İstanbul Valiliği ildeki 93 riskli okulun boşaltılacağını ve bu okullarda eğitim öğretim gören öğrencilerinin başka okullara nakledileceğini duyurması, yeni bir tartışma başlattı. Valiliğin açıkladığı listede sadece MEB okullarına yer verildiğine dikkat çeken veliler özel okulların durumuna ilişkin de bilgilendirme bekliyor. Bu konuda okul idarelerine başvuran veliler aldıkları yanıtlardan tatmin olmuş değil. Birçok veli, okul yönetimlerinin sözlü teminatla konuyu geçiştirmeye çalıştığını, bazı okulların ise “ileri bir tarihte” gerekli belgeleri paylaşmak üzere toplantı yapacaklarını duyurduklarını belirtiyorlar.
“Kuşku duyan veli rapor istesin”
Türkiye’nin önde gelen özel eğitim kurumlarından Uğur Koleji’nin bir yetkilisi EKONOMİ’ye yaptığı açıklamada okulun Bahçeşehir kampüsündeki binalardan ikisinde güçlendirme çalışması yapılacağı, bir binanın ise tamamen yıkılacağı bilgisini verdi. Bir başka özel okul ise bu hafta içinde okulun depreme dayanıklı olduğunu gösteren belgeleri paylaşacağı bir toplantı yapacağını duyurdu.
Özel okulların durumuna ilişkin görüşlerine başvurduğumuz Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Başkanı Zafer Öztürk, bugün hizmet veren özel okulların büyük bölümünün 1999 depremi sonrasında ve ilgili yönetmeliklere göre inşa edildiğini vurguladı. Son depremde de Hatay hariç bölgedeki özel okulların tamamına yakınının sağlam kaldığını kaydeden Öztürk, okulların inşa edilirken özel kamu ayrımı yapılmadığını tüm prosedürlerin eşit olduğunu anlattı. Özellikle İstanbul gibi riskli bölgelerde dönem dönem rapor istendiğini de vurgulayan Öztürk, “Mesela 2020’de benzer bir rapor istendi. Okullarımız o dönem Mimarlar Odası ile bir çalışma yürüterek teknik raporlarını aldılar. Bunların keyfi şekilde yürütülmesi mümkün değil” dedi.
“Valilik, özel kamu ayrımı yapmamalı”
Kuşku duyan velilerin okulları ile iletişime geçerek binalara ilişkin teknik raporları talep etmeleri isteyen Öztürk, “Bunun içinde zemin raporu var, beton inceleme raporları var, karot raporları var. Bu raporlarda yetersizlik bildirilirse okul bunun yetersizliğini gidermek ile yükümlü. Bakanlık da bunun takibini yapıyor” diye konuştu. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Nejla Kurul ise valiliklerin özel okulları depremle ilgili çalışmaların dışında bırakamayacağını söyledi. EKONOMİ’nin sorularını yanıtlayan Kurul, “İstanbul Valiliği, ben sadece kamu okullarıyla ilgili açıklama yaparım, özel okullar beni bağlamaz diyebilir mi? Diyemez, çünkü Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, tüm okullarda eğitimin sağlıklı ve güvenli ortamda yapılmasını sağlar. Özel okulların da içinde öğrenci, öğretmen, yöneticilerimiz var. Milli Eğitim Bakanlığının, Valiliğin böyle bir lüksü yok” dedi.
Nejla Kurul, riskli okullardaki öğrencilerin başka okullara gidişinin, bazı okullarda ikili öğretim, bazı okullarda sınıf mevcudunun yükselmesi gibi eğitim kalitesi sorunları çıkarabileceğini ancak deprem riski ve hayatı korumanın öneminin farkında olduklarını vurguladı. Eğitim Sen Başkanı, ilgili kararın Kahramanmaraş depremi sonrası, idarenin kendisini zor durumda bırakacak olası bir gelişmeye karşı atılmış bir adım olduğunu da belirterek, “Çocuklar gündüz okulda ama gece evdeler. O evlerin de bir an önce güvenli olması gerekiyor” diye konuştu.
Bölgede özel okullara ilişkin çalışma yok
Eğitimsen Başkanı Nejla Kurul, özel okullarda örgütlü Öğretmenler Sendikası’nın verdiği bilgiyi de aktararak, “Deprem bölgesinde, özel okullarda öğrenci ve öğretmenlerle ilgili bir çalışma yapılmadığı, sanki dışarda bırakılan bir alan gibi hissettiklerini söylüyorlar. Özlük hakları ortadan kalkmış durumda. Herkes etkilendi ama MEB öğrenciyi, öğretmeni görecek. Kamu, ‘burası özel okul ben ilgilenmiyorum’ diyemez. Özel okullar, devlet okulları, çocukların akşam gittiği evlerine yönelik çok hızlı tespit yapılmalı. İBB’nin ücretsiz yaptığını öğrendik, olumlu bir adım” dedi.