmalarına neden olan dayanak mevzuat ve işlemler incelendiğinde, ağırlıklı olarak yarı iletkenler, yapay zekâ çipleri ve entegre devreler gibi askeri teknolojide kullanılabilen kritik ürünlerin yanı sıra endüstriyel kullanımı olan makine ekipmanları da bulunmaktadır. Özellikle çifte kullanımlı ürün olarak nitelendirilen, hem sivil hem de askeri amaçla kullanılabilen ürünlerin üretildiği şirketler açısından ihracat kontrol kurallarının daha yüksek önem arz ettiğini not etmek gerekir.
Yazıdaki meseleler hukuki görüş/mütalaa niteliği taşımamakta olup, ilgili mevzuata ilişkin genel bilgilendirmeyi içermektedir. Her işin ve operasyonun özel olarak incelenmesi gerekmektedir.