VEYSEL AĞDAR - AYSEL YÜCEL
Gümrükler Genel Müdürlüğünün “Kıymet kriterli gözetim uygulaması” konulu 2019 tarihli genelgesinin Danıştay 7. Dairesi tarafından Kasım 2024’te iptal etmesinin ardından, 26 Haziran’da yayımlanan “Gözetim Tebliğleri” başlıklı yazı sonrası başlayan “gözetim belgesi” krizi, geçici olarak çözüldü. Ticaret Bakanlığı, konuyla ilgili dün ikinci bir yazı yayımlayarak sorunu büyük ölçüde giderdi. EKONOMİ gazetesine bilgi veren iş insanları, kısmen eski sisteme geri döndüğünü, bu sayede ithalat işlemlerinin yeniden sorunsuz yapılmaya başlandığını ifade etti.
EKONOMİ gazetesi, gümrüklerde yaşanan bu sıkıntıyı ilk olarak 27 Haziran’da gündeme taşımış, ardından Ticaret Bakanlığı, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün “belirlenen birim gümrük kıymetinin altındaki eşyanın gözetim belgesiyle ithal edileceği, gümrük kıymetinin üzerinde ise belge aranmayacağı”na yazısı ilgili kurumlara gönderilerek sorun çözülmeye çalışılmıştı. Ancak bakanlığın yazısına rağmen sorun çözülemeyince EKONOMİ’ye konuşan sektör temsilcileri, kesin çözüm için acil düzenleme talebinde bulunmuştu.
Gümrük idarelerinde yaklaşık bir haftadır devam eden gözetim kaynaklı belirsizlik, Ticaret Bakanlığı’nın 2 Temmuz tarihli son yazısı ile büyük ölçüde netlik kazandı. Bulut Gümrük Müşavirliği AŞ Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Bulut, önceki gün Ticaret Bakanlığı Ege Gümrük ve Dış ticaret Müdürlüğü tarafından yayımlanan yeni genelge ile uygulamada sorunların çözüldüğünü belirtti. Bulut, “Gümrükler eski sistemde olduğu gibi gözetim kıymetinin altında kalan ithalatlarda gözetim belgesi aramaya devam ediyor. Öte yandan, ithalat bedeline ‘yurt dışı diğer gider’ eklenerek kıymetin gözetim düzeyine çıkarılması halinde belge aranmadan ithalata izin veriliyor. Yani fiilen eski sistem devam ediyor” dedi.
Asset Gümrük Müşavirliği Genel Müdür Yardımcısı ve Gümrük Müşaviri Mesut Temel de İzmir Bölge Müdürlüğü’nün yol gösterici ve açıklayıcı bir yazı yazdığını belirterek, “Bu sayede uygulama daha anlaşılır oldu, belirsizlik giderildi” bilgisini paylaştı.
Yeni yazının ardından birçok gümrük müdürlüğü işlemleri yeniden almaya başladı. İthalatçı firmalar, geciken beyannamelerini işleme sokarak mallarını çekmeye başladı. Ancak sektör temsilcileri, orta vadede kalıcı bir mevzuat düzenlemesinin gerektiğine dikkat çekiyor.
Yazıda “geçici çözüm” vurgusu dikkat çekti
Ticaret Bakanlığı Ege Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü’nün 3 Temmuz 2025 tarihli yazısında da uygulamanın nasıl yürütüleceği açık şekilde belirtildi. Yazıda özetle şu ifadelere yer verildi:
“Eşyanın gümrük tarife istatistik pozisyonu (GTİP) ve ‘birim gümrük kıymeti’ belirlenir. İthal edilecek ürünün kıymeti belirlenen birim kıymetin altındaysa, gözetim belgesi ibraz edilmesi zorunludur. Eğer ithalat bedeli birim kıymetin üzerinde beyan edilirse, belge aranmadan ithalat yapılabilecektir. Daha önce olduğu gibi faturaya yurt dışı diğer gider kalemi eklenerek kıymetin yükseltilmesi halinde de gözetim belgesi olmadan ithalat mümkündür. Bu yaklaşım, iyi niyetli yükümlülerin mağduriyetini önlemek için geçici çözüm olarak uygulanacaktır.”
Bakanlık ayrıca, ithalat işlemlerinde eski uygulamanın devam ettirilmesinin, yanlış anlaşılmaları ve hukuki ihtilafları ortadan kaldıracağını vurguladı.
DANIŞTAY KARARININ FİİLEN AŞILMASI HUKUKİ TARTIŞMALARA YOL AÇABİLİR!
Ünsped Genel Müdür Yardımcısı Dr. Faruk Şen, gözetim uygulamasında yaşanan krizin temel nedeninin Danıştay’ın, gözetim belgesi olmadan ithalatta aradaki farkın beyan edilerek vergi ödenmesi usulünü hukuka aykırı bulması olduğunu hatırlattı. Şen, “Ancak son günlerde, İzmir Bölge Müdürlüğü’nün dağıtım yazısı ve Bakanlıkla yapılan toplantılar sonucu fiilen eski uygulamaya geri dönüldü. Buna göre firmalar yeniden gözetim farkını beyannamede beyan ederek vergi ödeyip eşyalarını çekebiliyor” dedi. Şen, bu yaklaşımın Danıştay kararının fiilen aşılması anlamına gelebileceğine dikkat çekerek bunun ileride hukuki tartışmalara yol açabileceğini vurguladı. Ayrıca önemli bir teknik noktaya da işaret eden Şen, “Gözetim farkı beyannamede ‘gözetim farkı’ olarak beyan edilirse bu tutar indirilemeyecek KDV kapsamına girecek. Oysa diğer gider kalemi gibi beyan edilirse KDV indirimi yapılabilecek” diye konuştu. Bu durumun mali etkisi olacağına değinen Şen, firmaların şu aşamada ihtiyatlı davranarak gözetim farkını beyan edip indirilemeyecek KDV’yi de göstermelerinin daha doğru olacağını söyledi.